Beyaz Dizi Sevenler Buraya

pişşt pişşt,buraya bakın

http://www.kuflu.com/kutlamalar-taziyeler/105355-mutlu-yillar-bermer.html

 

İyi akşamlar,
Nihayet buraya bir kitap yorumu ile dönüyorum. Hatta ikincisinide okudum ama bir günde iki kitap okuyunca bilgiler karıştı.
Neydi nasıldı diye bir bilgileri yerlerine oturtup yorumunu öyle yapıcam..
Çoktandırda yazmamışım ya. Birden heyecan yaptım.. Durun bir nefes alayım..
Ohhh, tamam şimdi başlıyabiliriz.

Kitabın adı: Gelin Çiçekleri
Yazarın Adı: Barbara Cartland ( Bu yazarın şimdiye kadar pek çok kitabını okumuşumdur. Bir tek Vahşi Sevgili'de hayal kırıklığı yaşamışımdır.. O kitaptada bir eksiklik vardı sanki,
belkide ondan kaynaklanıyordur).

Konusu: Dacia' bir doktorun kızıdır. Annesi ölünce sevdiği meslek olan hemşireliği bırakmış
Babası ve kardeşlerine adamıştır. Bir gün eve babası uçak kazası yapmış olan bir
yaralı getiriyor. Zengin biri olduğu her halinden bellidir.

Adamın adı Marcus'tur. Bacağı iyi durumda değildir. Faka ben kalamam gitmeliyim, önemli toplantılarım var kaçıramam diye tutturmaktadır.
En sonunda yanında bir hemşire ile gitmesine izin verir babası. Hemşire olarakta Dacia'yı
götürmek ister (tabii buldu güzel kızı).

Fransaya doğru yola çıkarlar. Fransada iki genç adam göz koyar Dacia'ya...
İlgilerini her fırsatta gösterirler. Bu tür şeylere alışık olmayan genç kızın hem hoşuna gider hemde aklı karışır. Marcus'u ise güzel bir dilber markaja almıştır...

Evet bu kadar yazıyorum, tadında bırakalım dimi..
Diğerinide netleştirip öyle yazarım.. Herkese iyi geceler.

 

kaç gündür kitap okuyamıyom

yarın inşallah okucam

 

selam ....nur tanesi ama kitabı beğenip beğenmediğini derecelendirme skalasına göre orta şekerli mi süper mi? söylememişsin.BİR DE Barbaranın kitaplarından birinde adam kızın vasisiydi. kız onu seviyordu falan.kitabın adını anımsıyabilen var mı?
Sibelmert tavsiye ettiğin iki kitabı da çok beğendim (aşk sarmalı ve akşam yıldızı) yine böyle önerilerin olursa beklerim.ve şimdiden teşekkürler veeee
iyi geceler arkadaşlar.:bye:

 

Rica ederim,beğenmene sevindim.Demek zevklerimiz uyuşuyor
Ben de dün akşam Lisa Kleypas-Nisan Yağmurlarını okudum.Seviyorum bu yazarı.Şimdiye kadar beni hiç hayal kırıklığına uğratmadı.Bu kitap ta diğerleri kadar güzeldi.Verdiğiniz paraya değen kitaplardan.Alın,bulun,ödünç alın,çalın ama diğer kitaplarını da okuduysanız bunu da mutlaka okuyun derim.

 

Sel bu iki kitapta gerçekten çok güzeldi.Bende çok beğendim.Liz carlyle'in bir kitabı daha var http://www.kuflu.com/kitap-tanitim/12198-liz-carlyle-yalniz-benim-ol.html nette e-kitabı mevcut.Bu kitapta Zoe ortalıklarda bolca geziyor,hatta esas kızımızın da arkadaşı.Eğer okumadıysan mutlaka okuyun derim

Nisan Yağmurlarının siparişini dün verdim Dediğin gibi Lisa teyze bir harika yazıyor Sibelcim,bu kitabınıda okumak için sabırsızlanıyorum:kz:

 

Günaydın,
SEL,
Evet derecelenmeyi genelde yaparım ama bu sefer unutmuşum sanırım.
Uyarmasaydın farkına varmıycaktım. Fena değildi, okurken sıkılıp atladığım yerler olduğunuda itiraf etmeliyim. Benim top 10 listemde 8'cı sırayı alır.
Dediğin kitabıda okumuşum gibime geliyor. Gençliğim Barbara'nın kitaplarıyla geçti.
Ama çoğunu unutmuşum bulabilirsen banada haber verirsen çok sevinirim.

