Ayşegül Devecioğlu - Kuş Diline Öykünen

'E-Kitap' forumunda avemeria tarafından 28 Nis 2011 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
Konu Durumu:
Özür dileriz,Bu konu cevaplara kapatılmıştır.
  1. avemeria

    avemeria New Member

    [​IMG]

    Ayşegül Devecioğlu:

    "Kuş Diline Öykünen"

    Söyleşi: Özay Yaşar, Baraka, İstanbul ODTÜ Mezunları Derneği Yayını, Şubat 2004

    Böyle bir kitap yazma fikri sende nasıl oluştu?

    12 Eylül dönemi aynı yaşlardaki birçok insan gibi benim hayatımda da önemli bir yer tutuyor. Dahası böyle dönemler toplumların yaşamında da önemli. 12 Eylül'ü Türkiye büyük bir travma olarak yaşadı. Ama henüz bu dönemle, toplum olarak hesaplaşmış değiliz. Üstüne bir örtü çektik ve unuttuk. Daha doğrusu unutmuş gibi yaptık. Askeri darbe sonrasında işkence, baskı, hak ve özgürlüklerin kısıtlanması, hapishanelerde insanlık dışı uygulamalarla büyük bir karanlık yaşandı. Ama biz her şeyi unuttuk. Hatırlamak istemedik. Aslında hiçbir şey unutulmaz. Sadece saklı kalır. Gizlendiği yerde anımsanmayı bekler. Ne var ki, böylesi acı şeyleri anımsamak bilinçli bir çaba gerektirir. Yalnız insanlar için değil toplumlar için de böyle. Olanı biteni sağ-sol kavgası gibi bulanık kavramlarla açıklama, 80 öncesini kaynağı belirsiz bir şiddetten ibaret kanlı, kaotik bir imgeye hapsetme çabalarına karşın bu dönem, toplumun hak, hukuk ve kimlik arayışının peşinde hızla politikleştiği bir dönemdi. 12 Eylül darbesi de zaten bu yüzden yapıldı. Topluma deli gömleği giydirildi. Toplum hak, hukuk daha insanca bir yaşam arayışıyla suç işlediğine inandırıldı. Şimdi bütün bir toplum olarak bu dönemi değerlendirmemiz için unuttuklarımızı ya da unutmaya çalıştıklarımızı yeniden hatırlamamız lazım. Bu zaman parçası bu toplumun geleceği için büyük önem taşıyor. İnsanlar gibi toplumlar da kendileriyle gerçek bir yüzleşme yaşamadan bir yere varamıyor çünkü. Daha önce çeşitli yazılarda bu dönemi anlatmaya çalıştım. Daha bütünlüklü bir edebi metin diyelim roman yazma fikri uyandığında doğal olarak ilk önce yazmak istediğim de böyle bir hikâye oldu. Kimliğimin büyük ölçüde şekillendiği bu kayıp döneme duyduğum bir nevi sorumluluk duygusu, hesaplaşma kaygısının da etkili olduğunu söyleyebiliriz.Kuş Diline Öykünen bir 12 Eylül kitabı mı? Neyi anlatıyor?
    Olay 85'te geçiyor. Bir kadınla bir erkeğin, Gülay'la Caner'in trajik hikâyesi anlatılan. Kısa bir zamana sığmak zorunda kalan bir aşk. Ne var ki, yalnız kısa değil ölümcül bir zaman. Ancak bu aşkın neden trajik olduğunun anlaşılabilmesi için 80 öncesine dönmek gerekiyordu. Başka bir dönem anlatılıyor olsa bu, göndermelerle dönemleri simgeleyen şeyleri anımsatarak da olabilirdi. Ama öykünün zamanı ancak kopmuş olduğu kayıp bir zaman parçası yeniden kurularak anlamlı kılınabilirdi. Bunu başarabildiğim ölçüde, Gülay ve Caner'in hikâyesi de anlam ve ağırlık kazanıyor.

    Bu öyküyü anlatırken seni en çok zorlayan şeyler neler oldu?
    İlk soruda buna kısmen cevap verdim ve ikinci soruda da. Bu öykünün anlatılmasındaki en büyük zorluk, bu zamanın, bu zamanı var eden değer yargılarının, simgelerin, insan davranışlarının da unutulmuş olması. Bu karakterlerin ve öykünün inandırıcılığını olumsuz yönde etkiliyor. Hikâyenin anlatıldığı dönemin bu nitelikleri, metnin kendi kurgusal gerçekliğini oluştururken çok zorluk yarattı. Kayıp zamanı, hiç yaşamamışlara ve unutanlara anlatabilme, hatıratabilme telaşı, yalnız kalemimin daha sivri ya da daha şefkatli olması konusunda değil, edebi olanla, olmayan arasında da gerilim yaşamama neden oldu.
    Üstelik, insanlar yalnız bu dönemi hatırlamamakla kalmıyor, bu döneme ilişkin birçok şeye bugün inanmıyor. Romanda da sık söylendiği gibi, her taşı yerinden oynayan o kıpır kıpır toprak değil artık Türkiye. Kimse soru sormuyor, yardımlaşmıyor, kitap okumuyor, merak etmiyor. Ahlaklı olmaya gerek duymuyor. En kötüsü, insanlar dünyanın şu durumuna bakıp bunu nasıl değiştireceklerini düşünmüyor, bunu insanın kötü, zalim doğasına yorup asla düzelmeyecek bir olgu olarak kabul ediyor. Romanda dünyanın yaşlanması diye tarif ettiğim olgu bu. Bu yaşlı dünyaya bir zamanlar genç olduğunu hatırlatmak gerekiyordu.

