4700 Yıllık Futbolun Tarihi (Ayak Topu)

'Serbest Kürsü' forumunda Pl1 tarafından 30 Tem 2012 tarihinde açılan konu

  1. Pl1

    Pl1 Mary Poppins Site Yetkilisi

    Dünyanın en popüler sporu

    4700 yıllık 'ayak topu'
    Yirminci Yüzyıl, futbolun bir 'endüstri' oluşturduğu dönemdir. Tribünlere ve televizyon izleyicilerine yönelik milyarlarca dolarlık bir 'Pazar' söz konusudur. Ama bu noktaya, tarih boyunca, çok farklı yollardan gelinmiştir.



    Yıldızı 20. Yüz*yıl'da parlayan futbolun anava*tanını belirle*mek, oldukça zordur. Bilimsel araştırmalar, dünyanın hemen her yerinde, benzer zamanlarda, benzer top oyunlarının oynandığını göstermektedir.

    Kuralları ve nevisi değişse de bir topun peşinde
    Bu oyunlar bazen küçük takımlarla, bazen binlerce ki*şinin katıldığı yığınsal bir bi*çimde; bazen daire, bazen dikdörtgen bir alan içinde; bazen hayvan ya da insan kafatası, bir hindistan cevizi, bir domu*zun idrar torbasıyla; ba*zen topa sadece ayakla ya da hem ayakla hem de elle dokunmak su*retiyle oynanmıştır.
    Sonuçta, futbolu keşfetmek, hiçbir kültür için zor olmasa gerekti; bu yüzden futbolun anavatanından çok, hangi coğrafyada kurumsallaştığını kitlelere mal olduğunu ve giderek 'se*yirlik' bir hale geldiğini araş*tırmak daha akıllıcadır.
    Futbolun adı neydi?
    Rusya'da oynanan erken dönem futbol 'Balispiel' diye anılırdı. Fransa'nın 'ateşli' futbolu ise ‘La Soule' adını taşırdı. 'Pallone' ve 'Knappen' Ortaçağ'da Almanya'nın popüler futbolu idi. 16. Yüzyıl'da Güney ve Orta Amerika'da futbol, Tlatchi' adıyla bilinirdi. Amerika yerlilerinin futbolu, ‘Pasuckuakohowog' (ayakla top oynamak için onlar bir araya geldiler) diye adlandırılır; Alaska ve Kanada'daki Eskimolar ise futbola 'Aqsaqtuk' (buz üstünde futbol) adını verirlerdi


    Çin futbolu t'su chu
    Bugünkü futbola benzer ilk oyunun M. Ö. 2700!lü yıl*larda "t'su chu" adıyla Çin'de ortaya çıktığı ileri sü*rülür. Bu konudaki ilk ipucu, Çin'in efsanevi Sarı İmpara*tor'unu konu alan anonim bir biyografide, imparatorun, "savaşçıların t'su chu ile eği*tilmeleri" emrini vermesine ilişkindir.
    M. Ö. 2697 tarihini taşıyan bu biyografide, oyunun nasıl oynandığı hakkında ye*terli açıklama olmamasın*dan dolayı, bu iddiayı abartılı bulan bir kısım araştırmacı ise t'su chu tarihini 'Sava*şan Devletler' dönemi*ne, yani M. Ö. 475–221 yıllarına dayandırır.

    Çin’den Japonya’ya, Japonya’dan İtalya’ya mı?
    T'su chu'nun Çin'de ne kadar yaygınlaştığını bilmiyo*ruz. Ancak daha çok törensel bir olay olarak kaldığı anlaşıl*maktadır. Bazı araştırmacılar t'su chu'nun M. S. 7. Yüz*yıl'da Japonya'da gelişen 'ke*mari'nin atası olduğunu ileri sürerler. Kemari de söylence*ye göre, Marko Polo aracılı*ğıyla İtalya'ya geçmiş ve İtal*yan futbolu 'calcio'ya hayat vermiştir. Ancak bu iddiaları destekleyecek güçlü kanıtlar yoktur

    Antik dönem oyunları
    Erken dönemde Avru*pa'da oynanan futbolun ku*rallarına dair yazılı belgeler çok azdır. Anlaşıldığı kadarıy*la antik dönem insanları bu oyunları oynamakla yetinmiş*ler, bunları yazıya geçirme ih*tiyacı hissetmemişlerdir.
    Bugüne kadar bu oyunla*rın oynandığı alanlara ilişkin hiçbir arkeolojik bulguya da rastlanmamıştır. Bilgilerin ço*ğu bazı duvar resimlerine ve seramik desenlerine, kimi ede*bi yapıtlara dayanır. Bu bilgi kırıntıları bir araya getirildi*ğinde, antik dönemde Yuna*nistan'da 'episkyros' ya da 'harpaston' adıyla bilinen ve domuzun idrar torbasının kıl ya da tüyle doldurulmasından elde edilmiş bir topla, daire şeklindeki sahada oynanan bir oyundan söz edilebilir.
    Anlaşıldığına göre bu oyun, özellikle Spartalı asker*lerin eğitimlerinde önemli bir rol oynuyordu. 'Harpaston'da topa hem ayakla hem de elle müdahale etmek mümkün ol*duğu için, bugünkü futbolla rugby karışımı bir oyundan söz etmek, daha doğru olur.


