Aşkın En Şiddetli Hali; Merkür-Akrep Aşkı!

'Kadınca' forumunda zipper tarafından 29 Eyl 2013 tarihinde açılan konu

  1. zipper

    zipper quae nocent docent

    Senenin son 3 ayına girmişken, gökyüzünde büyük bir aşk patlak veriyor. 29 Eylül itibariyle Akrep burcunda hareket edecek olan Merkür, tamamıyla Akrep burcunun ruh haline girmenize neden olacak. “2013 beni zorladı, son 3 ayım iyi geçsin en azında” diyorsanız belki de 2014’ü beklemelisiniz. Önümüzdeki aylar kişisel hayatımızı geçin; ekonomiden spora, siyasetten eğitime ve hatta sanata kadar ülkemizde pamuk ipliğine bağlı konularda kesin kararlar alınmasına neden olacak. Alınan bu kararların geri dönüşü olmadığını da hatırlatalım.

    İlişkilerinizde entrikalar, anlaşmazlıklar, ihtiras baskın olabileceği gibi özel hayatınızdaki ikili ilişkilerde de oldukça tepkisel ve çabuk parlayan bir tavır içerisine girebilirsiniz. Bunun yanında olayları içselleştirmeye olan meylinizin arttığını net bir şekilde hissedeceksiniz.

    Merkür’ün bu hareketi, ruh halinizi omuzlarından tutup şöyle bir silkeledi; siz de buna alıştınız, buna uyum sağladınız derken 21 Ekim’de yine Akrep burcunda yaşanacak retro ile olaylar daha da arapsaçına dönecektir. Çünkü bu retro her bakımdan keskin bir açı olduğu gibi, 5 Aralık’a kadar hayatınızı derinden sarsabilecek durumları içerisinde barındırmakta. Sonuçta Akrep etkisine girmiş bulunmaktayız, sağlığımızda da özellikle bel, kasık ve idrar yollarında hastalığı olmayanlar bile bazı kötü şeyleri tecrübe edebilir. Böbrek taşı ya da kumu dökenlerin şikayeti artacağı gibi; erkeklerde prostat, kadında rahim ve yumurtalık rahatsızlıkları yaşanabilir.

    Bu tarihler içerisinde yaşayacağımız Güneş tutulmasına ne diyeceksiniz peki? Bizi her anlamda sınayacak bir hareketlilik söz konusu! Ülkemiz açısından sular durulmak bilmiyor adeta; gençlerimizle ilgili hareketlilik yine gündemi meşgul edecek. Eğitim alanında da gençler için zorlayıcı etkiler mevcut. Ne diyelim, sınavlara toplum olarak oldukça hazırız ve bu konularda yeteri kadar tecrübeliyiz. Merkür mü sarsacak bizi ya da Akrep burcunun olumsuz özelliklerini mi? İlla ki deneyimleyeceğiz…

    Şefkatli, anaç, merhametli, karşısındaki insanı sonuna kadar sahiplenen, mutluluğu paylaşmayı seven Akrep’e ne olacak? Bu özellikleri çöpe mi atmalıyız? Merkür gerilemesine gelene kadar (21 Ekim), bu özellikleri her anlamda gündelik hayatımızda ve ikili ilişkilerde hissedeceğiz. Ama şu retro yok mu şu retro?

    Hadi biraz bu Merkür Retrosundan ve getireceklerinden bahsedelim…

    29 Ekim ile 5 Aralık arası demek; sapla samanı ayırma dönemi geldi çattı demek. Tahammülsüzlüğün sınırlarını zorlarken, “artık herkes ederi kadar” dediğinizi fark edeceksiniz. Mumya psikolojisini sonuna kadar hissedeceğimiz bir döneme girdik desek yeridir. Peki, nedir bu “mumya psikolojisi”? Hani an gelir, yeni doğmuş bebek gibi, kendini sıkı sıkı sarmalanmış ve bu durumdan ne zaman kurtulacağını bilmeden beklersin ya, işte böyle bir şey… İnsanın kendini böyle bir durumda hissetmesi ve çıkış yolunu bulmaya çalışırken daha da tökezlemesi ne kadar kötü bir şeyse, Merkür’ün Akrep burcunda gerilemesi de bir nevi böyle bir şey…

