Dede Korkut Hikayeleri'nin Kökeni ve Özetleri

'Türkçe-Edebiyat' forumunda Uygu tarafından 8 Eki 2012 tarihinde açılan konu

  1. Uygu

    Uygu New Member




    Bazı rivayetler İshak Peygamberin soyundan olduğunu söyler. 9. ila 11. yüzyıllarda Türkistan'ın Aral gölü bölgesinde Sir-Derya nehrinin Aral Gölüne döküldüğü yerde doğduğu Ürgeç Dede adında bir oğlu olduğu ve bu bölgelerde hüküm süren Türk hakanlarına danışmanlık yaptığı destanlarından anlaşılmaktadır. 570-632 yılları arasında (Muhammed zamanında) yaşadığı da rivayet edilir. Kıpçakların Oğuz Türkleriyle yaptığı mücadeleler Dede Korkut Hikayeleri'nin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.

    Dede Korkut; İsminin Etimolojisi (kökeni )

    Korkut sözcüğünün "kork-" fiil kökünden türemiş olma ihtimalinin yanı sıra Arapça kökenli olup elçi manasına gelmesi de mümkündür. Her iki ihtimalde de Korkut sözcüğünün bir lakap bir unvan olduğu görülmektedir. Dede sözcüğünün ise ata manasında kullanıldığı tahmin edilmektedir. Fakat destanlarda daha çok halk arasında büyük hürmet ve kutsallık kazanmış halk bilgini anlamında kullanılmıştır.

    Dede Korkut'un Bayburt'ta yaşadığı bilinmesine rağmen bu kesin değildir.Dede Korkut'un gerçek ismi hayatı yaşadığı çağ ve coğrafyayı kesin olarak aydınlatmak eldeki kaynaklar ve rivayet ile mümkün değildir. Destanlardan çıkarılabildiği kadarıyla ise Dede Korkut iki ayrı kişilik olarak ön plana çıkar:Kutsal kişi ve bilge kişi.

    Kimi kaynaklarda devlet adamı kişiliğinin de bulunduğu belirtilmektedir. Dede Korkut'un çok kişilikli olarak karşımıza çıkması farklı zaman hatta farklı mekânda yaşamış benzer şahsiyetlerin destanlarda tek isim altında toplanmış olabileceğini düşündürse de bu kişiliklerin halkın eklentisi olma ihtimali de vardır.

    Dede Korkut öyküleri Oğuz Türkleri'nin 9-11. yüzyıllardaki yaşayışları inançları ve toplumları hakkında önemli ipuçları içerir. Oğuz Türklerinionların inanışlarını yaşayışlarını gelenek ve göreneklerini yiğitliklerini sağlam karakteri ve ahlâkını ruh enginliğini saf arı-duru bir Türkçe ile dile getirir. Destanlarındaki şiirlerinde çalınan kopuzların kıvrak ritmi yanık havası vardır. Dede Korkut Türk sözlü edebiyatının önemli öğelerindendir. Destanları uzun süre boyunca sözlü aktarılmış Akkoyunlular Devleti zamanında (1378-1508) yazıya dökülmüştür. Yazılan Türk Destanları'nın iki orijinal kopyası vardır. Bu kopyalardan biri Almanya'da Dresden'de öteki ise Vatikan'dadır.

    Destan özellikli pek çok halk kahramanının mücadeleleri anlatılan Dede Korkut hikâyelerinde; güzel ve hikmetli sözler Türklerin tarihine ait rivayetler han ve beyler hakkında methiyeler Türk töresine ait pek çok konular işlenerek iyilere övgü kötülere eleştiri vardır.


    "Dede Korkut Kitabında (Dede Korkut Ala Lisan-i Taife-i Oğuz Han - Oğuzların Diliyle Dede Korkut Kitabı) 12 destan özellikli hikâye yer alır ve bu kitap İslâm öncesi ve sonrasında Türklerin yaşayışını dilini tarihini edebiyatını ve kültürünü içerir. Akıcı ve halkın kullandığı Türkçe ile yazılmış olan bu kitap; gerçek bir şaheserdir.

