On küçük zenci kardeş yemeğe başladılar, Biri tıkanıverdi, geriye dokuz kaldı. Dokuz küçük zenci kardeş gece çok geç yattılar, Biri uyanamadı, geriye sekiz kaldı. Sekiz küçük zenci kardeş gezintiye çıktılar, Biri eve dönmedi, geriye yedi kaldı. Yedi küçük zenci kardeş, gidip odun kestiler, Biri kendini kesti, geriye altı kaldı. Altı küçük zenci kardeş kovanla oynadılar, Birini arı soktu, geriye beş kaldı. Beş küçük zenci kardeş Hukuk’a yazıldılar, Birisi yargıç oldu, geriye dört kaldı. Dört küçük zenci kardeş denize açıldılar, Birini balık yuttu, geriye üç kaldı. Üç küçük zenci kardeş kafesleri gezdiler, Birini ayı kaptı, geriye iki kaldı. İki küçük zenci kardeş güneşte çok kaldılar, Birini güneş çarptı, geriye biri kaldı. SON küçük zenci kardeş tek başına sıkıldı, Gidip kendini astı. geriye kimse kalmadı. Sayfa 29 Polisiye denince akla ilk gelen yazarlardandır Agatha Christie. Hercule Poirot ve Miss Marple’i polisiye ile biraz ilgilenmiş duymamış olan var mıdır? İyi polisiye, iyi edebiyattır ve Agatha Christie bunun sağlam kanıtlarından biridir -özellikle de "On Küçük Zenci" ile-. (Burada, ileride yine bu sayfalarda tanıtımı yapılacak Patricia Highsmith’in "Trendeki Yabancılar" adlı romanını anmadan geçmeyeyim.) On Küçük Zenci, en son 2003 yapımı Kimlik (Identity) adlı filme temel teşkil etmiştir. Günümüze kadar da sekiz kere televizyona ve sinemaya uyarlanmıştır. Birbirini tanımayan 10 yabancının aynı adada buluşması ve sonrasında işlenen cinayetlerdir konu. Yazar, bu on kişinin de psikolojik tahlillerini yapar. Bunun yanısıra, kahramanların tamamının birer anti-kahraman olması kurguyu daha da ilginçleştirir. (Daha fazla anlatmak, polisiyenin ruhuna aykırı olacak diye düşünüyorum!) Son olarak, çevirinin Tomris Uyar tarafından yapıldığını ve bu sayede, bu romanı Türkçe’de okumanın lezzetinin arttığını rahatlıkla söyleyebiliriz.