Bir vampire âşık olabilir misiniz? Peki, âşık olduğun vampiri nereye kadar sevebilirsiniz? Ya onun gerçek yüzünü gördüğünüzde… İşte işler bundan sonra daha da karışıyor… Lea, başka bir ülkeden okumak için gelmiş bir Edebiyat öğrencisidir. Küçük bir odada kalmaktadır ve her öğrenci gibi geçinmeye çalışmaktadır. Bir gün kendisini çağıran bir profesörünün evine gider ve orada karşılaştığı gizemli Adam’a âşık olur. İşte o gün tüm hayatını kökünden değiştiren gündür. Artı hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Adam, Lea’ya âşık olmaktan kendisini alamamıştır. Hem bu konuda kendisini durduramamaktadır hem de içindeki iblis, Lea’yı Adam’ın bundan sonraki hayatında eşi olarak seçmiştir. Ama bir sorun vardır, Adam Lea’yı ısırıp kendisi gibi bir canavara dönüştürmek istemiyordur ve içindeki iblise karşı çıkıyordur. Kendi doğasına karşı çıkıyordur… Her şey güzel, olabildiğince güzel gidiyordur fakat hayat, özellikle vampirlerin hayatları güzel gitme gibi bir kavramı taşıyamayacak kadar vahşi bir doğayı barındırmaktadır. Onlar avcıdır, birlikte yaşayamazlar ve mutlaka düşmanlara sahip olurlar. Elbette ki, bizim âşık çiftimizin de kendilerine ait düşmanları olacaktı. Bir akşam gerçekleşen saldırı sırasında ise, Lea Adam’ın kendisinden sakladığı yüzü görür. O vahşi ve tehlikeli birisidir. Bu bilgi, Lea’nın arkasına bile bakmadan kaçmasına neden olacaktır. İşte Lea’ya birkaç yıl önce yaşadığı onca olaydan sonra Adam’ı karşısında, hem de ummadık bir anda, görünce şaşkın bir halde kalakalır. Her şey en başa sarmıştır sanki. Onun bir gün karşısına çıkacağını biliyordur, hatta bunun için kendisini hazırlamış olduğunu bile düşünüyordur fakat bunların sadece düşüncede kalmış olduğunun farkındadır. Şimdi o karşısındayken, donup kalmıştır. Ve düşünemediği fakat şimdi yüzleştiği bir şey vardır. Adam çok ama çok değişmiştir ve kendisinden nefret etmektedir. Karşısındaki vampir gelip Lea’ya sen benimsin ve yanımda kalacaksın der, Lea her ne kadar itiraz etse de hala büyük oranda etkilendiği Adam’a karşı çıkamaz ki zaten başka bir seçeneği de yoktur. Ama başka seçeneğinin olmaması tamamen boyun eğeceği anlamına da gelmemektedir elbette. Bundan sonrasında ise Lea’ya hayatının tam bir cehennem olduğunu düşünmeye başlamıştır. Artık kendisini tanıyamıyordur ve Adam’ın yeni karakterine inanamıyordur. Kahrolası adam onu bir süsten fazlası olarak görmüyordur ve nefretini de oldukça açık bir şekilde gösteriyordur. Ama her şey Adam açısından farklıdır. Yeniden Lea’nın çekimine kapıldığına inanamıyordur hem de kıskanmaya başlamış olması da cabasıdır. Bu kız garip bir şekilde tüm vampirlerin dikkatini çekmekte ve onları kendisine bağımlı yapmaktadır. Ayrıca Adam’ın ilgilenmesi gereken çok daha başka şeyler vardır. Avladığı vampirler gibi… Peki, Adam’ın avladığı vampirler madalyonu ters çevirip, bizim ikiliyi avlamaya başlarlarsa ne olacaktır. Elbette işler beklenenden çok daha fazla karışacak ve tehlike bataklık gibi âşık çifti ve çevresindekileri içine çekecektir.
ya bu kitap büyük hayallerle aldığım ama sonunu getiremediğim bir kitap resme bakıp büyük hayallere kapılmayı derimmm ben kii tüm vampir kitaplarınıı severimm ama bu çokkk sıkıcııı
bu tür kitapların içinde okuduğum en kötü kitap diyebilirim. zorla okunan, olay geçişleri anlaşılmayan, hem donuk hem karmaşık bir roman. zamanına acımayacaklar okusun...