    Kitapta "Dede" ve "Ata" olarak geçen ve "Korkut Ata" olarak da bilinen Dede Korkut Türkmen Kazak Özbek ve Kara kalpak boyları arasında bu adlarla bilinmektedir. Türk dünyasının bilge atası olan Dede Korkut ve onun hikâyelerinde; Türk toplumunun savaşları ve barışları ile birlikte aile ve eğitim yapısıyla üstün ahlâk ve karakter sağlamlığına dikkati çeker. Türk milletiyle özdeşleşmiş olan doğruluk sözünde durmak mukaddes değerler uğruna ölmek gibi çeşitli karekterler hikâyelerin ana temasıdır. Dede Korkut hikâyelerindeki tüm kahramanların aile cemaat ve insan sevgisini ön planda tutması millet olarak ahlâk ve yaşam anlayışımızı göstermesi bakımından önemlidir. Kahramanların çoğu gençtir ve mutlaka bir yiğitlik gösterdikten sonra ad verilir. Pek çoğumuz biliriz Dirse Han oğlu bir boğayı öldürünce Dede Korkut o gencin adını "Boğaç" koyar ve onu şan şeref mal ve rütbe ile ödüllendirir. Dikkat edilirse hikâyelerde gençliğe son derece önem verilmekte onların ailesine milletine ve devletine bağlı cesur ve çalışkan olmalarına işaret edilmektedir. Savaş av toy vb. eğlencelere Hz. Peygambere salavat getirilerek başlanması da Türk Kavimleri'nin dinî yönden şuurlu olduğunu ve devlet millet birliğinin sağlam temellere dayandığını göstermektedir.

    Dede Korkut hikâyelerinde özellikle göçebe Oğuz Türkleri'nin tabiat şartlarına karşı dirençleri düşmanlarına karşı sürekli üstünlüğü ve birlik şuurundan doğan kuvvetlilikleri dikkati çeker. Korkut Ata olarak saygı gören Dede Korkutun hikâyeleri yaşlı ve bilginlere büyük değer verildiğini de göstermesi açısından son derece önemlidir. Allah doğum din ve ölüm düşüncesi hayatin her anında kendisini gösterir. Bugün Dede Korkut ve onun hikâyelerinden ve destanlarımızdan alacağımız önemli dersler vardır. Fertler arasında saygı sevgi karşılıklı hoşgörü ve mertlik bunların başında gelmektedir. Dede Korkut aslında büyük bir vatanseverdir ve milletinin sonsuza dek güçlü ve mutlu yaşamasını gerçekleştirme mücadelesi içindedir. Hikâyelerindeki örnek şahsiyetler olan Bayındır Han Kazan Han Bamsı Beyrek Boğaç Han Selcen Hatun Seğrek ve diğerleri toplumda olması gereken ideal insan karakterlerini temsil ederler. Bu insanlar milleti ve vatanı için ölümü göze alan ve tüm zorlukların üstesinden gelebilen kahramanlardır.

    Dede Korkut bütün Türk kavimlerinin fert fert kahraman olmasını arzu etmiş olmalı ki hikâyelerinde zayıflığa çaresizliğe ve ümitsizliğe yer vermemiştir. Rivayetlere göre Onun ölümü bile evliyalığını bilge kişiliğini göstermektedir: Çeşitli Türk boylarının kanaatine göre o rüyasında mezarının hazırlandığını görmüş ve gittiği her yerde öleceği ona rüyasında bildirilmiştir. Seyhun Irmağı'nın Aral Gölü'ne döküldüğü yerin yakınlarında ırmağın üzerine hırkasını sererek orada ruhunu Allah'a teslim etmiştir. Bugün pek çok yerde onun mezarının olduğu söylenmektedir. Tıpkı Yunus Emre ve Karaca oğlan gibi milletimiz onun mezarına da sahip çıkarak kahramanlarını kendi içinde görmek istemektedir.

