Beyaz Dizi Sevenler Buraya

Şimdi arkadaşlar vakit bulmuşken okuduğum bazı kitaplara ait yorumlarım;
1-TATLI REKABET; Michael ve Sam'in hikayesi çok sıradandı.Açıkçası 7 yıllık ayrılığı anlayamadım.Seven bir insan nasıl merak etmez,uzaktanda olsa görmek hayatı hakkında bilgi sahibi olmak istemez mantığım almıyor ....Sam'in ablasının hayatını bir bakım evinde geçirdiğini bile 7 yıl sonra öğrendi....iletişim kuramayan bir çifti...
......
2-SEVGİLİ KUZENLER ; kuzen oldukları için ayrı duran bir çift..hayret ettim kardeşlerin eski karıları yada kız arkadaşlarıyla aşk yaşayabiliyorlar ama kuzen olmak bu kez engel oldu hayret bişey...kitabın kapağındaki gülüşler çok hoştu bu arada...
Max işkolik olduğu için verdiği sözleri tutamıyordu sorun buydu...Louise evlatlık olduğunu öğrenince kendini büyüten aileden uzaklaşıyor ki el bebek gül bebek büyütülmüş ki rahat batıyor bazen sanırım....
.....
3- BİR HAFTALIK EŞ
Nişanlısı tarafından terk edilen adam balayı proğramına kızın en yakın arkadaşını davet ediyor o da gidiyor...paylaşılan tek şey yatak...Mantığım almıyor ...bir insan bunu nasıl yapar...arkadaşına...sevmedim açıkçası
....................
İyiki haftanın kitabı çok hoştuda rahatladım.........karmaşık işlerden hoşlanmıyorum ..
Sevdalı Hırsızdaki Rourke gibi olmalı sevdiğinin peşinden gitmeli terk edildiğinde...güvenini kazanmalı...gerekirse yerde yatarak ama ona saygı duyduğunu davranışlarıyla göstermeli
sevgisini dile getirmeli..........ayrı olsa bile uzaktan gözetlemeli........

..........

 

Rica ederim şekerim dostlar ne içindir....

 

Bu kezde doğum gününü kaçırdığın bir dosta gönderiyorum...
Sensiz hep bişey eksik....dön lütfen.........
Ser_reS...mutlu yıllar sevgili arkadaşım...sevdiklerinle beraber nice mutlu yıllara.....

[ame]http://www.youtube.com/watch?v=DFivrbgEQOg&feature=related[/ame]

 

mesajların başını mı kaçırdım
pl1 niye depresyonda ki
hemen kendine fıkralarından yolla bana iyi geliyor ilaç gibi :Frnds:
bu tavsiye için teşekkür etmen gerekmez:zuhaha::zuhaha:

sevgili Clondike özelden kesmedi birde genelden teşekkür etmek istedim:gül::Frnds:

 

Jessica Hart - Erken Balayı'nı okuyorum, yarısındayım ama şimdiden çevirmenin yakasına yapışıp, onu sarsarak "pahalı" tek "l" ile yazılır diye çığlık çığlığa bağırmak istiyorum. :kzgn::kzgn::kzgn::dil::dil::dil:
Fena taktım:glmsm2::glmsm2::glmsm2:

 

selam kızlar bende sıcak çikolata mı aldım mia ve yunanlı sevgilisini okuyacağım alkane geçen okudum diye yazmıştı bende merak etmiştim sağolsun yelken göndermiş hemen okumak istedim hepinize sevgiler

 

rita hunterin tatlı tuzak adlı kitabı çok güzeldi :bye:

 

balfour serisi beni hayal kırıklığına uğratmıştır bakalım mia nın hikayesi nasıl
bu arada miras kalan aşk' ı pek sevemedim :hih:

 

mia ve yunanlı sevgili bitti ben balfour serisini sevdim ama en çok bu kitap hoşuma gitti kadının dışlanması kötüydü ve adamın yaşadıklarını anlayana kadar adama çok sinir olmuştum ama başından gerçekten kötü şeyler geçmiş ve kadına olan tutkusu yüzünden ona çok kötü davrandı kızda kötü şeyler yaşamış ama pes etmedi ve mutlu bitti kitap güzeldi tavisye ederim kızlar

 

Günaydın kuflu güzelleri. Platese gitmeden önce bir uğrayım dedim buraya. Bu gün ters gunumdeyim sanırım sabah sabah iki kisiye sinir oldum. Biri şoför biri yaya. Yayalar neden kaldırımdan yürümez bilmem. Kocaman kaldırım dururken arabaların önünde yürümeyi tercih ediyorlar. Bugün genc bir kızın kaldırıma çıkmasını beklerken arkamda arabalar kuyruk oldu. Kızımızın hiç umrunda degil kirita kirita yürümeye devam etti. Çekilmesini işaret edince de el kol hareketi yapıyor. İlginçti ya. Bugün daha kimlerle karşılaşacağım bakalım.

Clondike sana birde burdan teşekkür ederim. Bu güzel jestin icin.

Sonra görüşürüz inşallah herkesi öptüm.

