'Safiye Sultan-Ya İpek Urgan, Ya Gümüş Hançer', Osmanlı İmparatorluğu'nun 16. yüzyılına farklı bir ışık düşüren 'üçleme'nin ikinci cildi. Bu üç ciltlik romandaki karakterlerin büyük bir bölümü gerçek kişiler, tabii olaylar da öyle. Chamberlin bize Osmanlı tarihinin önemli bir geçiş dönemini bir hadımın ağzından yazmayı tercih etmiş, bunu da 'kadın ve erkek dünyasını aynı anda gözlemleyebilecek olan yalnızca onlardı' diye açıklıyor. Giderek artan bir ivme kazanan romanın ikinci cildinde hadım Abdullah, ya da bir zamanların Venedikli gemicisi Giorgio Veniero, haremin binbir entrikayla dolu acımasız dünyasında varolma savaşını sürdürüyor. Kanuni'nin torunu, ll. Selim'in kızı, Sokullu'nun karısı İsmihan'ın umutsuz aşkı, hadımı ve sahibesini nereye götürecek? Belki de ölüme... Güzeller güzeli Safiye, yeni hadımı Macar Gazanfer'in yardımıyıla iktidar savaşını kazanabilecek mi? Ölümün soğuk nefesi, sultanlardan halayıklara kadar herkesin ensesinde... 'Ya İpek Urgan, Ya Gümüş Hançer', birbirinden heyecanlı olaylarla dolu. Yasak ilişkiler, akla gelmez cinayetler, inanılmaz ihanetler ve her şeye karşın aşk ve erotizm... Venedik, İstanbul, Sakız Adası, Manisa, Konya... Yeniçeriler, korsanlar, dervişler... 16. yüzyıl tüm detaylarıyla yeniden canlanıyor. Gizli içerik: Bu alandanki gizlenmiş içeriği görmek için konuya yanıt vermelisiniz.