Beyaz Dizi Sevenler Buraya

'Kitap tanıtım' forumunda clondike tarafından 3 Ağu 2011 tarihinde açılan konu

  1. harikaya

    harikaya Well-Known Member

    Teşekkür ederim Sibelmert; aynı senin gibi benim de gözümden kaçmış bu kitap. Elbette hemen indirip arşivime ekledim. Öncelikli okunacaklardan olacak doğal olarak :D:D:D
     
    Nayiri bunu beğendi.
  2. harikaya

    harikaya Well-Known Member

    [​IMG]

    Kızlar bunu görünce hem güldüm hem de aklıma sevecen geldi.
    Neredesin Sevecen?
     
  3. alkane

    alkane Well-Known Member

    Gözünden kaçanlardan biride benim üstelikte gelişim, çok teşekkürler :canim:Arşivim sayenizde zengineşiyor... ;)
     
  4. SblMrt

    SblMrt Well-Known Member

    Rica ederim :Lv: Umarım sizde beğenirsiniz de yüzüm kara çıkmaz tavsiye ettiğim için :$
     
  5. X_X_X

    X_X_X Active Member

    :zuhaha::zuhaha::zuhaha::zuhaha::zuhaha::zuhaha:
    bayılıyorum bu resme ben yaaaaa:zuhaha::zuhaha::zuhaha::zuhaha:
     
  6. eun sung

    eun sung Well-Known Member

    Neyse banada fikir verin her gün kızlar yemek yapmak kolay önemli olan karar verme kısmı ...Birde işde olup eve yedi buçukta geldiğimi hesap ederek liste oluşturun başka ne isterim...;);)

    Kitabın sayfaları eksik oldumu beynim hep o noktaya takılıverir çıldırırım ...Alırkn en dikkat ettiğim husustur kendileri...

    Emeğine yüreğine birkerede burdan teşekkür ederim sağolasın...:gül::sak sak::Frnds:

    Bu nasıl birşeydir arkadaşım yüreğimi dağladın kara kapkara liste oluşturuyorum...Ben Murat için dahi olsa bu kitabı okuyamam okursam kahrımdan yollara düşer olmayan aslımı bulup çeşitli yok etme maceraları düzenlerim küflünün nede olsa operasyondan sorumlu bakanıyım ilk ve has yardımcımvişnem çırağım nerdesin ?????? Bu duruma el atalım....:help::help::help:

    Aynen kulübe bende üyeyim arkadaşım bu kulübün özelliği herkes başkan olsun aslım intikamlarıda anayasamızın değişmez birinci maddesi olsun(nam-ı iğer sert anayasa ve kazuistik anayasa olsun)İdare edin kızlar kpsssssssss siz ssssssinde halen takılı vaziyetteyim:zuhaha::help:


    Ya özledim ben seni ne zamndır göremiyordum...Akşam akşam beni iyi güldürdün koptum:zuhaha::zuhaha::zuhaha:

     
  7. X_X_X

    X_X_X Active Member

    oleeeey oleeeey oleeeeey tek değilmişmmmmm tek değilmişiiiiiiimmmmmmmm:zuhaha::zuhaha::zuhaha::zuhaha:

    Bu da bişey mi!!!!

    az önce emmaya özelden attığım ıssız erkekler korosundaki murat kısmını buraya eklesem mi aceeeppp:$ toplu ağlama ayini düzenlerdik:))
     
  8. gülay

    gülay Well-Known Member

    evet x_x_x ve tantana sizlere katılmamak elde değil...Yüreğim Seni Çok Sevdi çok güzel,harika bir kitap ve ne yazık ki sonu mutlu değil...3-4 yıl önce okumuştum ve hala bir yerde adı geçse veya aklıma gelse yüreğim cızzzz eder...Murat'ın sevgisi ve Aslı'nın niye olduğunu hala anlayamayacağım bir şekilde onu bırakması...Murat hep arkasındaydı ve bekledi...en sonda Murat'ın kızına Aslı ismini verdiğini öğrenmesi...şimdi gene içim cızzz etti offff...
     
