HELYUM Periyodik tablonun 0 grubunda (soy gazlar) yer alan kimyasal element. Hidrojenden sonra en hafif element olan helyum renksiz, kokusuz, tatsız ve eylemsiz bir gazdır. 268,6Cta sıvılaşır ve ancak yüksek basınç altında katılaşır. 2,17Kin altında helyum-4 izotopu benzersiz özellikler kazanır: üstün akışkan durumuna geçer ve ısıl etkinliği bakırınkinin bin katı olur. Bu durumdaki helyuma, normal akışkan helyum Iden ayırt edilebilmesi için helyum II adı verilir. Kimyasal olarak eylemsiz olan helyum, bileşikler oluşturmaz ve molrkülleri tek atomdan oluşur. Helyumu 1868de, güneşi çevreleyen gaz atmosferi üzerinde incelemeler yapan ve güneş tayfında o güne değin bilinen herhangi bir elemente ait olmayan parlak çizgiler saptayan Pierre Janssen ve Joseph Norman Lockyer buldular ve adlandırdılar. 1895te de Sir William Ramsay helyumu, Yerden çıkartılan kleveyit mineralinde buldu; Ramsay, mineralin tayfında beliren parlak sarı çizginin, güneş tayfında saptanan helyum çizgisiyle aynı olduğunu belirledi. Evrende hidrojenden sonra en çok bulunan ikinci element olan helyum yıldızlarda yoğunlaşmış durumdadır ve burada hidrojenden çekirdek kaynaşması yoluyla ürer. Yer atmosferinin yalnızca yüzde 0,0005ini oluşturur ve demirli gök taşı gibi bazı radyoaktif minerallerde ve mineral yataklarında az miktarda bulunur. Buna karşılık, ABDde özellikle Texas, New Mexico, Kansas, Oklahoma, Arizona ve Utahta çıkan doğal gazlarda %7,6ya ulaşan oranlarda helyuma rastlanmıştır. Kanada, Eski Sovyetler Birliği, Güney Afrika ve Sahra Çölünde de bazı önemli helyum kaynakları bulunmuştur. Helyum Yerde, radyoaktif bozunum süreçleri sonucunda oluşmuştur. Daha ağır radyoaktif maddelerin çekirdeklerinden salınan alfa parçacıkları, helyum-4 izotopunun çekirdekleridir. Helyum, argon gazının tersine, atmosferde bol miktarlarda toplanmaz, yerin kütle çekimi kuvvetini aşarak yavaş yavaş uzaya yayılır. Yerde eser miktarda bulunan helyum-3 izotopunun, yine ender rastlanan hidrojen-3 izotopunun negatif beta bozunumu sonucunda oluştuğu sanılmaktadır. Bu nedenle Yerde bol miktarda bulunan helyum, iki kararlı izotopu olan helyum-4 (%99,99987) ile helyum-3ün (%0,00013) karışımından oluşur. NEON Atom numarası 10 atom ağırlığı 20,18 olan neon 1898de Ramsay ve Travers tarafından, öbür asal gazlarla aynı zamanda keşfedildi. Neon,tek atomlu, 0,7 yoğunluğunda, -246Cta kaynamadığı için çok güç sıvılaşan bir gazdır. Düşük basınç altında bir tüpe doldurulduğu ve içinden elektrik akımı geçirildiği zaman, portakal kırmızısı renginde ışık yanar; neonun bu özelliğinden, şehir aydınlatmasında ve reklamcılıkta çok yararlanılır. Atmosfer gazlarında neon, 70000lt havada 1lt oranında bulunur. Havanın soğutulmasıyla sıvılaşan öbür atmosfer gazlarından, helyum ve neon karışımı kolayca ayrılabilir. Daha sonra bu iki gazda, etkileştirilmiş kömür içinde ayrımsal bir soğurma ile birbirinden ayrılır. ARGON Periyodik tablonun 0 (soy gazlar) grubunda yer alan kimyasal elementlerdir. Yeryüzünde en çok bulunan ve sanayide en çok kullanılan soy gaz olan argon, eylemsiz, renksiz, kokusuz ve tatsız bir gazdır. İlk kez 1894te İngiliz bilim adamları Lord Rayleigh ve Sır William Ramsay tarafından havadan ayrıştırılarak elde edilmiştir. 