Üç Dönüşüm-Nietzsche

Discussion in 'Felsefe-Psikoloji-Sosyoloji' started by Uygu, Sep 23, 2012.

  1. Uygu

    Uygu New Member

    "Size ruhun üç dönüşümünü anlatacağım: ruhun nasıl deveye devenin aslana ve aslanın da çocuğa dönüştüğünü.


    Ruhun ağır yükleri vardır güçlü dayanıklı bir ruhun içinde derin saygının barındığı: onun gücü daima ağırı ve en ağırı ister.


    Ağır olan nedir? Böyle sorar dayanıklı ruh deve gibi diz çöker ve iyi yüklenmek ister.

    En ağır olan nedir ey yiğitler? diye sorar dayanıklı ruh ki omzuma alayım ve memnun kalayım gücümden.

    Şu değil mi: kibrini zedelemek için kendini alçaltmak? Hikmetiyle alay edebilmek için deliliğini ışıldatmak?


    - Ya da şu: zaferini kutlarken davamızdan vazgeçmek? Baştan çıkaranı baştan çıkarmak için yüksek dağlara çıkmak?


    - Ya da şu: idrakin palamut ve çiminden beslenmek ve hakikat istenciyle ruh açlığı çekmek?

    - Ya da şu: hasta olmak ve teselliye geleni eve göndermek ve istediğini hiçbir zaman duymayan sağırlarla dostluk kurmak?

    - Ya da şu: içinde hakikat var diye kirli sulara dalmak ve soğuk kurbağlarla sıcak kaplumbağları hakir görmemek?

    - Ya da şu: bizi tahkir edenleri sevmek ve bizi korkutmak isteyen hayalete el uzatmak?


    Tüm bu ağırlıları yüklenir dayanıklı ruh: kendi çölüne doğru hızla ilerler yükünü alıp ilerleyen deve gibi.

    Fakat en ucra çölde ikinci dönüşüm gerçekleşir: aslana dönüşür ruh hür bir ortam kurmak ve çölünün efendisi olmak ister.Son efendisini arar burada: onun düşmanı olmak ve zafer uğruna büyük ejderhayla güreşmek ister.

    Ruhun artık efendi ve tanrı olarak tanımadığı büyük ejderha nedir? Büyük ejderhanın adı "sen yapmalısın"dır. Oysa aslanın ruhu "ben isterim" der. "Sen yapmalısın" durur yolunda altın kıvılcımlarıyla parlayan pullu bir hayvandır o ve her pulun üstünde altın gibi bir " sen yapmalısın" parıldar.

    Binlerce yıllık kıymetler bu pulların üstünde parıldar ve şöyle der ejderhalar içinde en güçlüsü: "Bende parıldar nesnelerin tüm kıymeti."



    "Tüm kıymetler önceden yaratılmıştı ve yaratılmış kıymetlerin tamamı - işte benim.Sahiden " ben isterim" olmamalıdır artık." Böyle buyurur ejderha.
    Kardeşim ruh aslana niçin ihtiyaç duysun? Yük hayvanı neye yetmez ki mütehammil ve saygılı?

    Yeni kıymetler yaratmak -Buna aslan dahi muktedir olmuş değildir: yenisini yaratmak için kendine özgürlük yaratmak- işte buna yeter aslanın gücü.


    Kendine özgürlük yaratmak kaçınılmaz görevler karşısında dahi mukaddes bir " hayır " diyebilmek: kardeşlerim işte bunun için aslana ihtiyaç vardır.

    Yeni kıymetlere hak kazanmak - bu dayanıklı ve saygılı bir ruh için "almaların" en korkuncudur. Hakikaten bu onun için bir gasptır ve yırtıcı bir hayvanın işidir.

    Vaktiyle en mukaddes şey olarak "sen yapmalısın"ı seviyordu: şimdi sevgisinden özgürlüğünü çalabilmek için en mukaddes olanda bile hezeyan ve keyfilik bulmak zorunda: bu gasp için aslana ihtiyaç vardır.

    Fakat söyleyin bana kardeşlerim aslanın yapamayıp da çocuğun yapabildiği nedir? Gaspçı neden bir de çocuklaşmak zorundadır?

    Masumiyettir çocuk ve unutkanlık yeni bir başlangıç bir oyun kendiliğinden yuvarlanan bir çember ilk hareket ve mukaddes bir "evet"tir.

    Evet yaratma oyunu için kardeşlerim mukaddes bir "evet" lazımdır: ruh kendi iradesini ister dünyayı kaybedenkendi dünyasını kazanır.

    Size ruhun üç dönüşümünden bahsettim: ruhun nasıl deveye devenin aslana ve nihayet aslanın da çocuğa dönüştüğünü.

    Böyle buyurdu Zerdüşt. Ve o esnada kimilerinin "Alaca İnek" dediği şehirde bulunuyordu."

    *
    Nietzsche
     

Share This Page