  9. eun sung

    eun sung Well-Known Member

    Eklemesende bende o kısmı merak ettim özelden at gerekirse ..Ama sen böyle kısım kısım tüm kitabı bize okutacaksın valla:zuhaha::zuhaha::zuhaha:
     
  10. X_X_X

    X_X_X Active Member

    bende yıllar önce okumuştum ve elime bir daha alıp okumadım.elim gitmedi.sanki bir daha okursam murat aynı acıları bir kere daha yaşayacakmış gibi geldi hep....

    Az önce murat kısmını worde geçerken salya sümük ağladım vallahi...Ah be muratımmm ahh ahhhhhh!

    Üstüne beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın ı dinledim arka arkaya

    ahh ahhhh


    en iyi ekleyim gitsin o alıntıyı:)
     
  11. X_X_X

    X_X_X Active Member

    madem merak edenler artıı buraya ekleyeyim:saygilar::saygilar::saygilar:

    Aslında ben alttan alttan Aslı düşmanları topluyorummm:) savaş açacağım Aslı'ya ondan:zuhaha::zuhaha::zuhaha::zuhaha::zuhaha::zuhaha::zuhaha:
     
  12. X_X_X

    X_X_X Active Member

    BENİ KÖR KUYULARDA MERDİVENSİZ BIRAKTIN

    Murat
    Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
    Denizler Ortasında bak yelkensiz bıraktın
    Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı
    Beni bensiz bıraktın, beni sensiz bıraktın

    O gün öldüm ben Aslı!
    Bana “Evleniyorum ben Murat!”dediğin an.
    Aşk şiirleriyle bize aşk yaşatan dost şairimiz Nazım Hikmet’in dizleriyle seslendim sana son kez.
    İlginç bir benzerlik vardı dizelerle bizim geldiğimiz nokta arasında. Bu, Nazım Hikmet’in ölümünden önce yazdığı son şiiriydi.
    Gelsene dedi bana
    Kalsana dedi bana
    Gülsene dedi bana
    Geldim
    Kaldım
    Güldüm
    Öldüm

    Öl dedin, öldüm Aslı!
    Geriye kalan, etten kemikten ibaret, ruhsuz bir bedendi yalnızca. Kaç kez ölmeyi düşündüm, bir bilsen… Senden ayrı kalmak ölümle eşdeğer değil miydi zaten? Ama yapamadım! Ölümden korktuğumdan değil, sana zarar vermek istemediğimden. Ömür boyu üstünde taşıyacağın ağır yükle, o ezinçle yaşayamazdın sen.

    O günlerde Cemal Süreyya Biliyorum Sana Giden Yollar Kapalı şiirini çalışma masamın üzerindeki sümenin arasında yerleştirmiştim.(hala da aynı yerde duruyor.) Her gün, bıkıp usanmadan defalarca okuyordum.

    Biliyorum sana giden yollar kapalı
    Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni
    Ne kadar yakından ve arada uçurum;
    İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi
    Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
    Yalnız seni, yalnız senin gözlerini
    Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
    Ben artık adam olmam bu derde düşeli
    Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
    Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki
    Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
    Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği
    Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
    Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki
    Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
    Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini
    Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
    Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri
    Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
    Bu böyle pek de kolay değil gerçi…
    Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
    Bunun verdiği mutluluk da az değil ki
    Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
    Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki
    İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
    Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:
    Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
    Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri


