sarhoştum. Odama doğru yürüdüm. Dolunay vardı. New Orleans'da. Bir süre yürdüm ve yaşlar akmaya başladı. Ay ışığında bir gözyaşı seli. Sonra kesildi, yaşların yüzümde kuruduklarını hissedebiliyordum, cildim geriliyordu. Odama girdiğimde ışığı yakmadım; ayakkabılarımı ve çoraplarımı çıkarıp yatağa bıraktım kendimi. Elsie, harikulade zenci fahişem benim. Ve uyudum. Her şeye sinmiş hüznün içinden uyudum. Uyandığımda şimdi sırada hangi kent, var, diye geçirdim içimden. Hangi iş? Kalktım, çoraplarımı ve ayakkabılarımı giyip bir şişe şarap almaya çıktım. Hidden Content: You must reply before you can see the hidden data contained here. alıntıdır:saygilar: