Ezanla Namaz Arası

'Din ve İslam' forumunda solitaryman tarafından 6 Tem 2010 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. solitaryman

    solitaryman New Member

    Torunu, pamuk gibi bembeyaz sakallı, nur yüzlü dedesine merakla soruyor: "Dedeciğim! Bir insanın ömrü ne kadar olur?"

    Dede tatlı bir gülücükle: "Ezanla namaz arası kadar yavrucuğum."

    deyince torun: "Nasıl yani, ömür bu kadar kısa mı?" der.

    Dede: "Evet yavrum. ömür, namazsız ezanla, ezansız namaz arası kadardır." diye cevap verir.

    Torun yeniden sorar: "Namazsız ezan ve ezansız namaz sözlerinden ne kastettiğini anlamadım dedeciğim. Bu ne demek açıklar mısın?"
    Dede şefkatle ellerinden tuttuğu torununa: "Bak yavrum, geçenlerde komşumuzun çocuğu doğdu. O çocuğun kulağına ezan okundu değil mi? işte o ezanın namazı kılındı mı?Kılınmadı. O ezan "Namazsız ezan"dı. insan öldüğü zaman kılınan cenaze namazının da ezanı yoktur. O da "Ezansız namaz"dır. Aslında o namazın ezanı insan doğunca okunmuştu kulağına.


    Bak ey insan! Doğdun, ama öleceksin, ömür çabuk biter, hayatını iyi değerlendir. Boşa vakit harcama! ikazını yapıyordu o ezan. İşte yavrum ÖMÜR, EZANLA NAMAZ ARASI KADARDIR. Sakın boşa geçirme.. Ömrünü dolu dolu yaşa, bir nefes bile boşluk bırakma! derken gözlerinden yaşlar süzülüyordu.
     

Bu Sayfayı Paylaş