Evet söz verdiğim gibi diğer kitabıda şöyle bir tekrar gözden geçirdim.
Aklımdayken yazayım. Unutuyorum sonra detaylarını.
Bire eklemeden geçemiycem. Lynnne Graham benim favori yazarlarımdandır.
Kaleminden çıkmış kitapları zevkle okurum.

Kitabın adı: Zıt Kutuplar,
Yazarın Adı: Lynne Graham,

Catherine iki yıldır başarılı bir iş adamı olan ( aksi mümkün olamazdı zaten),
Luc ile beraberdi. Kimsesizdi Catherine zor şartlarda bugüne gelmişti.
Güvenli bir limana sığınır gibi Luc'a sığınmıştı. Ona aşıktı ayrıca hamile olduğunuda
fark etmişti.
Bir gün kahve içerlerken kendisiyle evlenmek isteyip istemediğini sordu.
- Evlenmekmi?.. Seninle neden evleneyimki?..
- Sadece bunu düşündünmü diye sormak istedim. Sadece bir fikirdi.
- Kimin fikri?.. Halinden şikayet edecek bir durumun yok.

Luc ona doğru kuşkulu bir bakış attı. Bu fikirleride kim sokuyordu kafasına?.
Catherine terlemiş avuçlarına sıkıntıyla tırnaklarını batırdı...
- Benim fikrim.. Cevap verirsen çok sevinicem..

Luc'un yüzünde anlaşılmaz mat bir ifade belirdi,
-Senin ne geçmişin ne eğitimin, benim eşim olabilmen için uygun.

Yüzü bembeyaz kesildi Catherine'nin. Son ümit kırıntısıda böylecede yok olmuştu.

Luc'un toplantıya yetişmesi gerekiyordu. Catherineyi öpmek için uzandı.
Geri çekildi yavaşça öpmesini istemiyordu.
- Kendimi iyi hissetmiyorum.,
-Eğer buda senin saçma sapan diyetlerin yüzünden oluyorsa, artık sabrımın taşmak üzere olduğunu bil. Ben seni olduğun gibi seviyorum.
( yaşasın bunu söyleyen bir erkek çıktı sonunda, bu bölümü ne yapıp edip eşime okumalıyım.Ne zaman yürüyüşlere başlıycan deyip duruyor).
Neyse efendim Luc sözlerine devam etti.
- Niyetin hasta olmakmı.. Bu gün doktora gideceksin. Eğer gitmezsen haberim olur.


Catherine boğuluyormuş gibi oldu. Kendini Altın bir kafese kapatılmış gibi hissediyordu.
Doktora gidemezdi, giderse Luc bebeği öğrenecek ve istemeyecekti.
Eğer gitmezsede zorla götürecekti. Aceleyle Aynaya bir veda mesajı yazdı rujuyla.
Kısa, basit bir veda sözcüğüydü. Duygudan yoksundu. Aşık olduğunu ve onu çok sevdiğini bilmemeliydi. Kendini takip edemeyecek şekilde bir planla korumaları atlattı.

Bir trene bindi. Kaçmayı başarmış ve yakalanmamıştı, ama şimdi ne yapacaktı?..
Yaşlı bir bayanla (Harriet)'le tanıştı ve onunla yolculuk boyunca arkadaşlık etti...

Trenden indiğinde dalgınlığından farketmedi arabayı, bir kaza yaptı. Uzun bir zaman ( 3 ay)yoğun bakımda kaldı. ( anlayamadığım bu kaza bebeğe bir zarar vermiyor ve gidişinin farkına varan Luc her yerde aramasına rağmen nasıl oluyorda onu bulamıyor?).
Bu yaşlı bayan onunla ilgileniyor. Evine götürüyor.

