Abdal Yürür asfalt ovalarda abdal. Vitrinlerin düşen kepenklerinde Hep hüzün çeşmeleri: lambalar. Yüzer gibi önce bir tulum yavaşça Yanaşır kıyımıza eski diclelerden Ve fırlar ilk bedevi, dalar çadırımıza. Nerde bu leylâ, aslı nerde? Çıkartmalar, yağma ve leylâ! Vurur ferhat dağlarında abdal- Bir fener olacak ilerde bir yerde. Sığ sularda dönen yorgun gemiler Yangın ve tütün içinde arar da Görmez geçer sönmüş eski feneri Bir ses çınlar karanlıkta: Kayalar! Ateşin daha yeni bulunduğu çağlarda Yine böyle yanardı lambalar, Sonra asfalt ovalarda Akan seller ve abdal Behçet Necatigil