Gazi Paşa, 12 Eylül 1929 günü Yalovada tanıdığı ve himayesine alıp bir haftadan beri sağlığına kavuşması için Şişli Etfal Hastanesine yatırdığı Sığırtmaç Mustafayı gece saat 02.00 de ziyaret etti.(1) Gazinin anlatışına göre: Geçenlerde bir gece hastaneyi teşrif etmişler: Sığırtmaç Mustafa, ufacık demir karyolasının içinde bir (lama) sessizliği ve vakar ile yatıyormuş. Büyük hâmisini görünce beyaz dudaklarında hafif bir gülümseme belirmiş: -Nasılsın Mustafa? -İyiyim. -Sana iyi bakıyorlar mı? Memnun musun? -Memnunum, ama köye dönsem daha iyi, işler yüzüstü kaldı. -Zarar yok; Mustafa, zaten ben seni kendi yanıma alacağım. Çiftlikte kahya olacaksın. Buraya seninle pazarlık etmeye geldim. Söyle bakalım ne istersin? Çocuk bir müddet düşünüyor, taşınıyor, sonra kestirip atıcı bir tavırla: -Ben kahya olamam, diyor. -Neden? -Ben küçüğüm de ondan. -Yaparsın canım, hele bir düşün. Küçük çoban. Gene mülahazaya dalıyor ve susuyor: -Bu kahyalık dediğin şey, Arnavut çobanlara filan kumanda etmek midir? -Evet, işte ondan ibaret. -Öyleyse yaparım. Sığırtmaç Mustafada alacağı vazifesine karşı gösterdiği vicdanî dikkat ne kadar büyükse, pazarlık hususundaki kanaatkârlığı da o kadar şayanı dikkattir. Küçük çoban, bu ağır vazifeyi ayda dört lira gibi hiçten bir ücret karşılığında kabul ediyor. Lâkin, Gazi Hazretleri soruyorlar: -Peki, bu para, senin bu kadar hastanedeki masrafına yeter mi? -Onu da sen vereceksin, diyor.(2) 21/22 Eylül 1929 Cumartesi/Pazar (1) Hakimiyet-i Milliye: 23 Eylül 1929, Sayı: 2946, s.1 (2) Milliyet: 27 Eylül 1929, Sayı: 1302, s.1 Sığırtmaç Mustafa, hastanedeki tedavisi tamamlandıktan sonra okula gönderildi. Beşiktaştaki 19 uncu İlkokulu, Işık Lisesinin orta kısmını, Kuleli Askeri Lisesini ve 1941 yılında da Kara Harp Okulunu bitirerek Tankçı Teğmen olarak Türk Silahlı Kuvvetleri saflarına katıldı. Çeşitli askerlik şubelerinde görev aldıktan sonra 1960 yılında emekliye ayrıldı. Ömrünün son yıllarını Yalovada geçiren Mustafa Demir (Sığırtmaç Mustafa) 15 Ocak 1987de Yalovada vefat etti.