Bir Mevsim Döndü Sen Dönmedin - Mustafa Çiftçi

'Hikayeler, Efsaneler ..' forumunda sha. tarafından 26 Ağu 2009 tarihinde açılan konu

  1. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Soğuk bir sonbahar akşamıydı gidişin.
    Hava kararmış, yağmur yağmaya başlamıştı.
    Düşlerimize yağmur yağıyordu, rüzgar üşütüyordu ellerimizi.
    Gözlerin donuk, bedenin halsizdi.
    Gizli bir el kalkışa hazırlanan otobüse binmen için seni sürükler gibiydi.
    Sanki kalmak istiyordun.
    “Baharda dönerim” demiştin, hatırlıyor musun?
    “Sakın beni unutma, bekle.”
    Ben seni unutmadım sevgili.
    Ben seni unutmadım.
    Bütün kış, baharda döneceğin günün hayali ile ısındım.
    Minik öpücüklerle uyandırıp, güneşin doğuşunu gösterecektim sana.
    Çiçeklerin, denizin, kumsalın, güneşin tadına birlikte varacak,
    gün batımlarında denizle birleşen ufuk çizgisini birlikte seyredecek,
    ay ışığında mutluluk şarkımızı söyleyecektik.

    Yalan değil, kaçamak sevdalara takıldım yokluğunda bir süre.
    Sana benzeyen her şeyi sevdim ben. Sevdiğim her şeyde senden izler vardı.
    Aradığımı buldum sandım ama yanıldım, bulduğum sen değildin.
    Olmadık zamanlarda aklıma düştün, zamansız yaralandım.
    Her sabah, seni bulmak için yollara düşmek geldi içimden, ama gidemedim.
    Yalnızlığın acısıyla gurur satın alır oldum her gece.
    “Gelir” dedim kendi kendime. Söz verdi, gelmesi gerek. Bekledim.
    Kendimi paramparça hissettim ama yine de sana kızamadım.
    Unuttum kötü sözlerini. Unuttum kapında bekletildiğimi.
    Unuttum telefonlarıma cevap vermediğini. Kavgalarımızı unuttum.
    Bir tek seni unutmadım sevgili.
    Bir tek seni unutamadım.
    Hep dönmeni bekledim.
    Zamanla alıştım acılara, ölüm ilanlarında kendiliğinden silinen adreslere.
    Alıştım sevdiklerimin yokluğuna.
    Ama yalnızlığa alışamadım. Hasrete alışamadım.
    Sensizliğe alışamadım. Hep dönmeni bekledim.

    Olmadı gülüm. Bir araya gelemedik.
    Oysa daha yolun başındaydık,
    Tomurcuktuk daha çatlamaya hazır, bahar gelmeden ayrıldık.
    Şimdi artan yalnızlığım, senin büyüyen yokluğun var.
    Duvarlarda gözlerinin izi, kapı kollarında parmak izlerin saklı.
    Sen neredesin sevgili? Varlığın nerede?
    Bir mevsim döndü sen dönmedin.

    Düşlerim böyle dağınık değildi eskiden.
    Kara bulutlar gibi kümelenip bir yere, acılarım yüreğimde çöreklenmezdi
    gece yarılarında. Özlemlerim hiç bu kadar uzak olmamıştı gün ışığına.
    Hasret bu kadar büyümemişti.
    Şimdi göçebe olmuş yüreğimle her sabah yeni yolculuklara çıkıyorum.
    Gün ışığına çoğalmış hasretimle hızla kaçıyorum kara ağızlı tünellerin içinden.
    Umudun türküsünü söylüyorum öksüz bakışlarımla…
     

Bu Sayfayı Paylaş