KÖYLER Burhaniye Köyün 150-200 yıl evvel Rize'den gelen göçmenler tarafından kurulduğu belirtilmektedir.Köyün tarih açısından en önemli özelliği Kurtuluş savaşı sırasında büyük yararlıklar göstermesi Dumanlı Tepe'yi elde tutarak savaşa katılmasıdır. Çalıca Köyün kesin tarihi bilinmemekle beraber yaklaşık 2-3 yüzyıl önce kurulduğu söylenmektedir.Kurtuluş Savaşı sırasında büyük cesaret örneği gösteren Çalıca'nın adının çevrede bolca bulunan ''ÇAĞLA'' dan geldiği belirtilmektedir. Elmalık 1341'de Drama ve Bulgaristan'dan gelen göçmenler tarafından iskan edilmiştir.Köyün oldukça eski bir tarihi vardır.Köyün güneyinde bulunan kale 10.-13.yüzyıllar arasında oldukça gelişmiş bir durumda bulunan çevre yerleşimlerin kalesi durumundadır.Köyde ayrıca Bizans döneminden kalma bir kilisenin temeli ve bol sayıda yazılı ya da işlenmiş mimari parça bulmak mümkündür.Daha sonra ermeni halkın oturduğu bir köy haline gelmiş, Kurtuluş savaşında büyük eziyetler görmüş bir köydür. Savaş sırasında açılan Türk siperleri Kalenin karşısındaki yamaçta halâ görülebilmektedir. Ayrıca 1745 tarihinde İbrahim Müteferrika ve Sait ÇELEBİ tarafından "Yalakabat Kağıthanesi" adıyla ilk Kağıthane yaptırılmıştır. Esadiye Köyün halkı 1893 te Kafkasya'dan gelen göçmenlerdir. Esenköy Burası daha önce çiftlik olup Batum ve havalisinden gelen halk tarafından tedricen yerleşmek suretiyle köy haline gelmiştir. Köyde rumlardan kalma iki kilise kalıntısı ve bir harap mendirek, Türk devrine ait çeşmeler ve dağlarda manastır kalıntıları buradaki en önemli tarihi kalıntılardır.Köy içindeki kiliselerden biri önceleri marangozhane olarak kullanılır ve orijinal şekli korunurken daha sonra üzeri konut haline getirilmiş, çok katlı bir yapıya dönüşmüş, her türlü iz ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır.Ancak bugün elimizde eski resimleri kalmıştır. Diğer kilise ise derenin hemen yanındadır . GiZLiKAPI - Hayatınızdaki En Gizemli Kapı Gacık Köyün adıyla ilgili efsaneye göre 200-300 yıl önce köyün bulunduğu yere obasını getirip yerleştiren yörük kadını, başka obaların da gelip komşu olmaları sonucu ''KADINCIK'' olarak anılmaya başlanmış; zamanla Gadıncık diye anılarak, söylene söylene GACIK haline gelmiştir. Gökçedere 1293 (1927) tarihinde Batum'dan gelen göçmenlerin yerleşmesi ile kurulan köy, başlangıçta tarım ve ormancılıkla uğraşırken Termal Turizminden etkilenerek pansiyonculuğa başlamış. 1950 li yıllarda turizmdeki artış sayesinde bu konuda oldukça başarılı olmuştur. Artık köy tümüyle bir tatil köyü havasına girmiştir. Güney 93 savaşından sonra Kafkasya'dan gelenler tarafından kurulan Güney Köyü'nün ilk adı Almali idi. Söynenişi zor olduğundan daha sonra Elma Alanı olarak değiştirildi. Bir gün köye gelen Sultan Reşat'ın burayı çok beğendiğini ve köye bir çeşme yaptırdığını görüyoruz. Bu nedenle köyün adı Reşadiye olarak değiştirilmiştir. Cumhuriyet kurulduktan sonra ise İstanbul'un güney ucundaki en uzak köy olması nedeni ile bu kez adı GÜNEY olarak değişmiştir. Hacımehmet Köyün tarihçesi oldukça yenidir. 1926 yılına kadar çiftlik halinde olan köye 1924 yılında Yunanistan'dan gelen göçmenler yerleşmiş, 1926 da iskan edilmişlerdir. Samanlı'da oturan Hacı Mehmet'in çiftliği idi. Sonraları burasını adalardaki rumlar ele geçirdiler. 1924'te rumlar Yunanistan'a oralardaki Türklerde buraya yerleştirildi. Son Yunan işgalinde yanıp harap olan 1341 yılı göçmenleri olarak bilinen 70 hanelik bir grup tarafından köy oluşturulmuştur. İlyasköy Köyün 16.yüzyıl başlarında İstanbul Beyazıt Camiinin yapımı sırasında kurulduğu söynenilmektedir.Bu caminin yapımı sırasında kereste deposu olarak yararlanılan köyde bu işleri yürüten İlyas Usta adlı birinden dolayı köy bu ismi almıştır.Köy caminin yapılışı sırasında artan kerestelerle burada bir camii yapılmasıyla yerleşim merkezi haline gelmeye başlamıştır.Bugün camii avlusu içinde bulunan bir mezar kitabesi de yaklaşık 600 yıllıktır.Yakup Efendi adında birine ait olan bu taş da söylentileri doğrulamaktadır. Köy ve civarının daha eski dönemlerde de yerleşim merkezi olduğunu gösteren bir stel ise M.