:Lv: :Lv: Kimseleri istemiyorum Düşüncelerimde yola çıktığım vakit Gerçeğin beni bunalttığı günlerde dilimden düşürmediğim bir şarkı gibi Sen ol sesimin konak yerlerinde yeter... Yüzün de olmasaydı Dünyayı yumuşatan o yaz bulutu gülüşün Günlerim neye benzerdi, ya ömrüm? Karanlık bir mahzende soluk bir resim Rutubet, toz ve küf kokuları içinde eskir eskir eskirdi. İnsan kendini duymadığı bir günü Nereye kadar taşıyabilir Alın çizgisinin sıkıntı çukurunda Sesinde senin adın Ufkunda yüzün yoksa.. Bir salkım söğüde benzetiyorum seni Uzak, çok uzak kıyıları süsleyen Kendimi unutulmuş bir ırmağa Yalnızlığın ufuklarını bütünleyen Düşmüyor bir gün olsun sularıma gölgen.. Ilık bir esinti gibi incecik Süzülen bulutundan parmaklarının Öksüz bir boşluk kaldı avucumda İçinde ömrümün yaralı yılları Ve yeni yeni güzelleşmeye başlayan Ankara çırpınan.. Senin bana gelişin günler içinde Bir su serinliğidir olsa olsa İnce kırılışlarla güneşin altın kanatlarından Ağustos topraklarına dökülen İçtikçe susuzluğumu arttırır gülüşün. Yanlış bir kapıyım ben Önünde yanılmış bir çocuğun durduğu Açılsam acılara değer kanatlarım Açılmasam simsiyah bir mutsuzluktur duruşum Sabah yüzündür, akşam yüzünü dönüşün Gece, bıraktığın boşluktur ardına ve şiir O ince hilaldir lacivert yalnızlıklarda Sarınıp süzgün ışığına Katlanmanın türküsünü söylediğin.. "Değişme" diyen sesin kaldı geride Terk edilmiş evlerde hayal gibi yankılanan "Sen böyle güzelsin..." Değişemezdim... değişmedim... Ömür sürüyor yine yırtarak yürek zarını Aykırı soruların o bildik seyrinde Küçücük bir incelikle ışıklanıp Düşerek gölgeler içinde Aldanışın içe dönük o gücenik ülkesine. Seni koruyacağım sana bile sezdirmeden Gökyüzü gibi uzaktan ve beklentisiz Gereceğim yüreğimi üzerine. - Sevmek biraz da bu değil midir? - Islatmasa da sesini bir daha Bir isyan türküsü gibi sürdüreceğim yağmurunu Düşlere ömürler veren o duygu bulutunun..