    Türk ve dünya edebiyatının şaheserleri arasına giren ve çeşitli tarihî filmlere de konu olan Dede Korkut Hikâyeleri insani ve yaşadığı dünyayı tüm özellikleriyle ele almıştır.
    Dede Korkutun yaygınlıkla bilinen hikâyeleri şunlardır:

    1-Dirse Han Oğlu Boğaç Han
    2-Salur Kazanın Evinin Yağmalanması
    3-Kam Büre Beg Oğlu Bamsi Beyrek
    4-Kazan Beg Oğlu Uraz Beg'in Tutsak Olması
    5-Duha Koca Oğlu Deli Dumrul
    6-Kanlı Koca Oğlu Kan Turali
    7-Kadılık Koca Oğlu Yegenek
    8-Basatın Tepegöz'ü Öldürmesi
    9-Begel Oğlu Emren
    10-Usun Koca Oğlu Seğrek
    11-Salur Kazanın Tutsak Olması
    12-Dış Oğuz'un iç Oguz'a İsyanı

    Dede Korkutun hayatı ve onun hikâyeleri geçmişten geleceğe uzanan mücadelede varlığımızın birliğimizin ve dirliğimizin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymakta kahramanlık ruhumuzu coşkun bir üslupla dile getirmekte ve geleceğe ümit ve sevgiyle bakmamızı sağlamaktadır.

     
  2. Uygu

    Uygu New Member




    1-DİRSE HAN OĞLU BOĞAÇ HAN:


    Toy edilirken Karatağ'a oturtulan ve çocuğu olmayan Dirse Han'ın bir oğlu olur ve Bayındır Han'ın boğasını öldürdüğü için Dede Korkut tarafından "Boğaç Han" olarak adlandırılırbey olur.Dirse Han'ın 40 yiğidi oğlanı babasına kötüler.Babası avda oğlunu oklar.Annesinin sütü ve kırçiçeği oğlanın yarasına derman olur.Oğlan kırk yiğit tarafından kaçırılan babasını kurtarır.Dirse Han oğluna taht verir.


    2-SALUR KAZANIN EVİNİN YAĞMALANMASI:

    Salur Kazanoğlu Uruz Han'ın uyarısına rağmen Oğuz beyleriyle ava çıktığı sırada evine üç yüz yiğidi ve Uruz'u bırakmasına rağmen düşman gelir.Eşinigelinini ve oğlunu esir alır.Gördüğü rüya üzerine avdan dönen Salur Kazan düşman ellerine gider.On bin koyununu düşmana vermeyen çoban da (o istemese de) kendisiyle gelir.Oğuz beyleriyle birlikte düşmanı yener ve yurtlarına dönerler.
    3-KAM BÜRE BEG OĞLU BAMSİ BEYREK:

    Bayındır Han'ın Oğuzları topladığı sohbete tüm beylerin oğullarıyla gelmesi üzerine Büre Bey üzülür.Oğuz beyleri Büre Bey için bir oğulBican Bey'e de doğacak oğlana vermesi için bir kız dilerler.Doğan oğlan büyüdükten sonra kendisine hediye getiren bezirgânları kafirlerden kurtarır ve "Bamsi Beyrek" adını alır.Banı Çiçekle evleneceği gece kafirler düğünü basarak Bamsi'yi esir alır.Banı Çiçek'in abisi Deli Karçar'a Yalancı oğlu Yaltacık'ın kanlı bir gömlek getirip "Bamsi öldü." demesiyle Banı Çiçek Yaltacık'a verilir.Düğün gecesi esir bulunduğu kaledentekürün kızının yardımıyla kaçan Bamsi yaşadığını Bani Çiçek'e bildirir.Sonra düğün yapılır.
    4-KAZAN BEYİN OĞLU URUZ BEYİN TUTSAK OLMASI HİKÂYESİ:

    Kazan Bey oğlunun henüz bir kan akıtıp baş kesip isim sahibi olamayışına üzüldüğünü bildirir.Oğlu da babasından nasıl savaş edildiğini kan döküldüğünü kendisine öğretmesini ister.Kazan Han bunun üzerine oğlunu ava çıkarır bu sırada düşman gelir ve Kazan Han savaşmaya başlar.Oğluna sadece izlemesini söylemesine rağmen oğlan babasına fark ettirmeden savaşır.Babası oğlunu bulamaz;evde de göremeyince düşmanla savaşılan yere gelir.Oğlunun kılıcını görünce onun esir düştüğünü anlar.Düşmanla tek başına savaşa giden Kazan Bey yenilir.Bunun üzerine Hatun kırk kızla ve diğer Oğuz beyleriyle kafirleri yener.Oğuzlar yurtlarına dönerler.
    5-KOCA DUHA OĞLU DELİ DUMRUL HİKÂYESİ:

