Skolastik felsefenin en büyük düşünürüydü. Öğretisi önemli ölçüde Aristotelesin metafiziğine dayanıyordu. Skolastiğin ilk dönem anlayışında inanılan ile bilinen birbirine denk ve birbiriyle örtüşüyordu. Thomasa göre dini doğrular ile akıl iki ayrı bilgi kaynağıdır. Bize başka başka şeyler öğretirler. Bilmek tanıtlamak demektir. İnanmak ise açıklamayı olduğu gibi doğru saymaktır. Ona göre bilgi insana en yüksek ışığı anlaması için ön koşullar sağlar. Thomas bilginin çıkış noktasının deney olduğunu düşünür. Duyusal bilgilerimizi genel kavramlar haline getirebildiğimiz için mantığımızla işlememiz gerekir. Kavramlarnesnelerin özlerini bize verirler. Direkt olarak her şeyi kavrayan bir bilgi formu insanoğluna kapalıdır. Bir objeyi ancak özünü ve özünün etkilerini kavramlaştırarak bilebiliriz. Objenin düşüncemizdeki yansısı gerçeğe uyuyorsa bilgimiz doğrudur. Bu soyutlama işleminin bizi vardıracağı en yüksek kavram varlıktır. Thomas tümel kavramların nesnenin özünde olduğunu düşünür. Bu kavramlarnesneyi nesne yapan zorunlu belirlemelerdir. Her olup biten nesnedeki özsel formların açılması ve evrimidir. Formlar tıpkı bir tohum gibi maddede gizli bir güç olarak bulunurlar. Dünyada her olup biten belli bir ereğe göre belirlenmiştir. Oluşu başlatan da oluşun ereği de Tanrıdır. Thomas evreni varlık aşamalarına böler: Cansız cisimler bitkiler hayvanlar insanlar melekler ve en yüksek basamakta da Tanrı yer alır. Varlık aşamaları gelişen hayatın basamaklarıdır. Ahlak öğretisindeistenç özgürlüğü her türlü ahlakın ön koşuludur. Ancak özgür olan akla dayanan düşüncelerden doğan eylemler iyidir. Aristoteles gibi Thomasda da insan toplumsal bir varlıktır. Devlet doğal bir zorunluluktur başındakilere itaat gereklidir. Thomas'ın en önemli eseri Summa Theologica dır. * Alıntı