    Haksızlık etmek istemem, beni bire bir anlatan şiirin birkaç dizesi sana uymuyor. Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni. Hayır, senin de beni çok, ama pek çok sevdiğinden emindim. Hatta benden bir adım önde gittiğini, beni, benim seni sevdiğimden de çok sevdiğini düşündüğüm zamanlar oldu. Vazgeçebilecek kadar çok! Asla vazgeçmem demek, bencil yüzüydü aşkın. Benim yaptığım da buydu galiba. Vazgeçebilmek ise yürek isterdi ve zor olanı seçen sendin.
    Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini dizesini de sana uyarlayamam. Bir başkasıyla evlenmiş olsanda, onu beni sevdiğin kadar sevdiğine, sevebileceğine asla inanmadım.
    Şiirle olan dostluğum aynen sürüyor anlayacağın, hatta daha yükseklere tırmandığını söyleyebilirim. Ayrı kaldığımız süre zarfında çok sayıda şiir yazdım senin için. Sayfalar dolusu… Okunmayacak o şiirler! Varlıklarından bile haberdar olmayacaksın. Bana ait onlar. Metin Altıok’un sone şiirinde söylediği gibi,”işte ben yıllar yılı yarı ölü yarı diri/o hiçliğe yazdım bunca ketum şiiri”

    Hiç kızmadım sana, ne yaparsan yap, asla öfke duymadım içimde. Ama bir Amerikaloyla evleneceğini söylediğinde, isyanla dolup taştığımı itiraf etmeliyim. İstanbul’dan Bursa2ya gelememiştin ama Amerika’ya gelin gitmeyi, oralara yerleşmeyi göze alabiliyordun.
    Tümüyle haksız değildin. Kaçacak, sığınacak avuç içi kadar yer bırakmamışlardı sana. Çaresizdin… En az benim kadar.
    Sırtımızda taşıdığımız kambur gibi sevdalarımızla, yaşamlarımızı ayrı ayrı sürdürmeye mahkûm edilmiştik. Gene de içimdeki geveze kuşu ve umutlarımı susturamıyordum.
    Biliyordum aslında, imkânsız bir aşktı bizimkisi, ama hükmedemiyordum yüreğime, o yürek seni çok sevmişti Aslı. O yürek talandı, o yürek yangın yeriydi. Bir tek seni istiyordu o yüre… Bir tek seni!

    Ve senden sonrası…
    Keyfi bozuktu akşamlarımın, sabahlarımla aram ise şekerrenk, dışarıdan bakılınca her ne kadar şeker pembesi gibi görülse de. Dağınıklıklarımı toplayamıyordum. Aşkınla mühürlenmişti yüreğim.
    Hesaplaşmak! Seninle değil, kendimle… Kaç kez denedim; iyi kötü, olumlu olumsuz bütün duygularımı karşıma alıp yeniden şekillendirmeye çalıştım. Sana duyduğum o iflah olmaz uslanmaz aşkı kefenlere sarıp ahşap tabutlara yatırdım,yedi kat toprağın altına gömdüm.”ölü değilim ben,capcanlıyım,yaşıyorum!” diye haykırarak kurtuldu onun için hazırladığım mezarın derinliklerinden.leylak kokulu yağmurların altında beraberce ıslandık onunla.Bahar çiçeklerinin,güz yapraklarının üzerine adını fısıldarken yanımdaydı.
    Aşkının yoksunu,sensizliğinin zenginiydim.Hasret taneleri biriktirdim senin için.Hiçbir zaman veremeyeceğimide bilsem de.
    Ne yaptımsa kurtaramadım kendimi Aslım! Yüreğinde tutsak kalmıştı yüreğim. sense,benim dünyama teklifsizce girip teklifsizce çıkma hakkını kimden aldıysan ,çıkıverdin gözlerimden.Gözlerini bıraktın bana.sesini,gülüşünü…kendini bıraktın yüreğime emanet!yersiz yurtsuz kalmış sevgileriyle beraber…
    Hayat devam ediyordu sözüm ona. Konuşuyordum, gülüyorsum ama yaralıydı dilimdeki sözcükler, dudağımın kenarında eğreti duran gülüşler yaralıydı. Yorgundum, güçsüzdüm, sensizdim…
    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın düzenlediği şu son seminer var ya…Parlak kariyerinle böyle bir daveti fazlasıyla hak ediyordun zaten ama,itiraf etmeliyim ki,senin adını yönetim kuruluna öneren bendim.

    Yıllar sonra, onca yaşanmışlığın ve fırsat bulup da yaşayamadıklarımızın ardından bir kez daha görmek istedim snei. Aylar öncesinden planladım, kare kare canlandırdım kafamda. Ya kabul etmezse ya gelmezse diye sabahı sabah ettim geceler boyu.