    Duha Koca oğlu Deli Dumrul bir kuru çayın üstüne köprü diker geçenden de geçmeyenden de akçe alır.Bunun sebebini de erliğininyiğitliğinin yayılması olarak açıklar.Köprü üstünde birinin ölmesi üzerine Deli Dumrul bu yiğidin canını alan Azrail'in gelip kendisiyle savaşmasını ister.Bu başkaldırı üzerine Allah Azrail'i Deli Dumrul `un canını alması için yollar.Deli Dumrul Azrail'i bir türlü yakalayamaz ve Allah'ın birliğine iman eder.Bir can getirmesi şartıyla canı bağışlanacak olur.
    Annesi de babası da can vermeyi kabul etmez.Artık öleceğine inanan Deli Dumrul karısıyla helalleşmeye gider.Karısının kendisine canını vermesini istemesi üzerine Allah'a "Ya ikimizin canını de canını al ya ikimizi de yaşat." der.Allah ikisine de 140'ar yıl ömür verir.Annesi ve babasının da canını alır.
    6-KANLI KOCA OĞLU KAN TURALI HİKÂYESİ:

    Kanlı Koca adında bir Oğuz eri kahraman oğlu Kan Turalı'ya onu evlendirmek istediğini söyler.Ancak oğlan aradığı kadar kahraman gözü pek bir kız bulamaz.Babası arar ve Trabzon tekürünün kızının tam oğlunun istediği gibi bir kız olduğuna kanaat getirir.Bir aslanı bir boğayı ve bir deveyi öldürmek şartıyla verilecek olan kızı Kan Turalı bu şartları gerçekleştirerek alır. Evlendikleri gece kafirlerin saldırısına uğrar ve savaşırlar. Savaş devam ederken Selcen Hatun eşini arar bulamaz. Bulduğu yerde de yardım eder. Selcen Hatun'un düşmanı yendiği için övüneceğini düşünen Kan Turalı Selcen'i öldürmeye karar verir. Ok çekerler; ancak Selcen okunun başındaki demiri çıkartmıştır. Selcen'i böylece deneyen Kan Turalı ve Selcen yurtlarına dönerler.
    7-KAZICIK KOCA OĞLU YİĞENEK HİKÂYESİ:

    Bayındır Han'ın İç Oğuz beylerini sohbete çağırdığı bir gün aralarından Kazılık Koca denilen bir bey Bayındır Han'dan akın ister. İzin alınırKazılık Koca yararlı ihtiyarlarla birlikte Karadeniz kenarındaki bir kaleye gider. Kalenin Tekürü Kazılık Koca'yı aklar ve esir alır. 16 yıl esir kalan Kazılık Koca'nın 16 yaşına gelmiş olan oğlu Bayındır Han'a giderek babasını kurtarmaya gideceğini söyler. Yanına 24 sancak beyini de alır. Yola çıkmadan gördüğü rüyada Dede Korkut'tan öğütler alan Yiğenek Allah'a sığınıp dualar ederek tekürü yener. Babasını kurtarır.
    8-BASAT'IN TEPEGÖZÜ ÖLDÜRMESİ HİKÂYESİ:

    Basat Uruz Bey'in Oğuzlar'ın göçü sırasında düşürülüp bir aslan tarafından büyütülen oğludur. Uruz'un çobanı Oğuzlar'ın yaylaya göç ettikleri sırada bir peri kızıyla çiftleşir. Peri kızı bunun acısını Tepegöz'ü (çobandan olan çocuğu) Oğuzlar'ın içine salarak çıkarır. Tepegöz çocukların kulaklarını burunlarını yer; adamları yiyerek öldürür. Basat'ın kardeşi Kıyan Selçuk da Tepegöz yüzünden ölmüştür. Basat gider ve kardeşi uğruna Tepegöz ile savaşır. Önce gözünü yok eder;sonra da öldürür.
    9-BEGİL OĞLU EMREN'İN HİKÂYESİ:

    Bayındır Han Gürcistan'dan haraç olarak bir kılıç bir çomak bir at geldiğini görünce kızar. Bunları yiğitlere boylara veremeyeceğini söyler. Dede Korkut bu üç haracın da bir yiğide verilmesi yönünde akıl verir. Begil Yiğit bunları kabul eder. Haraçları alan Begil Yiğit Gürcistan sınırına yerleşir. Oğuz'a geldiğinde Kazan Bey'in Begil Yiğide avda hünerli olduğunu; ancak bu hünerin ata bağlı olduğunu söylemesi üzerine darılır. Oğuzlara başkaldırışından onu ancak karısı döndürür ve ava çıkmasını söyler. Av sırasında sağ uyluğunu kıran Begil bunu bir süre saklar. Açıklaması üzerine Tekür bunu duyar ve Oğuz üstüne yürür. Begil oğlu Emren direnir. Allah ona kırk er gücü verir böylece kafirler yenilir.
    10-UŞUN KOCA OĞLU SEĞREK HİKÂYESİ:

    Uşun Koca adında birinin Eğrek ve Seğrek adında iki oğlu vardır. Eğrek bir gün beyleri çiğneyip Kazan Bey'in karşısına gelir oturur. Ters Uzamış adında bir bey ona baş kesmediğini kan dökmediğiniaç doyurmadığını burada ne aradığını sorar. Eğrek baş kesmenin kan dökmenin hüner olduğunu öğrenince Kazan Han'dan akın diler. Kazan Han kabul eder; üç yüzer verip gönderir. Bu akın sırasında esir düşer. Kardeşi Seğrek onu kurtarmaya gider. Kafirler Eğrek kardeşini tanımadığı için bir tuzak kurmak isterler. Seğrek'in bir deli olduğunu yoldan geçenlerin ekmeğine el uzattığını bunun üstüne yürürse onu serbest bırakacaklarını söylerler.Eğrek gidince bu kişinin kardeşi olduğunu öğrenir. Kafirleri yenerler. Yurtlarına dönerler.
    11-SALUR KAZANIN TUTSAK OLUP OĞLU URUZUN ÇIKARDIĞI HİKÂYESİ:

    Tarabuzan Tekürü Salur Kazana bir şahin gönderir. Salur Kazan şahincibaşına haber vererek ava çıkacağını söyler. Av sırasında şahin Taman'ın Kalesine iner. Şahinin arkasından gittiği sırada Salur Kazanın uykusu gelir 7 gün uyur. Taman Salur Kazan'ın Oğuz beyi olduğunu öğrenince onu esir alır. Taman'ın eşinin isteği üzerine esir edildiği kuyudan çıkarılan Salur Kazan'dan kafirleri övmesi istenir ama o övmez. Kardeşi ve oğlu olduğu için de öldürülemez. Oğlu Uruz Salur Kazan'ı kurtarmaya gelir. Kazan ile oğlu savaştırılır ve Uruz babasını yaralar. Tam bu sırada Kazan Bey Uruz'a babası olduğunu açıklar. Uruz babasının elini öper yurtlarına dönerler.
    12-İÇ OĞUZ DIŞ OĞUZ ASİ OLUP BEYREK'İN ÖLDÜĞÜ HİKÂYESİ:


    Kazan 3 yılda bir İç ve Dış Oğuz beylerini toplar helalini alır nesi var nesi yoksa yağmalatırdı. Yine Kazan'ın evini yağmalattığı bir zaman Dış Oğuz beyleri gelmez İç Oğuz beyleri yağma eder. Bunun üzerine Dış Oğuz beyleri Kazan'a düşman olur. Kılbaş adında bir bey Dış Oğuz beylerinden Aruz'un evine gider ve Dış Oğuz beylerinin Kazan Han'a kin beslediğini öğrenir. Kıbaş gittikten sonra Dış Oğuz beyleri yemin eder Beyrek'in bu yemine katılmasını yoksa öldürüleceğini söylerler. Beyrek kabul etmezancak Dış Oğuz beyleri de Beyrek'e kıyamaz. Aruz BeyBeyrek'in sağ uyluğunu keser. Beyrek öleceğini anlayınca Kazan Han'a kanını yerde bırakmamasını vasiyet eder. Kazan Bey bunun üzerine İç Oğuz beylerini toplayarak Aruz'un evini yağmalar kendisini öldürür. Kazan Dış Oğuz beylerini affeder...

    *
    Alıntı

     

Bu Sayfayı Paylaş