1785te Hanry Cavendish atmosferdeki azot gazını incelerken, havanın birleşiminde yaklaşık 1/120 oranında eylemsiz bir gaz bulduğu sonucuna varmıştı. Bundan yüz yılı aşkın bir süre sonra Lord Rayleigh havadan elde edilen azotun, amonyak gibi kimyasal kaynaklardan elde edilen azottan en az %0,05 kadar daha yoğun olduğunu saptadığında, Cavendishin bulgusu yeniden gündeme geldi. Havadaki oksijenin ve azotun ayrılmasından sonra geride kalan görece ağır gaz, yeryüzü atmosferinde keşfedilen soy gazların ilkiydi ve kimyasal tepkimelere girmediği için, Yunanca eylemsiz,etkisiz anlamındaki argon sözcüğüyle adlandırıldı. Atmosferin ağırlıkça %1,3ünü, hacimce %0,94ünü oluşturan argon, yer kabuğundaki kayaçların yapısında da bulunur. Yerkabuğundaki argonun büyük bölümü, Yerin oluşum süreci içinde, potasyumun ender bulunan doğal radyoaktif izotopu potasyum-40ın bozunmasıyla oluşmuştur. Bu oluşum hala sürmekte ve potasyumlu kayaçlardan atmosfere az miktarda argon karışmaktadır. Potasyum-40ın bozunarak argon-40a dönüşmesi yerin yapısının belirlenmesine olanak verir. Yeryüzünde doğal halde bulunan argon üç kararlı izotopun karışımıdır: argon-36 (%0.34), argon-38 (%0,06) ve argon-40 (%99,60). KRİPTON Atom numarası 36, atom ağırlığı 83,8 olan kimyasal elementtir. Diğer soy gazlar gibi, bir atomlu olan, renksiz ve kokusuz bir gazdır. Soy gazlar arasında, ksenon ile birlikte en kolay sıvılaştırılanıdır, atmosfer basıncı altında 152Cta kaynar. Bir metreküp havada bir santimetreküp hacimde bulunur. Sıvı havanın damıtılmasıyla kendi gibi az uçucu olan ksenon ile birlikte elde edilir. Isıyı az iletir, ksenon ile karıştırılarak bazı elektrik ampullerinde kullanılır; ampul içinde kripton, filamanın yüksek sıcaklığa getirilmesini ve böylece ampulün bol ışık vermesini sağlar. Kripton, deşarj tüpünde ışık kaynağı olarak ta kullanılır. Kriptonun bazı izotopları tek renkli ışınımlar verir. Turuncu ışınımı, metrenin bölümlere ayrılmasında kullanılır; metrenin değeri, bu ışınımın dalga boyunun 1650763,73 katıdır. KSENON 1898de Ramsay ve Travers tarafından diğer ender gazlarla birlikte bulunan ksenon atom numarası 54, atom ağırlığı 131,3 olan elementtir; diğer ender gazlardan daha ağırdır. Yoğunluğu 4,5 olan renksiz kokusuz ve tek atomlu olan bir gazdır; 109Cta sıvılaşır, kimyasal bakımdan etkisizdir. Havada on milyonda bir oranında bulunur;havadan, ayrımsal sıvılaştırmayla kriptonla birlikte çıkarılır. Ksenonun tayf çizgileri, kripton, civa 198 vb. çizgileriyle birlikte tek renkliler arasındadır. RADON Soy gazlar grubundan sonuncu elementtir. Atom numarası 86, atom ağırlığı222 olan kimyasal elementtir. 1899da Rutherford ve Owens radyoaktif maddelerin ışınımlarla birlikte birde gaz yaydığını fark ettiler. Radyoaktif toryum serisinde bulunduğu için bu gaza toryum emanasyonu veya kısaca emanasyon daha sonrada toron adı verildi. 1900de Dorn radyum emanasyonunu kısa bir süre sonrada Giesel ile Debiern aktinyum emanasyonunu keşfetti;radyum emanasyonuna radon, aktinyum emanasyonuna da aktinon dendi gerçekte bu üç maddede 86 atom numaralı elementtir ve hepsi birbirinin izotopudur. 1923ten itibaren asıl elemente radon denilmesi, kararlaştırıldı. Bu üç izotop arasında kütle numarası 219 olan aktinon, 3,92 saniyelik bir periyotla alfa ışınları yayarak bozunur ve poloınyum 215 verir. Kütle numarası 220 olan toron da 54,5 saniyelik periyotla alfa ışınları yayarak polonyum 216ya dönüşür kütle numarası 222 olan radon ise 3,82 günlük bir periyotla polonyum 218 verir. Radon radyum tuzunun su ile işlenmesinden, hidrojen ve oksijenle karışım halinde elde edilir ve boru yardımıyla sıvı hava içinden geçirilerek karışımdan ayrılır: -62Cta kaynayan radon 190Ctaki sıvı havadan geçerken sıvılaşır ve boru içinde toplanır. Radon tıpta kanserli dokuların tedavisinde kullanılır;tüp içinde dokulara yerleştirilen radon, yaydığı alfa ışınlarıyla kanserli hücreyi yok eder; meydana gelen polonyum 218 katı olduğu için tüp çeperine yapışarak dokulara yayılmaz. * Alıntı