12 Mart İstiklâl Marşı'nın Kabulü

'Kutlamalar, Taziyeler...' forumunda LITTLE tarafından 12 Mar 2013 tarihinde açılan konu

  1. LITTLE

    LITTLE Well-Known Member

    "Allah bu millete bir daha İstiklâl Marşı yazdırmasın."

    Mehmet Âkif Ersoy

    Türk Kurtuluş Savaşı'nın başlarında, İstiklâl Harbi'nin milli bir ruh içerisinde kazanılması imkânını sağlamak amacıyla Maarif Vekaleti, 1921'de bir güfte yarışması düzenlemiş, söz konusu yarışmaya toplam 724 şiir katılmıştır. Kazanan güfteye para ödülü konduğu için önce yarışmaya katılmak istemeyen Burdur milletvekili Mehmet Akif Ersoy, Maarif Vekili Hamdullah Suphi'nin ısrarı üzerine, Ankara'daki Taceddin Dergahı'nda yazdığı ve İstiklal Harbi'ni verecek olan Türk Ordusu'na hitap ettiği şiirini yarışmaya koymuştur. Yapılan elemeler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 12 Mart 1921 tarihli oturumunda, bazı mebusların itirazlarına rağmen Mehmet Âkif'in yazdığı İstiklal Marşı coşkulu alkışlarla kabul edilmiştir. Mecliste İstiklâl Marşı'nı okuyan ilk kişi dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver olmuştur.

    Mehmet Âkif Ersoy İstiklâl Marşı'nı, şiirlerini topladığı Safahat'ına dahil etmemiş ve İstiklâl Marşı'nın Türk Milleti'nin eseri olduğunu beyan etmiştir. Âkif, ödül olarak verilen 500 lirayı da Hilal-i Ahmer bünyesinde, kadın ve çocuklara iş öğreten ve cepheye elbise diken Dar’ül Mesai vakfına bağışlamıştır.

    Şiirin bestelenmesi için açılan ikinci yarışmaya 24 besteci katılmış, 1924 yılında Ankara'da toplanan seçici kurul, Ali Rıfat Çağatay'ın bestesini kabul etmiştir. Bu beste 1930 yılına kadar çalındıysa da 1930'da değiştirilerek, dönemin Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör'ün 1922'de hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe konmuş, toplamda dokuz dörtlük ve bir beşlikten oluşan marşın armonilemesini Edgar Manas, bando düzenlemesini de İhsan Servet Künçer yapmıştır. Üngör'ün yakın dostu Cemal Reşit Rey'le yapılmış olan bir röportajda da kendisinin belirttiğine göre, aslında başka bir güfte üzerine yapılmıştır ve İstiklal Marşı olması düşünülerek bestelenmemiştir. Söz ve melodide yer yer görülen uyum (Prozodi) eksikliğinin esas sebebi de (Örneğin "Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak" mısrası ezgili okunduğunda "şafaklarda" sözcüğü iki müzikal cümle arasında bölünmüştür) budur. Protokol gereği, sadece ilk iki dörtlük beste eşliğinde İstiklâl Marşı olarak söylenmektedir.

    alıntıdır.
     
  2. filizi

    filizi Active Member

  3. zipper

    zipper quae nocent docent

    Her okuduğumda,söylediğimde içimi gururla dolduran muazzam eser..Allah bu vatanda,bu bayrak altında her daim söylemekten mahrum bırakmasın bizi...

    [​IMG]
     
  4. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    [​IMG]

    Osmanlıca İstiklâl Marşımız..
     
  5. LITTLE

    LITTLE Well-Known Member

    Kızlar teşekkür ederim, ben işyerinde olduğum için resim vs. ekleyememiştim, iyi olmuş sağolun :)
     
  6. zipper

    zipper quae nocent docent

    Konuyu hatırlattığın için sen sağ ol canım:)
     
  7. fatma20

    fatma20 New Member

    Allah bir daha istiklal marşı yazdırmasın

    demişti şair bize düşen amin demektir elbet
     
  8. alkane

    alkane Well-Known Member

    hatırlatma için sağol lıttlem;)
     

Bu Sayfayı Paylaş