Yine kendi yorumumu ekliycem. Evet evini açıyor, doğan çocuğada bir yuva sağlıyor ama bu kadar.
Doğru dürüst bir maaş vermiyor. Boğaz tokluğuna çalışıyor. Bir gün oda ölüyor.Evden
ayrılması gerektiği söyleniyor kızcağıza. Kadın evini ona bırakabilecekten onuda yapmıyor.
Bak işte...Şimdi buna ne denir?..
Kızım sende bu kadarmı safsın?.. Aç gözünü sende, bir iş ayarlayıp ayrılabilirdin.
Kendi ayağının üzerinde durabilirdin o zaman.

Evden ayrılmak için toparlanıyor., ( zaten nesi varki?)...Oğlu 4 yaşındadır.
Daniel. Buralarda doğup büyüdüğü için ayrılmak istemiyor.
Arkadaşı (peggy) Annesiyle babasının Daniel'i çok sevdiğini isterse ona bırakabileceğini,
daha sonra kalacak bir ev ve iş ayarladıktan sonra alabileceğini söylüyor
(çok uzun bir cümle kurdum dimi?.. Benim bile başım döndü)..

Arkadaşı boşanmak üzeredir. Tam bir kadın düşkünü diye tabir edilmiş kocası.
Hatta mahalleli bu boşanmanın birazda Catherine yüzünden olduğunu düşünmektedir.
Allahtan arkadaşı buna inanmamaktadır.

Çocuğu bırakır ve düzen kurmak için yollara düşüyor.

Artık hızlanıyorum kızlar buraya kadar ağırdan almıştım.
Peggy'nin kocası peşini bırakmıyor. Hatta daha boşanmadan evlenme teklifi bile eder ( Bak edepsize). Bu arada Luc'a rastlıyor.
Luc kendisini bırakıp giden kadından hesap sormak ister. Catherine eski catherine değildir artık. Diklenir. Aralarnda bunlar yaşanırken topuklu ayakkabısı halıya takılır ve düşer.
Başını masaya çarpmıştır.Bu çarpışmada hafızasını kaybeder ama şöyle, 5 sene öncesini hatırlamaktadır.

Ne oğlunu nede Luck'u terk ettiğini hatırlamamaktadır. Luck ona
Evlenme teklif eder. İtalyaya giderler. Burada nefesimi tuttum. Eyvah çocuk, çocuk ne olacak diye?... Luck'da çocuğu bilmiyorki.

Eh bundan sonrasınıda siz okursunuz artık.. Çok Pisim dimi?.. Farkındayım.

 

Çok uzun oldu diye dercelendirmemi ve fikirlerimi buraya yazayım dedim.

Düşüncelerime gelince,

Kitap bana sanki gerçek, yaşamış bir hayatı okuyor hissi verdi. Ben beğendim.
Top 10 listemde 6 'ya koyabilirim. Yalnız çok gıcık oldum Luck'a.
Catherine'yide fazla saf buldum. Ama okurken konusu biraz değişik geldi bana, görmezden geliyorum..
Yinede herkesin bir okuma zevki olacağını düşündüğüm için.
Herkesin kendi zevkine bırakıyorum.
Zevkler ve renkler tartışılmaz deyip huzurlarınızdan ayrılıyorum.

Bu sabah beni bu kadar görmeniz yeterli. Birazda başkalarına fırsat vereyim. Dimi ama?...

 

sibelmert Nickli Üyeden Alıntı
Bugün küflüye üye olalı tam 2 sene olmuş :Frnds:

İyiki burdasın Ziboşummm:Lv: forumun renkli kişiliklerindensin,yorumlarını zevkle okuduklarımdansın,daha uzun süre birlikte olalım:canim::Frnds:

edit:mesajını yeni görüp tens dedim de...:$

 

tamamen senin tavsiyen uzerine okudugum bir kitapti. sonucta visneligimi yapip cok elestirsemde gelisim tadinda kesinlikle karbon kopya olmayan cok guzel bir kitapti :Lv:-spoiler veriyorum bu cumlede okumayan atlasin ozellikle adamin aman bu bana hic uygun degil mapiyim ben bunu deyipde sonunda onunla evlenmesi cok guzeldi tavsiyen icin tesekkurler:Frnds:
sanada tesekkur firem anladin sen onu:canim:

