13. ve 14. YÜZYIL TÜRK EDEBİYATININ GENEL ÖZELLİKLERİ Göktürk Uygur Karahanlı yazı dilleri Eski Türkçe içinde yer alır. Türk yazı dili 13. yüzyılda biri Batı Türkçesi diğeri Kuzey-Doğu Türkçesi olmak üzere ikiye ayrıldı. Batı Türkçesi içinde zamanla Anadolu Türkçesi Azeri Türkçesi Türkmen TürkçesiGagavuz Türkçesi gibi yazı dilleri meydana geldi. Batı Türkçesinin temelini Eski Anadolu Türkçesi oluşturur. 13. ve 14. yüzyıllar bu yazı dilinin oluşup gelişme dönemidir. Bu dönemde bu yazı dili ile ortaya konan ve anonim birer özellik gösteren Battalnâmeler DânişmendnâmelerSaltuknâmeler ve Dede Korkut Hikâyeleri önem arz eder. 13. ve 14. yüzyılların önemli bir özelliği de bu dönemde Tasavvuf inanışının hızla yayılarak şiirimizin başlıca konu ve teması haline gelmesidir. HOCA DEHHANİ : 13. yüzyılda yaşamıştır. Horasan Türklerindendir. İran edebiyatı etkisiyle din dışı şiirler yazdı. Divan edebiyatının ilk şairi olarak kabul edilir. Şiirlerinin en önemli teması aşktır. Farsça bir Selçuklu Şehnamesi yazdığı da söylenir; ancak bu eser bugün elimizde değildir. AHMED FAKÎH : Çarhnâme : 100 beyitlik bir kasidedir. Eser tasavvuf konusunda öğretici bilgiler içerir. Dünyanın faniliğinden bahseden günahtan kaçınmayı öğütleyen Çarhnâme halk için yazılmış dini-ahlâki bir eserdir. HACI BEKTAŞ-I VELİ (1209-1270) : 13.yyda yaşamıştırTürkistanın Nişabur şehrinde doğmuştur.A.Yesevinin isteğiyle Anadoluya gelmiştir. Bilinen en önemli eseri Makâlâttır. Bektaşilik tarikatının kurucusu-dur. Makâlât : Sohbetler sözler anlamına gelir. Hz Ademin yaratılışı Şeytan ve Şeytani işlerAllahın birliği gibi konuları ele almıştır. Arapça yazılan bu eserin aslı elde bulunmadığı gibi Hacı Bektaşın kaleminden çıktığı da tarihi açıdan henüz kesin değildir. Vilâyetnâme : Eserde Hacı Bektaş-ı Velinin yaşamı ile ilgili menkıbeler anlatılmaktadır. MEVLÂNA CELALEDDİN-İ RÛMÎ Eserlerini Farsça yazdığı için Türk Edebiyatının herhangi bir bölümüne dahil edemediğimiz Mevlana (Celalettin-i Rumi) Anadoluda yetişen mutasavvıf şair ve düşünürlerin en büyük iki isimlerinden biridir. (Diğeri Yunus Emre) Mevlevi tarikatının rehberidir. (Kurucusu değildir; çünkü tarikat oğlu Sultan Veled tarafından kurulmuştur.) Mevlananın beş eseri vardır: 1)Mesnevi : Dini tasavvufi ve ahlâki yanı ağır basan didaktik bir eserdir. (6 cilt 25618 beyit) Mesnevide işlenen konuların çoğu öğüt vermek amacı güder. Konuların işlenişinde hikâye ve fabllarla konuyu açıklama örnekleme verilmek istenen düşünceyi pekiştirme yolu izlenir ve her hikâye bir öğütle bitirilir. Farsça yazılmıştır. 2)Divan-ı Kebir : Eserde tasavvufi aşk işlenir. 3)Fîhî Ma Fîh : Mevlânanın sohbetleri sırasında başta tasavvuf olmak üzere din ahlâkfelsefe ile ilgili görüşlerini anlattığı; dünya insan ve şiir anlayışını söz konusu ettiği konuşmalarından meydana gelir. 4)Mecâlis-i Seba : Mevlânanın yedi vaazının bir araya getirilmesiyle meydana getirilmiştir. 5) Mektûbat : Dönemin Selçuklu devleti ileri gelenlerine dönemin devlet adamlarınadostlarına yazdığı 145 mektubun bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştur. SULTAN VELED (1226-1312) Mevlananın oğludur. Dini-tasavvufi konulara ağırlık vermekle birlikte biçim olarak Divan tarzı şiirleri Anadoluda ilk yazan odur. Yalnız şiirlerinin çoğu Farsçadır. Türkçe birkaç gazeli ve mesnevi biçimli birkaç parçası vardır. Farsça eserlerinden bazılarının sonuna Türkçe bölümler eklenmiştir. Selçuk Şehnamesi adlı bir eseri olduğu bilinir ancak bu eser ele geçmemiştir. Eserleri : İbtidanâme : Mevlânanın ve onunla ilişkileri olan kişilerin yaşamlarına ait bilgiler içerir. Rebâbnâme : Mesnevidir. İntihânâme : Mesnevidir. Maarif : Mevlânanın sözlerinin açıklanması yanı sıra kendi özelliklerini ve dönemine ait olayları anlatır. ŞEYYAD HAMZA Yûsuf u Züleyhâ : Mesnevidir. 