Bir Avuç Kum Tanesi

'Hikayeler, Efsaneler ..' forumunda Uygu tarafından 9 Eki 2012 tarihinde açılan konu

  1. Uygu

    Uygu New Member




    Genç kız evliliğinin üçüncü ayında annesine geldi.
    Sevdiği adamla evlenmişti
    sevildiğini de biliyordu.

    Ancak bir şeyler yolunda gitmiyor gibiydi.

    Ana kız herkesin terk ettiği sahilde günbatımını seyrettiler.
    Anne uzun bir süre sessiz kaldı.
    Çocuklarına yapabileceği en güzel iyiliğin
    onları dinlemek olduğunu biliyordu.
    şimdi de dinledi.
    Genç kızda dinlenildiğinin farkındaydı.

    Akşamın çöküşüyle sakinleşen sular
    karanlığı yavaş yavaş yudumlarken 'bak ' dedi anne nihayet.

    Kızının maraklı bakışları arasında henüz sıcaklığını kaybetmemiş bir avuç kumu avuçladı.

    "Siz severek evlendiniz.

    Elinizde olanın hepsi bu:Aşk.

    Kum taneleri kadar çok ve şimdilik sıcak."

    Genç kız başıyla onayladı: Evet çok ve henüz sıcak.

    Anne devam etti:

    "Evlenerek aşkınızı avuçladınız
    avuçlarınızda kalsın istediniz
    hem çok hem sıcak kalsın arzu ettiniz."
    Bu sırada avuçlarını hafifçe açıp kumları gösterdi.

    "şimdilik avuçlarımda ve tutabiliyorum onları."

    Sonra parmaklarını sıkıca birbirine kapatıp avucundaki kumları sıkıştırmaya başladı.

    Kum taneleri parmaklarının arasından dökülmeye başladı.

    "şimdi aşkla kum tanesi arasında bir benzerlik daha ortaya çıktı" dedi kızının yüzüne bakarak.

    " Aşkı hep aranızda tutmak istiyorsanız
    hep sıcak kalsın ve eksilmesin istiyorsanız
    birbirinizin kişiliğini yok edecek biçimde eşine
    benzemeye yada eşini kendine benzetmeye kalkma.

    Bırakın aşkı tutan kişilikleriniz olduğu gibi kalsın.
    Parmaklar arasındaki mesafe gibi
    kişilikler arasındaki mesafe de azaldıkça
    aşk parmaklarınızın arasından kum taneleri gibi dökülüverir.

    Aşkınız iki ayrı kişi olduğunuz sürece çoğalır ve sıcak kalır.
    Birinizin diğeri adına kimliğini yitirirse
    aşk da sütünlarını kaybetmiş bir kubbe gibi çöker.

    Unutma iki sütun birbirinin yanında
    ancak birbirinden bağımsız oldukları sürece işe yararlar.
    Ağaçlar da öyledir...
    Yanyana olsalar da biri diğerine gölge etmez..."

    Annesi son olarak avucunda kalan kumu gösterdi.

    Yumruğunu sıktıkça dökülen kumlardan geriye
    sadece bir tutamcık kalmıştı.

    " Bu bize yetmez" dedi kız.
    "Yetmez"...

    Kalbinde taze bir heyecanla kızıllaşmış olan
    ufukta gözlerini gezdirdi.
    Yeniden umutlandı.

    Elini olabildiğince açıp alabildiğince kumla doldurdu avucunu.

    Yürüdü....

    *

    Alıntı


     

Bu Sayfayı Paylaş