Felsefe doğruya ulaşmak ister ,bunun için uğraşır.Düşünme olsun,deney olsun burada varılmak istenen şey ,''hakikattir.'' Eldekileri bu amacı bakımından sürekli sorgular,eleştirel bir süzgeçten geçirir. Renkler ile ışığın güzelliğini tatmanın verdiği beğeni,felsefenin bulup meydana çıkardığı nesnelerden edinilen bilginin verdiği sevinçle ölçülemez. Felsefe,adımlarımıza yol göstermek için gözlerimizi kullanmaktan çok daha gereklidir.Bir devlette var olabilecek en büyük kazanç,o devlette filozofların bulunmasıdır. Felsefi düşünüşün bilim dallarında olduğu gibi doğruluğu tahkik edilemez;yani herkes için,her zaman ve her yerde geçerli ve doğru olan bir felsefi sistemden,düşünüşten sözedilemez. Felsefi davranış,sadece kendi inançları üzerinde eleştirici olmak değil,aynı zamanda başkalarının fikirlerine de açık olmaktır.Felsefeci her türlü söze açıktır. Onları akıl süzgecinden geçirmeden kabul etmeyendir.Her zaman diğerlerinin deneyimlerini paylaşandır.Ne zaman iki birbirine zıt fikirlere sahipse ,birbirinden öğrenecek bir şeyleri var demektir. Bilimin yalnızca olgularla ilgilenmesine karşılık ,felsefe,olgular yanında aynı zamanda değerler,anlamlar,idealler diye adlandırılan varlık alanını kendisine konu edinir. Felsefe yapmanın olanaklı bağımsızlığı ,hiçbir felsefe okuluna bağlanmamak,anlatılabilecek hiçbir gerçekliği kesin,tek ve biricik diye benimsememek,kendi düşüncemizin egemeni olmaktır. Felsefe ,doğanın bize vermiş olduğu bir şey değildir;o,kendini elde etmek için herhangi bir çaba göstermemizi gerektirmeyecek biçimde zihnimizde içkin olan bir şey de değildir.Felsefe,her kişinin kendinde oluşturduğu bir şeye karşılık gelir. Felsefede filozof ,doğrudan doğruya doğa,tarih,toplum üzerinde eleştirici bir bakış açısıyla düşünebileceği gibi,kendi deneyleri ve çeşitli bilimler tarafından bu varlık alanlarıyla ilgili olarak kendisine sağlanan veriler üzerinde de düşünebilir;bunların geçerlilik derecelerini ve sınırlarını sorgulayabilir. Filozoflar ,belirli bir toplumda ve kültürde yetişen,dolayısıyla görüşleriyle o toplumu açıklamanın yanında sözkonusu toplumun ve kültürün izlerini de taşımaktadırlar.Filozofların görüşlerini ele alırken,içinde bulundukları kültür ve ortamı gözardı etmemek gerekir. Beklenmedik bir kazaya karışmış bir sürücü ile başkasına saldıran insan arasında fark var mıdır?İnsanın, eylemlerini yapıp yapmamak konusunda başka seçeneğinin olmadığını düşünmeye başladığımızda bir felsefi problemle karşı karşıyayızdır. Çünkü felsefe,farklı düşünme biçimlerini karşılaştırmayı ve onların nasıl birbirleriyle ilişkili olduğunu görmeyi gerektirir. Değişik felsefe akımlarının varlık,bilgi,değer,ahlak,insan ve insanın eğitimine ilişkin bakış açıları değişebilmektedir. * Alıntı(Felsefe Testleri Paragrafları)