 

Listeye alınmıştır bu da Alkane,teşekkürler :gül:

Rica ederim,beğenmene sevindim vişnecim :gül:

 

uzun zamandır bd okumuyorum..şöyle ağlak..bir bd istiyorum..tavsiye..yardımmm

 

http://www.kuflu.com/gruplar/36-bey...isan-arasi-okunacak-kitaplar.html#gmessage881

biraz geç oldu ama yaptım

 

dün amanda carpenterden artık büyüdümü okudum
erkek çok güzel değişti kızda gözünü açtı adamı değiştirdi
helal kıza valla

 

Bende nihayet. Semraa'nın seçmiş olduğu Yılbaşı Yalnızları adlı BD. yi bitirdim.
Yorumumuda yazdım. Her zamanki gibi ne çok uzun ne çok kısa.
Orta kararda.

Şimdi dearaya sıkıştırıp Fatma20'nın seçmiş olduğu BD.'yi okuyup yorumlamaya çalışıcam. Yani umarım yapabilirim. Bazen hiç vaktim kalmıyor okumaya.
Havalar güzelken benim haylazlar evde durmak istemiyorlar. Dışarıda dışarı tutturuyorlar.
ee evede gelince iş güç derken bir bakıyorum akşam olmuş.
Yemek ödev daha sonra çocuklara hikaye okunup uyutulacak..
e acıkda küflüme bakmıyayımmı yani?..Olurmuşmu hiç?..
Derken günde gecede bitiyor.

 

merhabalar katılımda bulunmasam da topiğinizi okuyorum ,
dün ve bugün okuyup çok beğendiğim 2 kitabı önermek istedim
Fire ın yeni eklediği Cathy Wıllıams Borneo da Aşk ve Raye Morgan Sevgililer Günü Süprizi...

http://www.kuflu.com/e-kitap/105592-cathy-williams-borneoda-ask.html

 

kelide katiliyorum Cathy Williams - Borneo'da Aşk cok guzel kitaptir bence herkes okumali :Lv:tamam gene yapcam visneligimi kizimiz accik catlak ama normal bd kizlari kadar degil:zuhaha:
buarada canim firem cok tesekkurler hem sana hem jesicaya
not:gecmisten bir ani
visne soyle der :borneoda ask cok guzel fire cok severim ama evde o kitabim burda okuyamiyorum arada cikarir okurdum ne güzel:'(
ertesi gun fireden yanit visnem jesicayla bugun senin icin aradik bulduk kitabi tamam
boyle insanlar sevilmezmi ya:Lv:

 

Ben de çoktandır okuyamıyorum, bir ara bir kaç tane indirip okumalı, malum arşivim bilgisayarla göçtü...

Yakın zamanda izlediğim filmden bu sahneyi burada paylaşmazsam çatlardım... :zuhaha: :zuhaha:

Başta Sibelmert ve Semraa olmak üzere tüm Bd sevenlere gelsin...

Hııım adamın Prens rolünde olduğunu da söyleyeyim, lütfen 0:17 saniyeden sonra itina ile izleyiniz.. :zuhaha: :zuhaha:
[ame=http://www.youtube.com/watch?v=EM0jULCmOVY]Jodhaa Akbar Sword Scene - YouTube[/ame]

 

Besleyin beni anacıım
sabah sabah oğlanı okula götürmek için kalktım güldüm ama adamın artistik haraketlerine survivor cengiz geldi aklıma ilk ..bizde daha adelelisi hormonlusu var şeker

 

Bende hem kelide hemde fişneye katılarak Borneo'da aşkı tavsiye ederim.Tam bd gibi bd dir bu kitap.
Bundan sonra ebe-sobede hep Fire'yi seçelim di miiiiiiiiiii

:zuhaha::zuhaha::zuhaha: O ne poz o ne hava.Öldüm gülmekten :glmsm2: