Beyaz Dizi Sevenler Buraya

Beni kahkahalarla güldürdün Allah'ta yüzünü güldürsün... Çok yaşa Sibelmert:zuhaha::zuhaha::zuhaha: :sak sak::sak sak::sak sak:

Cansınız, elinize emeğinize sağlık, muhteşem ikili...:sak sak::gül::gül: böyle bir dizi vardı dimi, bi bakayım...

 

Aminnnn :saygilar:
Bu arada yazdıklarıma bakmayın tavsiyelere devam lütfen :gül:

 

Güllerin fısıltısı kitabı mükemmeldi kaçırılmayacak bir kitap hatta sıralama ihtiras çiçeği güllerin fılsıltısı maskeli balo ve bir avuç aşk olabilir rüzgarda savrulanı saymıyorum daha okumadım ama yazara göre sıralarsam mutlaka ikinci olurdu
ben bu aralar birazda çiklitlere sardım sır tutabilir misin gece gece gülmekten karnımı ağrıtan bi kitaptı dün gece bitane bd.bitirdim ha şimdi uyuyacam derken yine saat 2yi buldu sabahta alarmı 3 kere ertelemek zorunda kaldım
sara craven şüphe içinde çok hoş bikitaptı kadaın şüpheden yedi bitirdi kendini Allah sabır versin şüphede şüphe ben süpriz bir nikah tazeleme bekliyordum ama olsun
bu arada nicholas sparksın düğün kitabını tavsiye ederim bir erkeğin ağzından aşk nasıl yazılırmış diye merak edeniniz varsa okusun benim bir ara gözlerim yaşardı
yeğenim teyze sana kitap alacam grinin elli tonu diyince al dedim bence ikimizde yorumlarını okumamışız

 

Tantanaaaaaa
Geçmiş olsunnnnnn bacım :gül:dün yazcaktım unutmuşum....
Bi düşün bakalım sen kafayı niye çarptın...:füü:

Kaşların arasına dom dom kurşunu deydi....teyyyy teyyy teyyyy

 

''Kaşların arasına Bom Bom kurşunu değdi''....olmasın sakın o

 

ben bu kitabı yabancı forumlardan duydum.özellikle erkekler, kadınların bu kitabı okumasıyla dalga geçiyordu ve konuşmalar bana biraz aşırı bir olay varmış gibi hava verdi.belki de bizimkiler çevirirken sansürlemiştir bilemiyorum....Demek sapıtan adammış. arkadaşım da okumuş ama kitabın içeriğini sormadım sadece denilenler kadar kötü mü dedim.o da senin tarzın cevap verdi..şaşırdım şuan acaba yabancılar mı abartıyor bunu?

asdfghjk ederim alkaneeeeeee....kafayı annemin gözü önünde çarpmasam o da inanmazdı bacım.

cıks cıks cıks :hih:

hala şişik ama morarma,kızarma olmadığı için pek farkedilmiyor.sadece acıyor arada....



Nese asıl meselem bazıları ateşli severi bitirdim...yani... ahım şahım değil bence..güllerin fısıltısı daha güzeldi diyenlere katılıyorum.

bermer sen kitapta nerdesin şuan onu merak ettim..anna'ya beraber kızardık :glmsm2:

 

Şimdi bu mesaj ciddi anlamda spoiler içerir. Ona göre. Büyülü Lord DeBurgh bitti. Hımm çok güzeldi. Kesinlikle historicalı sevenleri memnun edecek tarzda bir kitaptı. Ben zevkle okudum. Şimdi efendim konusu şöyle, kızımız, babası tarafından
çalışmaları sebebiyle evinden uzaklaştırılarak, birbirinden şeker halalarının yanına gönderilmiş. Fakat babasının ölümünden sonra, kız evine geri dönmek istiyor, çünkü babasının öldürüldüğünden şüpheleniyor, hatta emin. Bunu araştırmak için evine geri dönmesi şart. Bunun üzerine halaları devreye girerek, kızın DeBurg ailesinin refakati altında seyahat etmesini rica ediyorlar. Bir bildikleri var bu tontoşların tabi. "Bazen kaderi biraz dürtüklemek gerekir" kitabın ilk cümlesi de bu zaten Peki, Kont kimi görevlendiriyor bu iş için? Tabiki oğlu Stephen'ı. Stephen'ı daha önce yazmıştım. Kopyala yapıştır yapıcam. Kadınlar alanındaki engin tecrübesi ile nam salmış, içkiye düşkün, karanlığı seçmiş, kendindeki potansiyeli, beceriyi ve zekayı farketmeyen bir adam Stephen. Kendini kardeşlerine göre yetersiz hisseden, içindeki boşluğu, yakışıklılığını ve içkiyi kullanarak doldurmaya çalışan biri. Korkan ve korkmanın ayıp olduğunu düşünen, aslında duygularını biriktiren kırılgan bir erkek.
Bu arada, şunu söyleyeyim, kızın ailesinin bazı sıradışı yetenekleri var. Kız da az biraz miras almış. Ama inkar ediyor. Neyse. Kız, adama sinir oluyor, onu ayyaş ve kadın düşkünü olarak görüyor, haklı çünkü adam sürekli kızı sinir etme, ona erkekliğini gösterme peşinde.:$ ama bir çekim de hissediyor, adamın kaderinde olduğunu hissediyor sanki. Neyse bir olay oluyor ve işte adam bu noktadan sonra değişmeye başlıyor, aslında değişmek değil de içindeki hazine ortaya çıkıyor adamın sanki. İşte bu, bir dönüm noktası.

Bu arada şunu da söyleyeyim, kitapta pek çok yerde gülümsüyorsunuz. Aslında alıntı yapmak isterdim ama yerlerini bulamıyorum şimdi. Sadece şu var aklımda: Kitabın ilk yarısı boyunca her fırsatta kızı sıkıştırmaya ve baştan çıkarmaya çalışan Stephen, bir süre sonra hissettikleri sebebiyle kızdan uzak duruyor çünkü kıza, arzularından daha çok önem veriyor ve saygı duyuyor ve kendini pek de layık görmüyor ona. Bu sefer de kız rahat durmuyor, çünkü kız adamın kalbini görüyor, onu adamın kendisinden daha iyi tanıyor, kalbinin diğer yarısı olduğunu biliyor, az değil yani. Neyse, kızın adamı baştan çıkarmaya, adamın kızdan uzak durmaya çalıştığı bölüm gerçekten komikti. Gülümsetti. Evet bu kadar. Uzun oldu ama herhalde aydınlanmışsınızdır epey.:zuhaha:

 

Tantana'cığım elçiye zeval olmaz, Alkane ve Ziper gönderdi sana bu parçayı...:zuhaha::zuhaha:
[ame=http://www.youtube.com/watch?v=ogZRXURO49s]KEMAL SUNAL - DOM DOM KURŞUNU - YouTube[/ame] :zuhaha::zuhaha::zuhaha:
Kız çok eğleneceksin dedim, konusu muhteşem demedim.. Güllerin fısıltısı başkaydı canım, ama bu karakteri(adamı) çok beğendim, espri yeteneği olanlarda zekada vardır derim :zuhaha:

Dublin'e taşınıyorlar...Anna'yı bir daha görmem inşallah devamında, zira şu ana kadar hiççç te acı denilen olayla tanışmadı, azıcık vicdan olur, adını koydum da buradan diyemem kaşalotun...:kzgn: hala o seni almaz demedi mi,hıh sanki seni alırdı dua et kardeşine, yoksa rüyanda bile göremezdin bak sinir oldum yine.. bi de çocuk istiyorlarmış, tüh sana...:kzgn:

Meraklandırdın bak şimdi...Bekleyeceğiz bir süre...

 

Beklediğinize değicek ama.
Bu arada bermer, senin şu gifin hangi diziden?
gif mi deniyordu, ne deniyordu

 

Autumn Concerto - Next Stop, Happiness - Sonbahar Konçertosu ... :Lv::Lv::Lv::Lv:

Ahhh kendini beğenmişlik, kibir, kötü üvey baba, nefret, aşk, zengin, fakir, aile, intikam, ağlaksı, neşeli, keyifli, eğlenceli ve mutlu sonu olan Tayvan dizisi, reytinglerini geçen olmamış. Bd sevenlerin seveceği bir dizi...21 bölüm...

