NİCE YAŞLAR SEVDİĞİM... Bugün doğum günün senin, işyerinde ağlamamak için makyaj yaptım,makyajım akmasın,kimse neyin var sorusunu sormasın diye ağlamıyorum.Yüzüme büyükçe bir tebessüm maskesi taktım. Bugün senin doğum günün; ve yanındaki ben değilim o, yanındakilerin hiç biri benim kadar sevmiyor oysa seni, bilmiyorsun...Bilmiyorsun bugün gözlerine bakmayı en çok ben hak ediyorum. Bugün senin doğum günün; hatırlamamak için Alzheimer olmayı yeğlerdim,ama olmadım,içimdeki o kötü sancıyla birlikte hatırladım gece saat onikiyi vurunca... uyku tutmadı demiyeceğim,uyku hiç tutmuyor beni zaten seni düşünmemem için,çekip usumdan almıyor senli dakikaları... Yalvarıyorum her gece sana “git başımdan – git kalbimden” diye,duymuyorsun,halime acımıyorsun. Bugün senin doğum günün ; İstanbul’da yağmur var, sanki şu anda içime akıttığım her gözyaşı buharlaşıp gökyüzüne çıktı da yağıyor yeryüzüne, sanki yağmur bugün senin doğum günün olduğunu biliyor,sanki içimden senin için her defasında çaresiz haykırışlarımı benimle birlikte Yaradan’a iletiyor.Sen bensiz,benden uzakta, yanındakiyle şerefinize kaldırırken kadehlerinizi, ben tek başıma,hayalini karşıma alarak, onursuzluğuna kaldırıyorum masamdaki su barağını. Bugün doğumgünün senin ; seni öyle iyi tanıyorum ki! Şuanda neler hissediyorsun,içinden neler geçiyor, o içinde olmaktan gurur duyduğun evcilik oyununda nasılda bir çocuk gibi mutlu olduğun,hepsini, inan hepsini bir bir hissediyorum seninle,senden habersiz.Yutkunuyorum sevgilim,acılarımı,çırpınışlarımı,sensizliğimi,yutkunuyorum ama geçmiyorsun boğazımdan.Bir yumru olup düğüm düğüm kalıyorsun hep. Her yıl doğumgünün de ve daima, her gece başını başının yanına koyarak uyuduğun ve her sabah uyadığında gördüğün ilk yüzde kalbin acısın sevdiğim... Bugün senin doğumgünün; birazdan gözlerimden geçersin ılık-ılık. “Nice Yaşlar Sevdiğim” mutlu olsun – mutlu olsun ayrılık.... ' Alıntıdır. '