    Ve işte karşımdaydın. Uzun zamandır yaşadığım en büyük mutluluktu. Seni kollarımla sımsıkı sarıp gögsüme bastırabilmeyi delicesine isterken, elimden geldiğince doğal, hatta mesafeli davranmaya çalışıyordum.Seminer boyunca karşıt görüşlerle karşına çıkıp canını sıktığımın da farkındayım.Kimbilir ne yanlış düşünceler geçti aklından…

    Etkinlik programındaki Mudanya-Trilye gezisinin proje mimarı da bendim.Şansım yaver gitti,katılımcıların birer ikişer yaşadığı şehirlere dönmesiyle baş başa kalıverdik seninle!tam da düşlediğim gibi!
    Trilye’deki çamlı kahve’ye çıkıp kahve içmek,o anda oluşan doğaçlama bir öneri gibi görünse de,yıllardır düşlerime giren,gerçekleşmesi güç bir hayaldi benim için.
    Sık sık çıkıyordum Çamlı Kahve’ye.İçimde biriktirdiğim tortuları taşıyamaz hale geldiğimde, o eşsiz manzara ve dinginlikle sarmalanıp dertlerimi marmaranın sırdaş sularına fısıldamak için.yanımda sen varmışsın gibi,seninle konuşarak…

    Bu kez gerçekten yanımdaydın ve öğrencilik günlerimizin anılarıyla yüz yüze gelirken yalnız değildim.Hep bu abı canlandırmıştım kafamda.sen ve ben…Aşığı olduğum bu yerde,aşığı olduğum kadınla eskide kalmış karelerin yeniden canlanmasına izin verirken,aynı duyguları paylaşıyor,birbirimize sezdirmemeye çalışaral,içimizden yıllar öncesinden yaşadıklarımızı yad edip sözüm ona havdan sudan konuşuyoruz.bir zamanlar aşklarına tanıklık etmiş bu mekanda iki aşık değil de yıllar sonra karşılaşmış ii eski dost gibi…
    Evet,dostane başladı sohbetimiz,ama aynı çizgide sürdürmeyi başaramadık.En yakın arkadaşına,Ferda’ya bile benim adımı ağzına alma yasağı getirdiğini söylemiştin ya …Gülerek,söylediklerini sıradanlaştırmaya çabalayarak,benim de aynı yasağı getirirp getirmediğimi sordun üstelik…

    Dayanamadım,”o tür yasaklar bana gör edeğil”dedim.gerisi geldi…İtiraflar,yıllar yılı baskılanıp,özgürlüklerine kavuşmak için o anı beklemiş,serbest kalır kalmaz çoşkuyla kanıtlanıvermiş yasaklı sözcükler…

    Adım adım izlemiştim seni.Adını ağzından duyabileceğim herkesle seni konuşmuştum.Senden vazgeçtiğimi mi sanmıştın yoksa?Ne yaşarsam yaşayayım,hep yanımdaydın.bir an bile ayrılmamıştın benden.ayrılmayacaktında!

    Hiç kimseye borçlu değildim. Evet, evliydim ama seni düşünmekle, beraber olduğum insana haksızlık yaptığımı düşünmüyordum. Çünkü… ÖNCE SEN VARDIN! ve hep olacaktın.
    Bu kadarla kalacaktı belki. Cep telefonum çalmasaydı… Ve arayan, kızım olmasayıd.
    “Kızım, Nasıl bitanem? Nasılsın ASLIM!”
    Konuşurken sendeydi gözüm, yüz hatlarının bir anda kasılıvermesini, ellerinin titreyişini, bana çevirdiğin bakışlarındaki inanıp inanmamak arasında gidip gelen ezik ifadeyi buruk bir keyifle izledim.
    Evet, Aslım dedim kızıma! Her solukta özgürce Aslım diye haykırabilmek için. Son nefesimi verirken de dudaklarımda adının olacağından eminsin artık değil mi?
    Söyleyecek fazla söz yok artık…
    Benim olmadın ama Ben oldun sen Aslım! Adın hep bende ve benimle yaşayacak.
    Şairin dediği gibi…
    Bir adın kalmalı geriye
    Bir de o kahreden gurbet
    Beni affet
    Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç...
     