    Avrupa'ya yayılıyor
    Harpaston oyununun M. Ö, 2. Yüzyıl'da 'Harpastum' adıyla Roma'ya geçtiği bilinir. Roma İmparatoru Neron'un 'zevk danışmanı' Petronius Arbiter'in ünlü yapıtı Satyricon'da Trimalchio adlı kahra*manın yaptığı bir harpastum maçı anlatılır.
    Buradan Öğrendiğimize göre, Romalı aristokratlar, harpastum maçlarında esas olarak eğlenme amacı güderler. Serbest kıyafetlerle, ayak*larda sandaletlerle rahat bir atmosfer içinde yapılan maç*larda aristokrat ve kölelerden oluşan 20-30 kişilik takımlar yer alır.

    Roma oyunları
    Aslında Romalılar bu dö*nemde, topla oynanan birçok oyun geliştirirler. Bunlara ne*dense, özel adlar verilmemiş*tir. Zaten bu oyunların türü*nü, tarzını adlarından da pek anlayamayız. En iyi bilinen Roma oyunları; 'ExpuIsİm lu*dere', 'Trisagon', 'Phaininda', 'Oirania' adlarını taşırlar. Ro*malıların daha sonra bu oyun*ları istilacı orduları aracılığıy*la Avrupa'nın her yerine gö*türdükleri anlaşılmaktadır.

    İngiltere'ye futbolu, Romalılar götürdü
    İngiltere'ye futbolu, Roma İmparatoru Marcus Aurelius döneminde (M. S. 161-180) Britanya Adası'na ayak basan Roma lejyon*larının getirdiği anlaşıl*maktadır. Yani Ro*malılar 'Ada'yı egemenlikleri al*tına alarak Bri*tonların gururları*nı kırarken, bilmeden onlara binlerce yıl bü*yük bir coşkuyla seve*cekleri bir sporu da ar*mağan etmişlerdir. Fut*bolun İngiltere'deki ilk yıllarına dair ayrıntılı bil*gilere henüz sahip deği*liz. Bildiğimiz, fut*bol maçlarının fes*tivallerde ve dinsel kutlamalarda oynan*dığıdır.
    Bunların en önemlisi Shrove Tide (Tövbe Salısı) Yortusu'dur. Rivayete göre, Paskalya'dan önceki Büyük Perhiz'in ilk çarşambası olan 'Ash Wednesday'den (Küllen*me Çarşambası) önceki gün, 'Aslıbourne' ve 'Derby' diye anılan yerde yapılan eğlence*lerde, istilacı Roma orduları*na karşı 217 yılında kazanılan zaferin yıldönümü, ironik bir biçimde Romalıların 'Ada' halkına armağanı olan futbol maçlarıyla kutlanırdı.

    Kanlı karşılaşmalar
    14. Yüzyıl'a ilişkin belgeler bize İngiltere'deki futbola ilişkin net bilgiler veriyor. Bu dönemde futbol, bir*birine komşu köy*lerdeki 'güruhların' oynadığı; takımların yüzlerce hatta binlerce kişiden oluş*tuğu; oyun sahasının tüm köy ya da köyler arasındaki millerce mesafelik alanlar olduğu ve belirli kurallara da*yanmayan oyunlardı.

    Yasaklanan spor
    Oyunlar köyler*den şehirlere doğru yayıldı*ğında, birbirine rakip lonca*ların çırakları arasındaki kav*galar öylesine çığırından çık*mış olmalıdır ki 1314 yılında, futbol maçlarının Londra Be*lediye Başkam Nicholas Farn*don tarafından yasaklandığını görürüz. Yasağın işe yaramadığı, çok az kişinin hapse atıl*dığı bilinmektedir. Ancak ya*sakların ardı arkası kesilme*yecektir.

