Ben çok eski bir fotoğrafta duruyorum. Yüzüm o fotoğrafta bile eski bir fotoğrafa benziyor. Karmaşık bir mitoloji, sarmaşık bir tempo tam o anda durmuş fotoğrafa; hâlâ duruyor. Bir büyük yangında donakalan bir an: Köprüsü yok bir köprü ayağı, kederle yerinde duran. Suyu çekilmiş bir çukur çeşme bir vakit sebil, ve bir devrinde gülmüş sonra yıkık eski bir şehir. Beş kadın bir de yeşile yakın bir sepya: Biri yanındakine ömrünü veriyor, Üçüncüde boynunu sola çeken bir keder Öylece duruyor.Dördüncü ha var ha yok bir hayal. Beşinciye çok eski bir yağmur vuruyor. Siyah beyaz bir günmüş, fotoğrafın derininde bir gümüş nehir, donan andan dışarı, bir tek o, yürüyor. Birhan Keskin