Acı niye bana bu kadar alışık? Aşktan mı? Külü olmayan dumansız bir ateş yanmakta yüreğimde. Aşk beslenir mi bu alevlerin içinde? Yakmaz mı ruhu da eritmez mi yangınlarında? Mevsim şimdi kış, yağmurlar yağıyor sağnak sağnak, Oysa çölde kalmış gibiyim, susuz çatlamış dudaklarım. Mevsim bahara döner mi? Ya yüreğim bahar-ı aşka erer mi? Aşk geçiyor sokağımdan yine, Fırtına biçerek, tufan toplayarak, Ayaz vurmuş aşka durmuş çiçeklerime, Ne zaman eriyecek buz tutmuş sevdam? Ey yaradanım! Lal et dilimi, kör et gözlerimi, Kör düğüm kelimeler, dolanmış birbirine cümleler, Sus pus olmuş yürek, dökülen gözyaşı değil sözüm yaşı, Ölüme kucak açmış sana kavuşamayan beden, Böyle yarım, böyle çaresiz, böyle meczup neye yarar nefes? Sessiz sedasız göçme vaktidir şimdi, Sevilene varma vaktidir şimdi, Aşkın cenazesinin kalkma vaktidir şimdi