    Amerika'nın ilk fut*bol takımı 1609'da Virginia eyaletinde kurulmuştur
    Nihayet 1680'de II. Char*les futbolu himayesine alacak ve İngiliz sömürgeciler ve göç*menler sayesinde, Ameri*ka'dan Pasifik Adaları'na, Ka*nada'dan Avustralya’ya ka*dar her yerde futbolla karşı*laşmak mümkün olacaktır. Örneğin Amerika'nın ilk fut*bol takımı 1609'da Virginia eyaletinde kurulmuştur.


    İtalya da Calcio’nun ortaya çıkışı
    İngiltere'de futbol çılgınlı*ğı bütün hızıyla devam eder*ken, Kara Avrupası'nda neler olmaktadır?
    Anlaşıldığı kadarıyla Av*rupa'da büyük bir futbol tut*kusu henüz yoktur. 11. Yüz*yıl'da Fransa'nın Normandiya ve Brotanya bölgelerinde fut*bol türü oyunlar oynandığına dair kaynaklar vardır; fakat bunların hem sayısı çok azdır hem de yeterince açıklama içermezler.
    Daha güneyde, İtalya'da, günümüzdeki futbola çok benzeyen bir oyun olan Calcio'nun ortaya çıkışı ise ancak 16. Yüzyıl'da olacaktır, İtal*ya'nın Floransa kentindeki Pi*azza della Novere'de ya da Pi*azza di Santa Croce'de oyna*nan Calcio maçları, araların*da tatlı bir rekabet olan aristokrat aileler arasında gerçek*leşmekteydi.
    Maçların 6 Ocak'taki Epiphany (Haçın Suya Atıl*ması) Yortusu'yla Paskal*ya'dan önceki Büyük Perhiz arasındaki her gece oynandığı kaydedilir. Oyunlar daha sonra, başta Venedik olmak üzere, diğer İtalyan kentlerine de yayılır.

    Calcio adı İtalyan Futbol Federasyonunda varlığını sürdürüyor
    İtalyanca'da 'tekme' anlamına gelen 'cal*cio', adından da anlaşılacağı gi*bi, bir çeşit ayak topudur. Ancak 'Calcio'nun modern anlamda*ki futboldan çok, bugünkü Amerikan Futbolu'na benze*diği anlaşılmaktadır.
    Oyunda bol bol atlamak, vücut çalımı atmak ve topu taşıyan hasımları elle ya da vücutla durdurmak söz konu*suydu.
    Bugün 'calcio' adı 1898'de Torino kentinde kurulan İtal*yan Futbol Federasyonu'nun isminde (Federazione Italiana Giuoco Calcio) varlığını sür*dürmektedir. Ayrıca halen İtal*ya'daki bazı festivallerde turis*tik amaçlarla Calcio oynanır.


    Taşradan modern futbola doğru
    İngiltere'de 1750'lerde başlayan Sanayi Devrimi'yle futbol, köylü gençlerin geniş alanlarda oynadığı kuralsız bir oyun olmaktan çıkacaktı.
    Dokuma atölyelerinde işçi olarak çalışmaya başlayan köylü çocukları, kentlerin dar sokaklarında boy göstermeye başladılar.
    Dönemin bazı resimlerinde, fut*bol oynayan gü*ruhların arasında, iyi giyimli beylerden çıraklara, asillerden banka memurlarına kadar, herkesin neşe içinde top peşinde koştu*ğunu görmek ilginçtir.
    Yolların ve taşımacılığın gelişmesi, futbol oyunlarının köylerin dışında yapılmasını mümkün kılması, futbolu tüm İngiltere'ye yaymaya başladı.
    Bu dönemde futbol artık yalnızca köylülerin değil, kentlerde yaşayan orta sınıfın da önemli eğlencelerinden bi*risiydi. Üstelik yalnızca yay*gın bir spor değil, aynı zaman*da saygın bir uğraştı da...


    Futbol, okullarda ve üniversitelerde kurumsallaşmaya başlıyor
    Bu dönemde futbolun gü*nümüzdeki biçimine kavuş*masını daha çok İngiltere'deki halk okullarına ve üniversite*lere borçluyuz. 1800'lü yıllara gelindiğinde, futbolun esas olarak üç yerde oynandığını görüyoruz: Halk okulları, üniversiteler ve sokaklar.
    Bu üç ayrı alanda gelişen futbolun tek bir kanala akıtıl*masında, başrolü Rugby, Eton, Harrow, Oxford, Cambridge, Shrewsbury, Charterhouse, Westminister, Winchester kolejleri sağla*mıştır.

    Başlangıçta bu özel okul*larda iki tip futbol oyunu oynanıyordu
    Birincisi, bildiği*miz ayak futbolu olan 'soc*cer', ikincisi ise 1823'ten iti*baren gelişen ve topun elle tu*tulmasına ve oyuncunun en*gellenmesine izin veren, adını da Rugby Okulu'ndan alan 'rugby'dir.

