Evet gittim! Gittim evet! Affet beni Ama arkamdan deme sakın vefasız çünkü kaçmak düşmüştü benim payıma anlımıza böyle yazılmış yazgımız. Ne yaparsın hayat bu; çok acımasız. Yakan ve yıkan onulmaz acılarla taçlanan! ki bu aşktır beni günahların ve çılgınlıkların ortasına atan. Gözyaşlarım silebildi ancak hasret öpücüğünün dağladığı merhemsiz kalmış dudağımı. Ve gittim. Varlığım hatırlansın diye bu yarım kalan ezgide gittim, kurtarmaya onurumu bilinmeyenlerle. Evet gittim! Gittim ama ne olur artık nedenlerini sorma. Benim onulmaz aşkım, senin arzuların sonra döktüğümüz gözyaşları. Artık çıkmıştı gizemlerimiz sakin ve karanlık zulasından dışarı ve aydınlatmaktaydı sokağı sanırsın ki sabahın ilk ışıkları. Evet gittim! Kurumuş gözpınarlarımla. Yaşamın eteğinden tutarak, ve de karanlığında Evet! Evet Gittim! Yeri ve yurdu belli olmayan bir mezarın soğukluğunda. Çünkü ben yenilmiştim artık bu kavgada. Evet kaçtım! Çünkü dayanamam artık parıldayan gözlerdeki yaşa. Evet kaçtım! Çünkü duramam bu acımasız tufanın karşısında. Ve düştü bana yardan ayrılık kaldı geriye örselenmiş bir vicdan ve bir kalp! O da kırık! Ey onulmaz bir derde düşen gönül! Kavrul kendi sıcaklığınla ve bir daha asla bende kıvılcım arama. Hayalim ki bir kıvılcımın asiliğinde dağılmaktı evrene şimdi ise olmuşum bir kuş; hem de esir düşmüş bir kafese Örselenen bu yürekle döndüm ben bir deliye. Haykırdım acılarımı karanlığın dipsiz kuyularına ve de ağladım kara yazgıma. Pişmanım tüm söylediklerime ama olan olmuş artık ne fayda. Gördüm şimdi! Şimdi gördüm ve de anladım ki; layık olamam sana ve aşkına. Furuğ Ferruhzad Çeviri: Fahri Özdemir