  13. lili.sshi

    lili.sshi Well-Known Member

    :':)':)':)'(
    Bu nedir ya gece gece :':)':)'(
     
    periza bunu beğendi.
  14. lili.sshi

    lili.sshi Well-Known Member

    Ah sevgilim Ah...
    Bir ah kadar içimdesin benim...
    Gezdiğim yerler sen
    Baktığım gözler sen...
    Söylediğim şiirler hep sen...
    Ben oldun sen en gizlimde sakladığım
    Sadece kendimle kaldığımda çıkarıp baktığım, kokladığım,ağladığım...
    :'(
     
    periza bunu beğendi.
  15. SblMrt

    SblMrt Well-Known Member

    Kitabı okumadım,genelini bilmeden yorum yapıyorum ama ben Aslım'a olduğu kadar Murat'a da sinir oldum :hih:
     
    periza bunu beğendi.
  16. X_X_X

    X_X_X Active Member

    depresyon nedeni:zuhaha::zuhaha::zuhaha::zuhaha:

    Aaaa niye:$
     
    periza bunu beğendi.
  17. lili.sshi

    lili.sshi Well-Known Member

    Hiç kimseye borçlu değildim. Evet, evliydim ama seni düşünmekle, beraber olduğum insana haksızlık yaptığımı düşünmüyordum. Çünkü… ÖNCE SEN VARDIN! ve hep olacaktın.

    İşte burası sinir bozucu biraz... Ama kalbe söz geçirmek zor...
    Vel hasılı zor imtihan...
     
    periza bunu beğendi.
  18. X_X_X

    X_X_X Active Member

    O noktada kısmen haklı kismen haksız murat...Ama daha çok haklı...Kız Aslı'yı bile bile baştan kabul etmiş zaten....

    Allah kimseye böyle bi durumda bırakmasın:saygilar:

    Zaten ne zaman söz geçmiş ki kalbe...
     
    periza bunu beğendi.
  19. eun sung

    eun sung Well-Known Member

    Şimdi gelelim kuflu ye akşam akşam girme sebebime bu x_x_xarkadaş aldı götürdü Murat Alkanlı vs re deyince ama ben gene hatırladım...

