Cennet-ül Baki Kabristanı

'Din ve İslam' forumunda sha. tarafından 27 Kas 2009 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Burasının yeri Hz. Muhammed (sav) tarafından seçilmişti.
    İlk sakini, Osman bin Muiz oldu ve peygamberimiz Hz. Muhammed, cenazenin defninden sonra, mezarın baş ve uçlarına yanından getirdiği ilk taşı koyarak, "Bu ahirete ilk gidenimizdir" dedi.
    Peygamber Efendimiz zaman zaman Baki Mezarlığını ziyaret eder ve orada metfun bulunan mü’minler için dua ederdi.
    Cennetu’l Baki’ Mezarlığı, Mescid-i Nebevî’nin karşısındadır ve toprağı, Efendimiz (s.a.)’in zevceleri, evlatları ve ashabın seçkinlerinin mübarek, nurlu bedenlerine son mekân olmuştur.
    Üçüncü halife Hz. Osman Zinnureyn, başlangıçta cennetu’l Baki dışında bir mevkiiye defnedilmişken, zamanımızda mezarlık onun kabrini de içine alacak şekilde genişletilmiştir.
    Mescid-i Nebevi’nin doğu tarafında bulunan Baki Mezarlığını ziyaret etmek müstehaptır.
    Peygamber Efendimizi görme şerefine nail olan, sesini duyan, onunla namaz kılan ve İslâmiyet uğrunda hiçbir fedakarlıktan çekinmeyen on bin civarında sahabe bu mezarlığa defnedilmiştir.
    Hz. Abbas, Hz.Aişe, Hz. Fatıma, Sad b. Ebi Vakkas, Hz. Hasan gibi sahabe ile İmam-ı Malik gibi Tabiundan birçok büyük zevat burada bulunmaktadır.
    Hz. Peygamber (s.a.), “Bizim su Bakiyyu’l-urkad mezarlığına her kim defnedilirse kıyamet günü ona sehâdet ve şefaat ederiz.” buyurmuştur.
    Mezarlığın içerisine girmek şart olmamakla birlikte kapısı açık olduğunda içeri girilerek; kapalı olduğunda dışardan ziyaret edilebilir. Ziyarette orada yatanlara selâm verilir ve dua edilir.
    MEZARLIĞIN SAHİPLERİ
    Mescid–in tarafında ki girişte hemen sağ tarafta belli belirsiz iki mezardan birisi Hz. Fatımat–üz Zehra validemize aitken, solundaki ise Efendimizin amcası Hz. Abbas’a ait. Hemen doğusunda ise Hz. Ali’nin oğlu, Hz. Hüseyin, Hz. Hüseyin’in oğlu Zeynel Abidin Zeynel Abidin’in oğlu Muhammed Bakır (ra) ve onun oğlu Caferi Sadık’ın kabirleri var.
    Efendimizin kızları Zeynep Rukiye ve Ümmü Gülsüm’ün kabirleri ise Hz. Abbas’ın kabirinin sonunda yer alıyor. Peygamber Efendimizin kızlarına ait mezarların sol kısmında yani kuzeyinde ise Hz. Aişe, Sıddıka, Hafsa, Sevde, Zeynep binti Cahş, Ümmü Habibe Ümmü Seleme, Cuveyriye ve Safiye validemiz medfun bulunuyorlar. Bunların solundaki iki dikdörtgeni andıran bölümde ise Efendimizin sütkardeşi Süfyan Bin Harise ve Hz. Ali’nin kardeşi Akil (ra) yatıyor.

    Giriş kapısının önündeki patikayı takip edip mezarlığın ortasına vardığımızda diğer mezarlara göre çevrilmiş ve briketlerle dikdörtgen bir mezarı gösteren yapı ise, Hz. Osman Bin Affan Efendimize ait.

    Solundaki yani kuzeyindeki yolun solunda yer alan yerde ise Peygamber Efendimizin sütannesi Halime–i Sadiyye validemiz metfun.
    Giriş kapısının solunda ise Abdulmuttalib’in kızları yani Efendimizin halaları Safiye, Atika ve Ümmü Benun yer almakta, az ilerisinde iki yol ayırımında ise Şeyhül Kurra Nafi ve Maliki mezhebinin kurucusu İmam Malik medfun. Daha ilerisinde (doğusunda) 18 aylıkken vefat eden Efendimizin oğlu İbrahim yatmakta. Ve daha nice şehidler gaziler sahabiler, veliler bu baki cennet kentinin sakinleri olarak şairin dediği gibi,
    “Ne söylüyor ne de bir haber veriyor”, şeklinde, sadece sevenlerinin kalblerinde Asr–ı Saadeti hatırlatarak bin beş yüz yıl öncesine taşıyorlar.

    Mezhepleri gereği bütün mezarları dümdüz eden Suudiler, hiçbir yere isim belirti bırakmadan yok etmişler.
    Mescid–i Nebevi’nin hemen yanı başında yüksek ve kalın demir korkuluklarla koruma altına alınan binlerce sahabenin medfun olduğu Cennetü’l–Baki kabristanı sabah namazından sonra ve ikindi–akşam arası kerhen ziyarete açılıyor. Kerhen; çünkü koruma görevlileri ziyaretten fazlaca memnun değiller.

    İnsanın buram buram Asr–ı Saadet’i solukladığı bu alanda bütün mezarlar âdeta düzlenmiş, sadece baş tarafını gösteren yassı bir taş konmuş, onların çoğu da yerinde değil. Mezhepleri gereği hiçbir mezarı ülkemizdekine benzer yapmayan Suudiler, hiçbir mezara isim, numara, kroki vb. belirti koymamaya özen göstermiyorlar.
     

Bu Sayfayı Paylaş