İstanbula bir şeyler oluyor Büyütüyoruz çocuklarımızı Artık öpemeyeceğimiz kadar Kulak zarlarımızı zorluyor fısıltıyla yapılan arsız pazarlıklar Gökdelenler yükseliyor ne tuhaf, buna büyüme diyorlar!- Oruçlu sükûnetleriyle kubbeler ve minarelerin arasından Tahrir tüvitleri arasından sekerken söz ve kana bulanmışken Lehman enkazından taşlar bulmuş yontuyor çocuk rokçular Barak havalarından beri bu ilk midir, ah o iskân türküleri! - Dilimize düşmüş Suriye dağları, bir dahi içimizi kanatıyor Şu yüksek sesle söylenemeyen yurtseverliğimize ne demeli? Dünümüzün günahları güya bir, bir önümüze dökülüyor - Bütün bunlar bize bir derinlik(perspektif) sağlıyor mu? - Yepyeni bir ritmi çalıyor mu konuştuk diye vurmalılar? Semtler de eskiyor hızla, mevsimlik giysiler gibi Naklen yayınlar, anında yitiriyor tazeliğini Sayısal ve android arkadaşlıklarsa zaten Üflesen dökülüyor, güve kanatları gibi Ve bir yerlerde bir şeyler için yapılan o tenha toplantılar O sorulamayan hesaplar için çarpılan eğrilmiş cetveller Zavallı köşemenler, hepsi ne çok şey bildiğini sanıyor! Üstümüz açılmış sanki - Ne desem? - Galiba üşüyoruz. Şiirsiz. Ferruh Tunç -Sözcükler D. Temmuz/Ağustos 2012-