    Tiffany White - Ç.Y. Secret Fantasies Serisi 08 - Buğulu Geceler

    Şimdi konumuza gelelim...Ashley Frost 21 yaşına gelmiş kocası tarafından ihanete uğrayıp(para konusunda) boşanmış o aşa kadar haytını kendi hiç yönlendirmemiş ve hep başkalarının istediklerini yapmış biri...Hele hele ailesi istedi diye kendisden yaşça çok büyük bir adama dersin sanki evde kalmış kız kurusu gibi 20 yaşında evlenmeyi bile kabul etmiş (ailenin tuhaf mantalitesini de anlayabilmiş değilim) dans eğitimini bile annesi balerin olmasını çok istedi diye boyu ve vücudunun diğer kısımları balerinliği engelleyene kadar zorla devam ettirmiş tuhaf bir kişilik ...Kelime bulamadım kişiliğini anlatacak...Sonra birden 21 yaşında şükretsin 40 ında feandeğil aklı başına geliyor ve hayatımı ben kendim kurarım kimseyi dinlemem diyor ama kızımızın hayat anlayışı birşeyi yaptığında hep uçlarda olduğu için...Karar vere vere dansı çok iyi olduğu için bilin neye karar veriyor ???Dans öğretmeni olmak mı??? Hayır Dans Okulu açmak mı??? Hayır ...tabiki de striptiz kulübünde dansçı olarak müthiş kariyerine başlamaya karar veriyor (ğer okumahya niyetliyseniz iftardan sonrayıtercih edin bilgilerinize)...Ve hayatında olup olmayacağı kadar kötü bir kız olma yolunda :zuhaha:...Veee tabiki Has bd erkeğimiz Cade dahane diyeyim yufka bir yüreği olan tüm aciz kadınlara yardım etmeyi görev bilen bunun yüzünden de başı beladan kurtulmayan bir polisimiz ...Ceza olarak Ahlak şubesine gönderiliyor ...Ve ordaki işide kızımızın çıktığı müthiş nezih stiptiz kulübünü (nasıl nezih oluyor demeyin kitabı okuyun dersiniz yeni işim bumu olsa ...o kadar masumane anlatılıyor)kapatmayı sağlamak için ipucu bulmak ve bd kızımızın ilk iş günüiçin denemezamnında rastlaşıyorlar ve bizimki kızı beceriksiz buluyor ve kızım bu iş sana göre değil ..bir an önce bırak diyor ..Tabi Ashley yıllarca herkesin sözünü anun gibi fazla dinlediğinden sinirler küp küp oluyor ve bir sonraki müthiş gösterisini ve bir sonrakilerin hepsini onun gözlerini içine bakarak yapıyor ve tek isteği onu çıldırtmak böylece hikayemiz soluksuz bir şekilde başlıyor...Diğer şahıslar sürekli kitapta polis arkadaşların arasındaki esprler sürekli aynı ama zevk katmış aralara ...Daha okumaya başlar başlamaz iki isana gıcık oldum ikiside sonunda tuhaf çıktılar zaten ...Ve kızımızın başarıları kıskanılıyor tuzaklar kuruluyor ama bu ikisinin çok iyi birbirne yaklaşması nı ve tabi müthiş şimşeklerin çakmasının hızlanmasını sağlıyor ...Kitapla ilgili güzel bir ayrıntı daha vereyim insanın ufkunu tehlikeli konularda açıyor ..Okuren ufkunuzu kısarak okuyun yanlış yönlere doğru hareketlenmesin...Hele hele iş hayatına atılmamış ne iş de kariyer yapayım diye düşünenleriniz varsa kariyeini oluştursun sonra baksın kitaba neme lazım nezih nezih kelimeleri ve striptiz kulübü fazla yanyana kitapta devrim biteliğinde etkilenirsiniz felan tehlikeli olur :zuhaha: :zuhaha:Yani son özet eğlenceli ....yeterince komik ...arkadaşı JJ ve eşi monicayı sevdiğim nadir hoş ve fazla ateşli bir kitap biline ...Herkese iyi okumalar dilerim...Sonda iyi bağlanmıştı ...Son 25 30 sayfa birbirinin müthiş farklısı dermişim:zuhaha:

    Dip not unutmuşum amanın Ashley in anne babası nasıl insan hiçmikarakter tahlili yapamaz ikiinsan sen git kızı kendinden bayağı büyük birtiyle bir de kumarbaz karı kız her türlü ayağım olan birine ve borç batağına sokan biriyle neredeyse zorlayarak beynine girerek evlendir...Pes üstüne pes yaniiii...
     
  20. SblMrt

    SblMrt Well-Known Member

    Dediğim gibi kitabı okumadım.Belki yaşadıklarından sonra falan adam bu kadar çok sevmiştir ama yukarıda okuduğum bölümden adamın bu kadar kendini parçalarcasına adamasına,karısına yaptığı haksızlığa,çocuğuna aynı ismi vermesine sinir oldum.Belki bu kadar delicesine aşık olmadığım için adamcağızı anlayamadım ama madem unutamadın ne diye evleniyorsun?Birde karısına haksızlık yapmadığını düşünüyor utanmadan.Evlenmeseydin o zaman.Aşkını kalbine gömüp yaşasaydın yalnız başına.Bak sinirlendim şimdi :p Ağlak bir kitap olduğu ve yorumlardan dolayı okumayı düşünmemiştim,bundan sonra hiç düşünmem :hih: Neyse zevk ve düşünce farklılığı,affedin beni :gül:
     
    periza bunu beğendi.

Bu Sayfayı Paylaş