    Merkür gerilemesinin kötü ününden hepimiz haberdarız. Bir Dolunay, bir de Merkür retrosunu duyunca tüylerimiz diken diken oluyor. Bu sene bol bol karşımıza çıkan, bu zorlayıcı açılar gökyüzünü bir hayli meşgul etti. E, doğal olarak da hepimizin hayatını her anlamda etkiledi ve değiştirdi. 2013 adeta sabrımızı sınarken, yaşamımızdaki değişiklikler oldukça köklü nitelikte ve unutulmayacak cinstendi.

    Senenin son 3 ayına geldiğimizdeyse bizi 2014’e bir veda partisi olmadan uğurlamayacağını söylüyor, Merkür. Akrep burcundaki gerilemesi 5 Aralık tarihine kadar sürecek olan gezegen, ilişkilerimizi sarsmaya, sabrımızı sınamaya kararlı adeta. Biz bunun karşısında ne yapacağız peki, gözlerimizi kapatıp kafamızı kuma gömecek halimiz yok. Artık, daha fazla kaçamayacağımız sorunlarla yüzleşmenin vakti geldi.

    Gerileme ile birlikte, ilişkilerimizde yanlış anlaşılmalar, uzlaşmazlıklar ve fikir ayrılıkları net bir biçimde su yüzüne çıkabilir. Tahammülsüz ve tepkisel davranışlardan, her zaman olduğu gibi yine çekinmeliyiz. Fakat söz konusu bir de astrolojik uyarı olduğu için, davranışlarınıza daha özenle dikkat edeceğinizi umuyorum.

    Bunun yanında kariyer alanımızda da değişiklikler yapmak isteyebiliriz. Kendimizi boğulmuş, sıkılmış, kapana kısılmış hissederek nereye saldıracağımızı şaşırabiliriz. Size tavsiyem, bu sinirinizi işinizden gücünüzden çıkarmamanız. Hayat bedava geçmiyor biliyorsunuz ki, bu dönemde kariyer alanında alacağınız kararlar size ancak zaman kaybettirir. İçinizdeki huzursuzluğun bir türlü gitmediğini görüp, daha da pişman olmayın.

    Durun, korkmayın. İç huzursuzluğu deyince herkesin bir köşeye kaçıp saklandığını hissediyor gibiyim. Hepimiz mutlu ve huzurlu bir hayat sürmek isteriz ama bunu kesintisiz bir şekilde, tüm hayatımız boyunca devam ettirebilmek mümkün değil. Merkür gerilemesinin getirdiği iç huzursuzluğu, egomuzu ve motivasyonlarımızı gözden geçirme zorunluluğu hissettirmesinden kaynaklanıyor.

    Yani kendimize sormaktan kaçtığımız soruları bir düşünelim. Gerçekten mutlu muyum? Bunu yapmak istiyor muyum? Ne yapmak istiyorum? Hayattaki amacım, fonksiyonum ne? O adam/o kadın beni gerçekten seviyor mu? İyi bir eş miyim, iyi bir baba mıyım, iyi bir anne miyim? Hayatım nereye gidiyor? Ben nereye gidiyorum?

    Bütün bunları okurken bile, boğulur gibi oluyoruz öyle değil mi? Akrep burcunun içine dönük, irdeleyici, araştırmacı kişiliğinin etkisini üzerimizde hissederken biz de bunlarla boğuşuyor olacağız. Belki kendimizi en baştan keşfedecek, belki de bilinmezlikte kaybolacağız. Şunu unutmamak gerek, her şey elimizde!

