Cesaret zor durumda doğru olanın yapılmasıdır. Bu tanım etkileyicidir. peki aynı şekilde cesur kişinin aynı doğru hareketi, niçin aynı neticeyi vermez ? Çünkü cesaret her meseleyi tek başına halleden bir güç değildir. cesaret öncesi ve sonrası ile iyi düzenlenmesi, dikkatle örülmesi, özenle hazırlanması gereken bir yapıdır. Mesela; Mesafe fazla, deniz dalgalı, kara uzak; fakat gemideki şartlar denize atlamanızı gerektiriyor. Bunun için cesaretiniz var, atlıyorsunuz. Ama yüzme bilmiyorsunuz...Bu durumda denizde işiniz çok zor. Ya da iyi yüzme biliyorsunuz ama denize atlayacak cesaretiniz yok. Gemide işiniz çok zor. Her iki halde de gemideki aşartlar aleyhinize işleyecektir. cesaret tek başına hiçbir şeye anlam katmayan, katılmadığı herşeyi de anlamsız bırakan bir 'güç'tür. Cesarete, önceki şartları denetledikten sonra, şimdiki şartları denetleyerek bir sonraki şartları kontrol etmek için ihtiyacımız var. Cesur olmanızı destekleyecek şartlar vardır. Meselâ bilgi, tecrübe, büyük sorumluluk duygusu. Bu şartlardaki denetimsizlik, olmamız gerektiği kadar cesur olmamızı engeller. Kişisel projelerimizin gerçekleşmesi için kullanacağımız bütün sosyal vasıtaların, bütün ruhsal vasıtaların, bütün güçlerin, özenle işlenmiş, emek verilerek hazırlanmış olması şarttır. Her ne kadar hoşumuza giden tesadüflerin şans olarak tanımlanması yaygınsa da, işte şans budur. Alıntı