Ö. 500 tarihlerine aittir. Kabaklı Köy özellikle Kurtuluş Savaşı sırasında önemli bir yer durumuna gelmiştir.Bu günlerde Yalova'nın Yunanlılarca işgal edilmiş olması nedeniyle kaymakamlık çalışmaları Kabaklı köyünde yürütülmüş ve savaş günlerinde atanan Kaymakam Demir Bey ilçe merkezini Kabaklı Köyüne taşıyarak işgalin sonuna kadar görevini buradan yürütmüştür. Kadıköy 1879 Osmanlı -Rus savaşının başlamasıyla Batum ve yöresinde de göçler başlamıştır. Buranın halkı da bu göçler sırasında önce İstanbul'a sonra da Yalova'ya gelerek yerleşmişlerdir .Fakat ilk oturdukları yer Kadıköy değil Paşaköy ve Kurtköy'dür. Kazımiye (Eski adı Yoğurtan) Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş yıllarında yerleşim merkezi haline getirilen köyün eski adı YOĞURTAN'dır.Daha sonra 93 savaşında Selanik yöresinden gelen göçmenlerin de iskan edildiği köy Kurtuluş Savaşı sırasında boşaltılmış, savaş sonrası halk tekrar köylerine dönmüşlerdir. Köyde daha eski dönemlere ait bazı eserler de bulunmaktadır. Fakat bunların gerçekten köye ait olup olmadıkları henüz araştırılamadığı için kesin bir şey söyleme olanağı yoktur. Köyde bir tarihi çeşme bulunmaktadır. Kılıç Kurtuluş Savaşı sonrası şimdiki halk buraya yerleştirilmiştir. Kocadere Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanlıların büyük bir katliam sergiledikleri köyün kuruluşu hakkında kesin bir bilgi olmamasına karşın Engere denilen yerde eski bir yerleşimin izleri görülebilmektedir. Burada eskiden kalma kilise, ayazma ve diğer bazı yapıların kalıntıları bugün de durmaktadır. 29 Nisan 1921 günü köyden kandırılarak Engere'ye götürülen köylüler burada denize dökülmeye çalışılmış, bir kısmı bu şekilde yok edildikten sonra geri kalan ve çoğunluğu kadınların, çocukların ve yaşlıların oluşturduğu Türk halkı köye geri getirilip Bekir Onbaşı'ya ait iki katlı eve doldurulmuş ve ev tutuşturularak içindekilerle birlikte yakılmıştır. Dışarıya çıkmak isteyenlerde makineli tüfek ateşi ile öldürülmüştür. Bu katliamda 830 Türk can vermiştir. Koruköy Tarihi bakımdan çok eski bir köy olduğu bulunan malzemelerden anlaşılmaktadır. Köyde bir kilise olduğu bilinmekle birlikte bugün yapının yol altında kalması nedeniyle incelemek mümkün olmamaktadır. Fakat köyde çeşitli sütun başlıkları, yazıtlı taşlar bulunmaktadır. Kurtköy (Eski adı Delipazar) Köy halkı 93 savaşında Batum'dan gelenlerden oluşmaktadır. Bu savaş sırasında Rusya sınırları içende yaşayan soydaşlarımız Türkiye'ye göçleri sırasında orada arazi ve iklim koşullarına uygun yerler aramışlardır. Bu yerleri buluncaya kadar da göçlerini sürdürmüşlerdir. Bu arayış içinde bulunan ve yerleşilen yerlerden biri de Kurtköy'dür. Kurtuluş Savaşında terk edilen köy Yunanlıların buradan atılmasıyla yeniden kurulmuştur. Laledere Bulgaristan, Yunanistan ve Arnavutluk'tan gelen Türk halkı buraya yerleşmiştir. Ortaburun Hicri 1293 (1876) tarihinde kurulan köyün halkı Batum'dan gelmiştir. Safran 1879 Osmanlı-Rus Savaşının başlamasıyla Batum ve Kafkasya dolaylarından göç eden köy halkı önce Hopa'ya sonra İstanbul'a daha sonra da Yalova'ya geçerek Paşaköy ve Kurtköy 'ü kendilerine bir yerleşim merkezi olarak seçmişlerdi. Bugünkü Safran köyünün daha yukarı kısmında bulunan Paşaköy'de oturan Türk Halkı, Kurtuluş Savaşı sırasında Kuvayı-ı Milliye Hareketi içinde yer alarak pusu