Beklenilmeyen Bir Yanıt

'Mustafa Kemal ATATÜRK' forumunda Uygu tarafından 26 Eyl 2012 tarihinde açılan konu

  1. Uygu

    Uygu New Member

    [​IMG]


    Atatürk sofrada her akşam ya önemli bir konuyu ele alarak konuklarıyla tartışır, yada savaş anılarından söz açar, gözlemlerini anlatır, çeşitli yönlerden eleştirmeler yapardı.

    Bir akşam, Birinci Dünya Savaşında Dördüncü Ordu komutanı bulunan rahmetli Cemal Paşa'nın yanlış tutumları üzerinde duruyor ve yurda çok pahalıya mal olan bu tutumları üzüntü ile anlatıyordu.

    Bir aralık, konuşmaları herkes dikkatle izlerken, Ata arkadaşlarından birinin uyumakta bulunduğunu görür. Bu sofra toplantıları gecenin geç saatlerine dek sürdüğünden, ara sıra, istemeyerek bu duruma düşen arkadaşlar görülürdü. Ata bu hali anlayışla karşılamakla birlikte uyuyanı uyarmak için adıyla seslenerek ona konu ile ilgili bir soru yöneltirdi. bu kez de öyle yaptı:

    - Abdülkadir, sen ne dersin ?

    Kendisine seslenilen, Dil Kurumu başuzmanlarından Abdülkadir İnan'dı. Hemen gözlerini açarak hiç beklenilmeyen şu yanıtı verdi.

    - Ben onun büyüklüğünü bir sözünden anlamıştım.

    Ortalıktaki havaya hiç uymayan bu karşılık herkesi şaşırttı. Atatürk alaylı, birazda öfkeli bir sesle:

    - Ya öylemi ? diye sordu. Anlat bakalım, ne imiş o söz ? dedi. İnan, hiç telaş etmeden anlatmaya başladı:

    - Çarlık yıkılmış, biz de Türkistan'da bir Cumhuriyet kurmaya çalışıyor, bir yandan da komünistlerle uğraşıyorduk. Cemal Paşa oraya kadar gelmiş, bilir bilmez işlerimize karışmaya koyulmuştu. Bir gün sabrımız taştı, kendisine şöyle dedik: "Anadolu'daki kardeşlerimiz ölüm kalım savaşlarında. Türkiye kurtulmazsa Türkistan'ın bağımsızlığı neye yarar ? Siz buralara gelebilmek için orasını nasıl bırakabildiniz ?"

    Cemal Paşa bu kınayıcı çıkışımıza kızmadı, gülümseyerek güvenli güvenli "Orada Mustafa Kemal Paşa var." dedi. İşte o söz...

    Merak edilen o sözü açıklayıncaya dek güvensizlikle dinlenilen İnan, açıklamasını umulmadık bir şekilde bağlamış ve uyuklama suçunu Ata'ya bağışlamıştı.

    *

    Alıntı
     

Bu Sayfayı Paylaş