    Evet, Merkür retrosu ne kadar olumsuz bir açı olursa olsun, onu bir fırsata çevirebileceğimizi bilmeliyiz. Bu tarz sorgulamaları yaparken objektif ve doğrucu olursak, hayatımızdaki eksikleri bulup düzeltebiliriz. Bunun ardından ayaklarımız yere daha sağlam basar, daha güçlü adımlarla yürüyebiliriz. Bu sorgulamaları yaparken düşüncelerine güvendiğimiz kişilerden yardım almamız bize iyi gelebilir.

    Ve ilişkilerimiz...

    Kendi içimizde bile böylesine karmaşa yaşarken elbette bir de karşımızdakiyle iletişimi sağlıklı bir şekilde sağlamaya çalışmak yıpratıcı olabilir. Unutmayalım ki, Merkür retrosunun etkisinde olan yalnızca biz değiliz, karşımızdaki insan da bu etkide. Sürüncemede kalmış, rutine binmiş, pamuk ipliğine bağlı olan ilişkiler kopacaktır; üzülerek belirtmeliyim ki, bu konuda pozitif konuşamayacağım. Birbirine sıkı sıkıya bağlı çiftlerin dahi ayrılması söz konusu olabilecekken, zaten yıpranmış ilişkilerin tahammülsüzlükleri ve extra sorunları kaldıramayacağını hepimiz tahmin edebiliriz.

    Yine bu dönemde eski sevgililerimizi arayıp, sıkboğaz etmekten çekinmeliyiz. Geçmişe duyulan özlemler, yalnızca geçmişteki mutluluklara yöneliktir. Siz eski sevgilinizi özlediğinizde, onun size verdiği mutluluğu özlersiniz. Mutlu olmak için başkalarına ihtiyacınız olmadığını size söylememe gerek yoktur herhalde?

    Toparlamak gerekirse evet, bizi zor bir dönem bekliyor. Şimdi üzülmeyeyim derken, hazırlıksız yakalanmamanız için size tozpembe bir tablo çizmeyeceğim. Bu sizin kötülüğünüze olur ancak. Bu dönemde yaşadığımız tecrübeleri unutmayacağız. Zorlukları en az hasarla atlatmak için size tavsiyelerim ancak şunlar olabilir;

    -Gerçekçi olun! Ne olursa olsun, gerçekçi olun. Olayları işinize geldiği gibi değil, olduğu gibi görmeyi öğrenin.

    -Cesur olun! Yüzleşin, korkularınızla, mutsuzluklarınızla, çekincelerinizle. Her şeye karşı dimdik durun, unutmayın siz gardınızı almazsanız, saldırılardan daha çabuk yıkılırsınız.

    -Kendinizi sevin! Ne olursa olsun, her şeyden önce siz kendinize sahipsiniz. Mutsuz musunuz? Çıkın yürüyün, nefes alın, yemek yapın, hiçbir şey yoksa duş alın! Su bizi hem fiziksel hem ruhsal olarak arındırır.

    -Sabırlı olun! Kara delikler bir anda gül bahçesine dönemez. Her şey zamanla olacaktır, kıyılarda kocaman kayaları eriten şeyin suyun gücü değil, devamlılığı olduğunu hatırlayın. İstikrar, başarının anahtarıdır.

    -Unutmayın, bu dönem karar verme dönemi. Kendinizi fırtınaya kapılmış bir gemide gibi düşününün. Ya sağlam bir direğe tutunacaksınız, ya da denize düşeceksiniz... Doğru seçimler yaptığınız sürece en az hasarla atlatacaksınızdır. Sevdiğiniz yerlere, kişilere sıkı sıkıya tutunmayı ihmal etmeyin.

    -Bu dönem analiz etmek çok daha kolay olacaktır. İki kişi arasında mı kaldınız, ya da hangi mesleği seçmeliyim mi diyorsunuz? Doğruları, yanlışları görmek için analiz etmekten, araştırmaktan çekinmeyin. Ama unutmayın, aldığınız kararların geri dönüşü yok!

    -Merhamet etmeyi unutmayın! Merhamet eden, merhamet görür...


    ALINTIDIR.
     

Bu Sayfayı Paylaş