 

teşekkür ederim clondike...harikasınız...:Lv::canim:

ben de bayıldım tatlı tuzak isimli kitaba ve kütüphanemde üst raflara koydum...:Lv:kardeşimin erken doğum günü hediyesiydi ve kitabın resmini ilk önce beğenmemiştim ama kardeşim ısrar edince ilk olarak okudum ve resim bile daha güzel geldi...:Lv::sak sak:

 

fıkralar ve şarkılar gerçekten bir harika...insana anlık dertlerini unutturuyor ve yüzünde hoş bir tebessüm bırakıyor...şarkılar ise her anınız için uygun olan ve beğenmemenin imkansız olduğu şekilde...bütün arkadaşlara en içten teşekkürlerimi gönderiyorum...

 

*Emma* sonuçlarının iyi çıkmasına çok sevindim...hayırlısıyla inşaallah sağlıklı bir şekilde kucağına alırsın...:canim:bütün temennim bu...:Lv:
hasta olan arkadaşların hepsine geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum...en kısa zamanda sağlıklarına kavuşursunuz inşaallah...:gül::Frnds:

 

Acı Gerçek kitabını okuyunca Kızılderililerin Türk olduğuna emin oldum Kızılderili kasabasında kahramanımızda melez bu arada kıza'' ne o Karadenizde gemilerin mi battı ''dedi bir an bocalasam da sonrası kahkaha tabi buyrun arkadaşlar kitap genel olarak fena değildi seri zaten meşhur Sepencer ailesinin bireyleri diğier kitaplarda da kuzenlerin hikayesini okumuştuk tekrar emeği geçenlere teşekkürler

 

bu yoldan yürüme olayı doğuda çok var özellikle kışları
çünkü buzlar sarkıyor çatılardan ve düşmeleri ölüme sebep
ayrıca binalar o kadar plansız yapılıyor ki binadan çıkıyorsun merdiven yola çıkıyor
ikinci doğu görevimdeyim ve Ağrı 3,5 yıl, Van 3. yıldayım henüz durum hep böyle, hatta Van'da yeni yapılmaya başlayan binalarda bile bu durum var, yarısı yıkılmış bir şehrin planlı programlı olacağını hayal ediyorsunuz ama malesef
ama senin soruna gelince yolu kaldırımı ayrı ayrı olan bir şehirde neden insanlar yoldan yürür bilmem,
bende sana sorayım:zuhaha: arabalar neden sinyal vermeden döner, park eden bir arabadaki adam neden cep telefonuyla konuşur ve kaldırıma çıkarken yürüyen yaya var mı diye neden bakmaz da zınk diye manevra yapıp insanların yüreğini ağzına getirir:kzgn:, buzlu bir yolda neden hızla gidilir:kzgn: devam etmeyim boşver:kzgn:

günaydın arkadaşlar
yarbayın aşkını okuyorum, doktordan daha iyi hatta çok daha iyi buldum daha yarısındayım ama bu yazarın aşkın ispatı konusunda garip fikirleri var kesin. Kaptanda Kapatnın sürgü olayıyla bizi bitirmişti, Nana'nın aşkını böyle bir olay bile gölgeleyemedi, doktorun aşkı için söyleyecek sözüm yok zaten en romantik sahnesi beraber bağırsaktan kumaş parçası çıkarmalarıydı:kzgn: üstelik hastanın karnından yapmıyorlardı bu işlemi:kzgn:
şimdilik denizci yarbayın aşkını deniz tutuyor daha fazla söze gerek var mı bilmemff: şimdilik güzel gidiyor bitince tam fikrimi yazacağım

 

Günaydın küflü ailem bugün farklılık yapıp şarkıdan önce fıkra paylaşayım

Temel italya”da Fiat fabrikasinda işçi olarak çalışmaktadır. o dönemin Sovyet lideri Kruscev resmi bir ziyaret icin italya”ya gelmistir. Programda Fiat tesislerini ziyarette vardır. Kruscev Fabrikanin tezgahları arasinda dolasirken Temel ile karşılaşır. Herkesin gözü önünde ””Vay Temel…”” diye sarilip kucaklaşırlar. Ayaküstü sohbet ederler.
Tüm protokol bu dostluktan dolayı büyük bir şaşkınlık yaşamaktadır. Konuk gittikten sonra patron Temel”i çağırıp, Krusçev”i nereden tanıdığını sorar. Temel ”Hiiç” der. ””Ben eskiden komünisttim.. . 1 Mayıs kutlamaları için parti beni Moskova”ya göndermişti. Orada tanışmıştık.”” Olay unutulmuştur. Üç beş ay sonra bu kez Amerika başkanı Nixon gelmiş İtalya”ya. Yine aynı program ve fabrika ziyareti söz konusudur. Tezgahların arasında ””Vay Temel.Vay Nixon.”” muhabbeti yaşanır. İyice meraklanan patron ziyaretten sonra Temel”i yine çağırır. Soru da cevap da aynıdır; ””Bir ara Amerika”ya göç etmeye kalkıştım. New York”ta başım polisle belaya girdi. Bu Nixon o zaman çiçeği burnunda bir avukattı. Beni o savunmuştu..””