    Neden "Kuş Diline Öykünen?"

    İnsanlık var oldukça daha insanca bir yaşam ümidi de var olacak. Bu ümidi temsil ediyor romanda. "Üsküdar'a gidelim" diye öten kuş. Romanın baş kişisi Gülay, hapishanede kalmış, işkence görmüş bir kadın. Ailesi yoksul, birkaç sene öncesine kadar çevresinde herkes onun dünyasını paylaşırken şimdi birer yabancı oluvermişler. Gülay'ın bu yabancı evrende tek tutunabileceği şey, bu kuşun ötüşü. Bu kuş inancın, ümidin ve mucizenin simgesi romanda. İnsanlar var olduklarından beri mucizeye inanmışlardır, masalları bunun için uydurmuşlar. Gülay da masallara inanıyor. Masalların sessizliğe gömülmüş, paradan puldan yemek içmekten başka bir şey düşünmeyen insanlara yeniden inanmayı, kardeşliğe, iyiliğe, güzelliğe inanmayı hatırlatacağını ümit ediyor.


    Bu söyleşinin kitabı çok çok iyi anlattığını düşünüyorum, zaten yazan kişinin söyleşisi olduğuna göre iyi anlatması gayet normal. Bana sorarsanız gerçekten çok özel bir kitap, Gülay'a ve onun olayları, insanları kavrama yeteneğine hayran kaldım. Tabi ki Gülay karakterine hayat veren yazara da. metin yazarken şiirsel bir üslup ve çok çok yerinde benzetmeler kullanmış. bazı satırları yazasım saklayasım geldi.

    kendi taramamdır iyi okumalar

    link silinmiş konu kilitlendi

     
  2. YıldızlıAtlas

    YıldızlıAtlas <b>Sözlük Kurdu</b>

    avemeria öyle güzel kitaplar ekliyorsun ki her biri ile ayrı ilgilenmek gerek. Özenle okumak saklamak gerek. Üstünden defalarca geçilebilecek her dönem okunabilecek eserler. Ellerine sağlık. Yazarla söyleşiyi okudum bir kerede benim canavar uyuyunca okuyacağım. Maalesef o ortalıktayken zihnimin verimi düşüyor:D
    Teşekkür ederim çok kıymetli bir paylaşım.
     
  3. hilal

    hilal <b>x'будан'</b>

    avemeria emeğine sağlık:saygilar:
    açıkçası bu aralar ciddi kitaplardan uzaklaştık, bizlerle güzel arşivini paylaşman harika;)
    ellerin dert görmesin:canim:
     
  4. htckyc01

    htckyc01 Well-Known Member

    teşekkürler
     
  5. Elifsu

    Elifsu New Member

    teşekkür ederim
     
  6. Mehmetcan

    Mehmetcan New Member

    Avemeria çok teşekkürler paylaştığınız kitaplar harika.Ancak 60-61 inci sayfaların alt kısımları gözükmüyor.Tarayıcıdan da kaynaklanmış olabilir.Sayfaların kenarını kırparken gözüme çarptı.Rica etsem o 2 sayfayı tekrar taramanız mümkün müdür?Tekrar teşekkürler emekleriniz için. :saygilar:
     
  7. Ser_reS

    Ser_reS <b>ŞeyhKoPat_Kartaliçe</b>

    eksık sayfalar eklenıp yenıden avemerıa arkadasımız tarafından kıtap duzenlenmıstır lınk yenilendi bilginize;)

    avemeria emeğine sağlık sitemizin farklı rengi :)
     
  8. staşerm

    staşerm New Member

    teşekkürler
     
  9. mrm

    mrm New Member

    Paylaşım için sağol.
     
  10. Mehmetcan

    Mehmetcan New Member

    Ben kendisine düzenleyip iletmiştim Ser_reS ama farketmez olsun.Düzenlemeyi kimin yaptığı çok da önemli değil.Teşekkür ederim tekrar.:saygilar:
     
  11. sıçrayış

    sıçrayış Member

    teşekkürler
     
  12. zetlover

    zetlover New Member

    TeŞekkÜrler
     
  13. saifa

    saifa Well-Known Member

    teşekkürler
     
  14. birdie

    birdie Well-Known Member

    Sevgili avemeria, bizlerle paylaştığın bu güzel kitap için çok teşekkür ederim. Sayende çok kaliteli bir e-kitaplığım oluyor. Sağolasın.
     
  15. magnacarte

    magnacarte Member

    Teşekkürler.
     
  16. symphony

    symphony New Member

    Emeklerine sağlık , teşekkürler...
     
  17. mehti

    mehti New Member

    teşekkürler
     
  18. heval21

    heval21 New Member

    teşekkürler
     
  19. nila

    nila New Member

    teşekkürler
     
  20. ursulaursula

    ursulaursula New Member

    tesekkurler
     
Konu Durumu:
Özür dileriz,Bu konu cevaplara kapatılmıştır.

Bu Sayfayı Paylaş