Metafizik aklın doğal bir durumu olarak gerçektir ama aynı zamanda yalnız ve kendi içinde ele alındığında diyalektik ve aldatıcıdır. O halde bundan bellibaşlı ilkeleri çıkarmak ve kullanımı içinde kuşkusuz doğal olan ama daha az yanlış olmayan yanılgıyı sürdürmek hiçbir zaman bir bilime ulaştıramaz ama içinde bir okulun diğerini gc çebileceği ama hiçbirinin hiçbir zaman haklı ve sürekli bir başarı elde edemeyeceği faydasız bir diyalektik sanata ulaştırabilir. Metafiziğin bilim gibi yalnızca aldatıcı bir kanısı değil ama bir kavramayı ve bir inanışı isteyebilmesi için aklın kendi kendine eleştirisinin "a priori" kavramların tümünü ve bunların farklı bilgi kaynaklarına göre (duyarlılık anlık ve akıl) dağılımını sunmasıdaha sonra bunlann tam bir tablosunu yapması bu kavranılan bunlardan çıkabilecek tüm sonuçlarıyla açımlaması nihayet ve özellikle bu kavramlardan yapılan tümdengelimle sentetik "a priori" bilginin olabilirini onların kullanımlarının ilkelerini ve aynı zamanda sınırlarını bunların hepsini tam bir sistem içinde kurması gerekir. O halde metafiziğin bilim olarak gerçekleşebilmesini sağlayan tüm araçlar gibi içinde bir metafiziğin gereğince hissedilmiş ve doğrulanmış planını taşıyan eleştiridir; tek başına eleştiridir; başka araçlarla ve yollarla bu olanaksızdır. ... Eleştiri ile okullann basit metafiziği arasındaki ilişki tıpkı kimyanın simya ile veya astronominin kahinci astrolojiyle olan ilişkisi gibidir.