Van Ness Wu'nun çizdiği karizmaya hayran oldum, çekimlerde süper, bir bak istersen...Teaserini veriyorum :Lv::Lv::Lv:

[ame=http://www.youtube.com/watch?v=0ew8FHSDVHE&feature=related]♦ Autumn's Concerto MV ~ Already Gone - YouTube[/ame]

 

Çok teşekkürler, sen tayvan seviyorsun ben sana bir film önereyim mi? First Love. Belki de izlemişsindir.

 

Ben hepsini seviyorum...tayvan, tayland, japon, çin, kore bi tek malezya'caya tahammül edemiyorum mıy mıy mıy bir dil, seslendirmelerde de 2 ses var hep... hıyyk... görüntü ve konu ilgimi çekince alt yazı beklemeden izliyorum...

Eğer ingilizce alt yazılı izlersen Sawan Biang'ı (cennetin yaratılışı) albümümde konusu var.. ben sana tavsiye ediyorum..

İzleme listemde Konusunu ve taserini sevip favorilerime eklemiştim. Öne alırım

 

parça kemal sunaldan ..o yüzden beğendim evet

 

Şey bu arada yanlış yazmışım, First Love tayvan değil, Tayland.

 

merhabalar beyaz dizi tadında anime varmıdırki

 

ben de forumdaki bd anime mi manga mı bakayım dedim ing imiş hiç indirmedim.hiç uğraşamam google translate filan

 

Okurken çok güldüm paylaşayım dedim düşünceleri şizofrence kadın yazar herhalde ondan

Kadın taksiye biniyor düşünceleri kopyalıyorum

Aslında çekici sayılırdı. Vücudu güzeldi, bacakları uzun... Ama hayır, şoförün o
açıdan bacaklarını görmesi mümkün değildi. Belki adamın bakışları bir an için dolgun
göğüslerine takılmıştı. Neyse, en iyisi camdan dışarıya bakmaktı. Güzel olduğu
kuşkusuzdu. İngiliz kadınlarına özgü beyaz ve mat bir teni vardı, ama yüz hatları ince
ve yumuşaktı. O gün pilili geniş bir Fransız eteği giymişti. Böyle giysiler onu
olduğundan çok daha genç gösteriyordu.
Araba Kensington Restoran'ın önünde durdu. Şoför herhalde, 'Bu kadının öğle
vakti bu lüks yerde ne işi var,' diye düşünüyordu. Campion parayı ödedi, şoföre iyi işler
dileyip arabadan çıktı. Adam, kendisine para uzatan ellerin ne kadar güzel olduğunu
fark etmiş miydi acaba? Uzun ve biçimli parmaklar... Ama kısa kesilmiş tırnaklarını
asla boyamazdı.
Arkaya doğru bir göz attı. Şoför kolunu pencereye dayamış onu seyrediyordu.
Yürüyüşüne bakıyordu mutlaka. Yoksa parfümüne mi takılmıştı? Böyle adamlar,
kadınların sadece erkekleri cezp etmek için parfüm kullandıklarını düşünürlerdi.
Yoksa şoför onun bir gecelik kadınlardan olduğunu mu düşünmüştü. Yok canım.
Hiç de öyle bir kadına benzemiyordu. Onu gören liseyi yeni bitirmiş bir genç kız
olduğunu düşünebilirdi ancak. Taksinin motor sesini işitince rahatladı. Hızlı adımlarla
restoranın giriş kapısına doğru yürüdü.

Peny Jordan AŞkı anlatmak

 

2......................

 

İyi akşamlar benim biricik ablacıklarım..Cuma günü evimize dönüyoruz tatil bitiyor..:zuhaha: Ama evne net kesildi napcam bilemiyorum..Neyse..Nasılsınız ablalarım?...:Lv:

 

bir de ben asdfghjk ederim demek istedim