Gürsel Korat - Ay Şarkısı Eski solcuların romanı, Ay Şarkısı. Her anlamıyla: Eskiden beri solcu olanlar, solculuğu eskide bırakmış olanlar ve gündüz businessman gece solcu sanat adamı olanlar... Özal'ın fazlasıyla münbit ve fleksibıl bir çocuk sözleriyle övdüğü danışman-reklamcı Semih; yardımcısı, bir sonraki kuşaktan, zaman zaman gündüzleri de solcu Altan; yıllardır gazeteden başka hiçbir şey okumayan, restore ettiği bir tarihî Rum evinde oturan, eski muhbirlerden mimar Tuğrul; muhbirliğe devam eden akademisyen Cahit... Yeni hayatlar kurulmuştur ama, o eski şarkıların, o unutulmaz Ay Şarkısı'nın hükümsüz kaldığı yerde, en ufak rüzgarla çöküp darmadağın olabilmektedir yeni hayatın insanları... Gürsel Korat, Ay Şarkısı'nda, iki kuşaktan insanların zaman içindeki yolculuklarını, dönemden döneme, mekândan mekâna sarsıcı sıçramalar yapan bir film kurgusuyla anlatıyor... kendi taramamdır, iyi okumalar Gizli içerik: Bu alandanki gizlenmiş içeriği görmek için konuya yanıt vermelisiniz.
tarzım olan bır konu olmasada verdiğin emek için çok teşekkürler avemeria istikrarla paylasıma devam eden değerlı kuflu uyemıze nazar değmesin :gül:
Ah avemeria, sen ne ilginç bir insansın böyle. Eklediğin kitaplara bakınca ne kadar özgün ve renkli bir kişiliğin olduğunu görebiliyorum. İyi ki varsın. Ben de kitapla ilgili biraz alıntı yaptım, paylaşmak isterim; Ay Şarkısı, 12 Eylül'e acı bir gülümseyişle bakmanın romanıdır. İroniktir ve yaşam doludur. Toplumu sarsan olayların karşısına geçip nanik yapar; kendi ruhunun dalgalarını dinlerken de yürek burkan bir şarkı söyler. Politik bir romandır fakat politika için yazılmamıştır. Bu romanın savunduğu, haklı gösterdiği kahramanlar yoktur. Politik romanlarda, öncelikle “haklı bir davanın” savunusunu bulmaya alıştığımız için, yazarın tüm kahramanlarına eşit eleştirel mesafede duruşu dikkat çekicidir. Bu duruş, geleneğe itirazdır; politik olaylara “döneklik” veya “yiğitlik kategorilerinin dışına çıkarak, yalnızca insan boyutundan bakmak, edebi geleneğimiz düşünüldüğünde önemli bir farktır. 1968 ve 78 kuşağının birlikte anlatıldığı ender romanlardan biri olan Ay Şarkısı, 12 Eylül'ün o korkunç cezaevlerine “kikirik bir açıdan” da bakabildiği için, özel bir yerde durur. “'0 halde bir karara varabiliriz. Şimdi yoldaşlar, sizi halk adına, insanlık adına, savcı ve avukat yoldaşların anlattıklarından sonra vardığınız sonucu açıklamaya davet ediyorum.. Lütfen kararınızı hiç kimsenin etkisinde kalmadan verin.' Musa, koğuş pencerelerine tek tek baktı ve sordu: 'Kedinin salıverilmesini, suçsuz olduğunu düşünenler?”
Üzerine fazlaca yazılmış çizilmiş hala hafızalardan silinmeyen olaylara şahitlik etmiş Türkiye'nin kara lekeli dönemlerinden... Bu topraklar nlere şahit olmadı ki...Ellerine sağlık avemeria. Gerçek bir kütüphane yolunda adım adım ilerliyoruz seninle. Sevgiler.
sağol sevecen, Gürsel Korat bir dönem dershanede felsefe hocamdı, ben okumaya çok meraklıyım o da gayet başarılı bir yazardır. onunla tanışmış olduğum için çok mutluyum. arşivimdeki kitapları tararken genelde imzalı sayfayı taramıyorum. ancak o dönem denemede birinci olanlara kitap hediye edilirdi benim dershanemde. bana da güvercine ağıt'ı hediye etmişlerdi elbette Gürsel hocanın imzalamış haliyle şimdi sen böyle yazınca o günleri hatırladım, çok özlemişim eski günlerimi. Yanıt verdiğin için teşekkür ederim. Oldukça başarılı bir öğrenci olmalısın, aynı zamanda da şanslı, böylesi öğretmenlerin olduğu için. Almaya açık beyinlere böylesi öğretmenlerin katkısı öyle büyük ki ancak büyüdüğümüzde fark edebiliyoruz kazandırdıklarını. Çok yönlü kişilikleri ya da geniş görülü oluşlarıyla ufkumuzu açıp zenginleştiriyorlar bizi. Böylesi tüm öğretmenlerimize sayende kucak dolusu sevgi ve saygılarımı gönderiyorum, isimlerini yazmama gerek yok, minnettarlığımı ruhları anlayacaktır. NOT: Az önce Gürsel Korat'ın kendi sayfasını buldum ve yazılarını okudum. Ne kadar şanslı bir öğrenci olduğuna bir kez daha inandım.