    Kurallar tanımlanıyor
    'Soccer' adı da Oxford öğrencilerinin sözcükleri kı*saltma geleneğinden kaynak*lanır. Soccer, 'association1 ya da 'association rules' sözcü*ğündeki 'soc' hecesinin arka*sına, bir işle uğraşan anlamı veren 'er' takısı eklenerek tü*retilmiş bir sözcüktür. Nite*kim tüm futbol tarihi, bu iki tip oyunun birbirinden ayrış*masının tarihidir. Bu ayrışma 19. Yüzyıl'ın ortalarında ta*mamlanmış, 'ayak topu' an*lamına gelen 'futbolun ku*ralları yeniden tanımlanmış ve futbol kulüpleri kurulma*ya başlanmıştır.

    İngiltere de İşçi sınıfının en önemli eğlencesi futboldu
    1880'lere gelindiğinde, İn*giltere'de futbolun, orta sınıf*tan ziyade işçi sınıfının en önemli eğlencesi olduğu görü*lür. Artık şehirlerarası, bölge*ler arası ya da Özel kulüpler arası maçlar olağan hale gel*miştir.
    Popülerlik arttıkça işin ör*gütlenmesi de hızlanmış ve 1881'de 'İngiltere Futbol Ligi' kurulmuştur. Ancak düzenli maçlar ilk kez 8 Eylül 1888'de 'İngiltere Futbol Ligi' adı al*tında, 12 takımın katılımıyla yapılacaktır. Bu ilk ligin tar*tışmasız galibi, İskoçlardan oluşan 'Preston North End' takımıdır. Takım, 'Yenilmez*ler' unvanını gerçekten hak et*miştir; çünkü sadece bu ilk li*gin flamasını, tek bir maç bile kaybetmeksizin kazanmakla kalmamış, aynı zamanda Fut*bol Federasyonu'nun kupasını da tek bir gol yemeden kaza*narak 'duble' yapmıştır.

    Milli ligler kuruluyor
    Bu başarıdan hemen sonra 1883 yılında, İngilizlere pek sempati duymadıkları bili*nen İskoçların kendi liglerini kurmaları, şaşırtıcı olmaya*caktır.
    Yüzyılın sonuna gelindi*ğinde İngiltere, İskoçya, İrlan*da ve Galler Bölgesi, kendi futbol organizasyonlarına, liglerine ve kupalarına sahip olmanın gururunu yaşamak*tadırlar. Uzun bir süre dünya*nın başka hiçbir yerinde 'Bir*leşik Krallık'taki gibi ciddi maçlar yapılmayacaktır. Bu yüzden de İngiltere Adası'nın futbolun anavatanı unvanını hak ettiğini söylemek, abartılı olmaz.

    İlk modern kurallar İngiltere'den
    Bilinen ilk modern futbol kuralları, Cambridge Üniversitesi öğrencileri tarafından konulmuştur. Ancak 1829'da Derby kentinde yapılan futbol maçını seyreden bir Fransız'ın, "Eğer bu oyunun adı futbolsa, dövüş dedikleri şey ne olsa gerek?" demesinden de anlaşıldığı gibi, kuralların konması, futbola İngiliz centilmenliğini' getirmeyi henüz başaramamış durumdadır! Nitekim 1841'de Londra sokaklarında yaşanan futbol gerginliklerinden dolayı, bir kez daha bu sporun yasaklanması söz konusu olacaktır. Fakat bu yasak uzun sürmeyecek ve 1855'te üniversite ve okul takımlarından ayrı ilk profesyonel futbol kulübü olan "Sheffield United FC"-bugünkü Sheffield Wednesday değil-kurulacaktır.
    Futbolun kurumsallaşmasındaki dönüm noktası ise Hür Masonlar Locası'nda, 26 Ekim 1863'te yapılan toplantı ve onu izleyen beş toplantı sonunda, Futbol Birliği'nin (FA) kurulmasıdır. Bunu 1871 yılında 15 takımın katıldığı Futbol Federasyonu karşılaşmaları ile 1872 yılında İngiltere ile İskoçya arasında yapılan ve 0-0 biten ilk uluslararası maç izlemiştir. Futbol oyunu bu dönemlere kadar esas itibariyle 'dribbling' yani top sürme tekniğine dayanmaktaydı. 1876'dan itibaren ise 'passing' yani pası verme tekniğine geçilmeye başlanacaktı.

    KAYNAK : Popüler Tarih

    araştırmacı gazeteci Hamit Elsabah ve tam teşekküllü Cevat Kelle'den sevgilerle:zuhaha::zuhaha::zuhaha::zuhaha:
     

Bu Sayfayı Paylaş