1529 beyittir. Eser Kuran-ı Keîmdeki Yûsuf kıssasına dayanmaktadır. YÛNUS EMRE (1240?-1320?) Tekke Edebiyatının en büyük isimidir. Dünya çapında ün yapmıştır. Nerede ne zaman yaşadığına dair kesin bir bilgi yoktur. Eskişehir-Sivrihisar Karaman dolaylarında yaşadığı kabul edilir. Eskişehir-Sarıköyde Yunusa ait olduğu kesine yakın bilinen bir mezar vardır. Halka halk diliyle seslenerek halkın şairi olmayı bil-miştir. İlahileri yüzyıllardır. Hem halkın bel-leğinde hem de ele çoğaltılan divanlarında yaşamışgünümüzde düzenli basımları yapıl-mıştır. Tasavvuf terimlerinin dışındaki kulla-nımları sade halk diliyledir. Genellikle hece ölçüsünü bazen de aruzu kullanmıştır. Beyit birimiyle yazılmış şiirleri dize ortalarına yerleştirilen iç kafiyeler dolayısıyla dörtlükler haline getirilmeye de uygundur. Duygulu ve coşkun bir dille ilahi aşkı ve tasavvuf inançlarını işlemiştir. İslam inançlarından kaynaklanan bir hümanizm (insanseverlik) düşüncesine sahiptir. Şiirleri Yunus Emre Divan adıyla bir araya getirilip yayımlanmıştır. Risaletün-Nushiyye (Öğütler Kitabı) adlı öğretici eseri mesnevi biçiminde aruzla yazılmıştır. HALİLOĞLU YAHYA BURGAZİ (13. Yüzyıl) Fütüvvetnâme : Mevlânanın mesnevisinden yararlanılmıştır. GÜLŞEHRİ (14. Yüzyıl ) Mantıkut- Tayr : Gülşennâme olarak da bili-nen eser İranlı şair F. Attarın aynı adlı eserinin çevirisidir. Kuş Dili demektir. Tasavvufi ve alegorik bir serdir. Feleknâme : ÂŞIK PAŞA (1272-1333) Horasandan gelme beyliği bırakıp tasavvufa bilime ve sanata yönelmiş bir ailenin mensu-budur. Kırşehirde yaşamıştır. Arapça ve Fars-çayı çok iyi bildiği gibi bazı dillere de vakıf ol-duğu anlaşılan Aşık Paşa bilinçli olarak Türk-çeyi savunmuş ve eserlerini sade sayılabilecek bir dille yazmıştır. Hece ölçüsü ve dörtlük biri-miyle yazdıkları gibiaruzla ve beyitler halinde yazdıkları da sade ve içten bir Türkçeyle kale-me alınmıştır. Şiirlerinde tasavvuf düşüncesini işlemiş; ahlaki toplumsal nitelikli öğretici eserler vermiştir. En önemli eseri Garipnamedir. Garipnâme : 10613 beyitlik mesnevisidir. Bundan başka dört mesnevi daha yazmıştır. (Şiirlerinin çoğunu aruzla yazdığı için Aşık Paşa Divan şairi de sayılabilir.) AHMEDİ (14. Yüzyıl) İran şiirinin biçim söyleyiş ve içerik özelliklerini Türkçe şiirlerinde uygulamaya çalışmıştır. Divan sahibi ilk Anadolulu şairdir. Divanından başka İskendername (Büyük İskenderin maceralarıyla ilgili) ve Cemşid ü Hürşid adlı mesnevileri vardır. Daha çok dindışı konuları işlemiştir. KADI BURHANEDDİN (14. Yüzyıl) Sivasta beylik kurmuş ve bir savaşta esir düşerek can vermiş bir kahraman olmasına rağmen asıl ününü şiir ve edebiyat alanında yapmıştır. Tuyuğları ve gazelleri ile tanınmıştır. Büyük bir divanı vardır. NESÎMİ : (14. Yüzyıl ) Azeri ağzıyla gazeller tuyuğlar yazmıştır. Aslında tasavvuf şairi de sayılabilir. Ancak içerik olarak tekke şiiri özellikleri taşıyan eserleri biçim ve söyleyiş yönünden Divan Edebiyatı özelliklerine sahiptir. Divan şiirinin halka en iyi hitap eden sade örnekleri verilmiştir. Heyecanlı ve duygulu bir söyleyişi vardır. Halepte derisi yüzülerek öldürülmüştür. KUL MESUT : ( 14. Yüzyıl ) Kelile ve Dimne Tercümesi : Sade nesrin bir örneğidir. Asıl sahibi Beydebadır. Alıntı