Anlıklar Şiiri - Şükrü Erbaş

'Aşk Şiirleri' forumunda zipper tarafından 19 Eki 2013 tarihinde açılan konu

  1. zipper

    zipper quae nocent docent

    :Lv: :Lv:



    Kimseleri istemiyorum
    Düşüncelerimde yola çıktığım vakit
    Gerçeğin beni bunalttığı günlerde
    dilimden düşürmediğim bir şarkı gibi
    Sen ol sesimin konak yerlerinde
    yeter...



    Yüzün de olmasaydı
    Dünyayı yumuşatan o yaz bulutu gülüşün
    Günlerim neye benzerdi, ya ömrüm?

    Karanlık bir mahzende soluk bir resim
    Rutubet, toz ve küf kokuları içinde
    eskir eskir eskirdi.


    İnsan kendini duymadığı bir günü
    Nereye kadar taşıyabilir
    Alın çizgisinin sıkıntı çukurunda
    Sesinde senin adın
    Ufkunda yüzün yoksa..



    Bir salkım söğüde benzetiyorum seni
    Uzak, çok uzak kıyıları süsleyen
    Kendimi unutulmuş bir ırmağa
    Yalnızlığın ufuklarını bütünleyen
    Düşmüyor bir gün olsun
    sularıma gölgen..



    Ilık bir esinti gibi incecik
    Süzülen bulutundan parmaklarının
    Öksüz bir boşluk kaldı avucumda
    İçinde ömrümün yaralı yılları
    Ve yeni yeni güzelleşmeye başlayan
    Ankara çırpınan..


    Senin bana gelişin günler içinde
    Bir su serinliğidir olsa olsa
    İnce kırılışlarla güneşin altın kanatlarından
    Ağustos topraklarına dökülen
    İçtikçe susuzluğumu arttırır gülüşün.



    Yanlış bir kapıyım ben
    Önünde yanılmış bir çocuğun durduğu
    Açılsam acılara değer kanatlarım
    Açılmasam simsiyah bir mutsuzluktur duruşum


    Sabah yüzündür, akşam yüzünü dönüşün
    Gece, bıraktığın boşluktur ardına

    ve şiir
    O ince hilaldir lacivert yalnızlıklarda
    Sarınıp süzgün ışığına
    Katlanmanın türküsünü söylediğin..


    "Değişme" diyen sesin kaldı geride
    Terk edilmiş evlerde hayal gibi yankılanan
    "Sen böyle güzelsin..."
    Değişemezdim... değişmedim...
    Ömür sürüyor yine yırtarak yürek zarını
    Aykırı soruların o bildik seyrinde
    Küçücük bir incelikle ışıklanıp
    Düşerek gölgeler içinde
    Aldanışın içe dönük o gücenik ülkesine.


    Seni koruyacağım sana bile sezdirmeden
    Gökyüzü gibi uzaktan ve beklentisiz
    Gereceğim yüreğimi üzerine.
    - Sevmek biraz da bu değil midir? -


    Islatmasa da sesini bir daha
    Bir isyan türküsü gibi sürdüreceğim yağmurunu
    Düşlere ömürler veren o duygu bulutunun..
     

Bu Sayfayı Paylaş