Olay bu kadarla kalsa iyi. İki ay sonra Fransa başkanı De Gaulle ziyaretinde de aynı manzara yaşanınca Patron Agnelli derin bunalımlara girmiş. Kendisini tanıyan yok. Yanında çalışan Temel”in uluslararası çevresi var.
-De Gaulle”ü nereden tanıyorsun?
-Nazilere karşı Paris”te yeraltı savaşı yapıyorduk… Özel kuryesiydim.
-Sen herkesi tanır mısın?
-Evet, hemen hemen… Patron iyice hırslanmış.
-Neredeyse Papa da arkadaşım diyeceksin.
Temel gülmüş. ””Tabii. Yakın arkadaşımdır.””
Çıldırma noktasına gelen Agnelli haykırmış :
-İspatla… İspatlayamazsan kovarım…
Temel :
-Tamam, bu pazar ayininde Vatikan meydanında olun. Papa balkondan halkı takdis ederken ben yanında olacağım.
Patron pazar”ı iple çekmiş. Vatikan”da Papayı bekleyen kalabalığın arasına karışıp beklemeye başlamış. Bir süre sonra Papa balkona çıkmış. Yanında Temel… Kalabalığa bakıp, patronunu bulmaya çalışıyor. O sırada bir kargaşa olmuş. Biri bayılmış..
Temel bayılanın kendi patronu olduğunu görünce Papaya ””Bana müsaade” deyip meydana koşmuş. Agnelli yerde yatıyor.. Bir iki kişi de ayıltmaya çalışıyor.
Temel çevresindekilere, ””Bu benim patronumdur; ne oldu?”” diye sorunca biri cevap vermiş :
- Siz Papa ile balkona çıktığınızda bunun önünde iki Japon turist vardı. Japonlardan biri senin patronuna dönüp, ”Şu sağdaki bizim Temel, ama yanındaki kim?” diye sorunca seninki düşüp bayıldı.





Çok soğuk bir kış günü padişah, tebdil’i kıyafet gezmeye karar vermiş. Yanına ba…şvezirini alıp yola çıkmış. Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir adam görmüşler. Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş. Padişah, ihtiyarı selamlamış: – “Selamünaleyküm ey pir’i fani…” – “Aleykümselam ey serdar’ı cihan…” Padişah sormuş: – “Altılarda ne yaptın?” – “Altıya altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor…” Padişah gene sormuş: – “Geceleri kalkmadın mı ?” – “Kalktık…Lakin, ellere yaradı…” Padişah gülmüş: – “Bir kaz göndersem yolar mısın ?” – “Hem de ciyaklatmadan…” Padişahla başvezir adamın yanından ayrılıp yola koyulmuşlar. Padişah başvezire dönmüş: – “Ne konuştuğumuzu anladın mı?” – “Hayır padişahım…” Padişah sinirlenmiş. “Bu akşama kadar ne konuştuğumuzu anlamazsan kelleni alırım.” Korkuya kapılan başvezir, padişahı saraya bıraktıktan sonra telaşla dere kenarına dönmüş. Bakmış adam hala orada çalışıyor: – “Ne konuştunuz siz padişahla?” Adam, başveziri şöyle bir süzmüş: – “Kusura bakma. Bedava söyleyemem. Ver bir yüz altın söyleyeyim.” Başvezir, yüz altın vermiş: – “Sen padişahı, serdar’ı cihan, diye selamladın. Nereden anladın padişah olduğunu?” – “Ben dericiyim. Onun sırtındaki kürkü padişahtan başkası giyemezdi.” Vezir kafasını kaşımış… – “Peki, altılara altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor ne demek?” Adam, bu soruya cevap vermek için de bir yüz altın daha almış: – “Padişah, altı aylık yaz döneminde çalışmadın mı ki, kiş günü çalışıyorsun, diye sordu. Ben de, yalnızca altı ay yaz değil, altı ay da kış çalışmazsak, yemek bulamıyoruz dedim.” Vezir bir soru daha sormuş: – “Geceleri kalkmadın mı ne demek?” Adam bir yüz altın daha almış: – “Çocukların yok mu diye sordu. Var, ama hepsi kız. Evlendiler, başkasına yaradılar, dedim.” Vezir gene kafasını sallamış… – “Bir de kaz gönderirsem dedi, o ne demek…” Adam gülmüş: – “Onu da sen bul…”

Evet bu özel istek isteyen tüm küflü aileme gitsin....

 

Günün şarkıları ...

[ame=http://www.youtube.com/watch?v=up7pvPqNkuU&feature=fvsr]Rihanna - Shut Up And Drive - YouTube[/ame]

[ame=http://www.youtube.com/watch?v=uelHwf8o7_U&ob=av2e]Eminem - Love The Way You Lie ft. Rihanna - YouTube[/ame]

Bir de micheal Jackson olsun değilmi????:Lv:


[ame]http://www.youtube.com/watch?v=TWucYbAp8Lk[/ame]

[ame=http://www.youtube.com/watch?v=QNJL6nfu__Q&feature=related]Michael Jackson - They Don't Care About Us - YouTube[/ame]