kurdukları Yunan askerlerinin elbiselerini giyerek Yunanlılara oldukça büyük kayıp verdirdiler. Erkekler Yunanlılarla çatışmayı sürdürürken yaşlılar ile kadın ve çocuklar da Adapazarı yöresine göç ederek savaş bitimine kadar burada kaldılar ve daha sonra köylerine dönerek bugünkü Safran köyüne yerleştiler. Bu savaş sırasında köyü örgütlemeye çalışan Halil Ağa, Ömer Onbaşı, Mustafa Onbaşı ve Hacı Mustafa Yunan askerleri tarafından şehit edilmiştir. Safran Köyü'nün daha önce (150 yıl kadar) çiftlik halinde iken Karacaovalı mübadiller ile Paşaköy halkının iskanı sonucu yeniden kurulduğu kayıtlardan anlaşılmaktadır. Samanlı Samanlı Köyünde Osmanlı döneminden kalma iki hamam kalıntısı bulunmaktadır. Köylüler bunların dört tane olduğunu fakat ikisinin daha sonra çeşitli nedenlerle kalktığını belirtilmektedirler. Soğucak Köyü kuranlar Kafkasya'dan ANAPA KALESİ yöresinde Soğucak adlı yerleşim merkezinden 1864 yıllarında göç etmişlerdir. Köyün adı buradan gelmektedir. Köyün ilk kuruluş yeri daha üstte dağların dibinde idi. Kurtuluş Savaşında yıkılınca bugünkü düz alana kuruldu. 1893 te kurulan köyün halkı buraya gelinceye kadar oldukça fazla yer dolaşmışlardı. Kafkasya'dan önce Romanya'ya gelen halk oradan Bulgaristan'a daha sonra Trakya'ya ve sonrada Bursa'ya gelmişlerdir. Kendilerine yerleşmeleri için Yalova'da Çiftlikköy civarında yer verildiyse de bataklık ve sivrisineğin bol oluşu nedeniyle Paşaköy sırtlarına yerleşmişler daha sonra da bugünkü yerlerine inmişlerdir. Kurtuluş Savaşı sırasında diğer köylüler gibi Soğucak halkı da köyü bir süre için terk etmiş daha sonra tekrar dönmüşlerdir. Sugören (Eski adı Çengiler) Lozan Antlaşması sonucunda 1924 yılında Yunanistan'dan gelen Türk halkı köyün bugünkü sakinlerini oluşturmaktadır. Köy halkı Yunanistan'dan önce Adana'nın Kozan ilçesine, oradan sıcak olması nedeni ile Kayseri'ye, daha sonra İnegöl'e ve oradan da Sugören köyüne gelmişlerdir. 1934 yılında Bulgaristan göçmenleri de köye yerleşmişlerdir. Sultaniye Güney ve Esadiye köylerinde olduğu gibi buranında asıl kurucuları Kafkasya'dan gelenlerdir. Sultan Reşat dönemindeki bazı çalışmalar nedeni ile bu köye de Sultaniye adı verilmiştir. Bugün Çiftlikköy'ün uzantısı durumunda olan köyde ağırlıklı olarak Karadeniz yöresinden gelenlerle kafkas kökenli vatandaşlarımız oturmaktadır. Şenköy (Eski adı Yukarı Kocadere) Eski köylerimizden biri olan Şenköy'ün gerçek tarihinin hangi döneme kadar inebildiğini kesin söylemek mümkün değildir. Çevredeki yerleşim kalıntılarına ve civar köylerle benzerliklerine bakılarak hiç değilse Bizans dönemi sırasında varlığı söylenebilir. Bilinen ilk Türkçe adının BALA olduğu belirtilen köy daha sonra Yukarı Kocadere, en son olarak da ŞENKÖY adını almıştır. Taşköprü Köy, 1902 yılında Bulgaristan'ın Aydos kasabasından göç ederek gelen 15 hanelik akrabaların kurduğu bir köydür. Köyün adı kuzey tarafındaki dere üzerinde bulunan üç gözlü bir taş köprüden gelmektedir. Çok eski olduğu sanılan köprünün kesin tarihini belirlemek mümkün olmamıştır. Teşvikiye (Eski adı Zindan) Bizans döneminde yapıldığı sanılan bir hapishaneden dolayı ZİNDAN adını aldığı sanılmaktadır. Köyün kuruluşu Osmanlı-Rus savaşı olarak da bilinen 93 harbi sonrasında buraya göçen Gürcüler tarafından gerçekleştirilmiştir. Erikli Ovası'na yerleşen halk burada istenilen tarımsal sonucu alamayınca Karpuzdere mevkiine yerleşmişlerdir. Daha sonra ise Zindan denilen bölgeye gelmişlerdir. Üvezpınar Köy 93 savaşında Batum'dan gelen göçmenler tarafından kurulmuştur. Yenimahalle 1925 (H.1341) yılında Üvezpınar köyünden gelenlerin kurduğu köy esas gelişimine Gökçe Barajı ile başlamıştır. Yolun köy içinden geçmesi buranın daha etkili olmasını sağlamıştır