içimin canına okudum bu yüzden sadece ona yine de kalktım gezdim dünyada beyaz! güya bembeyaz şeylerden bahsedecektim lirik parmaklarıma dökülen mürekkeple canıma bulaşan ağu mesela madencilerin elindeki demirin ağrısı ya da tam ortasındayken bir ömrün bulaştı canıma dinmez bir masal bir kalmak acısı aslında bembeyaz şeylerden bahsedecektim bir güle kırmızı davranmanın hikayesinde kaldım toydum ve hakir dedim bileye bileye ettiğimiz bu heykel ne kadar da çirkin ne kadar da sakar şu ettiğimiz akıl şu dalgın merhamet şu yol yordam yine de kalktım yürüdüm dünyada leke bir kalbin kenarındaki yavaşlık soğuk bir yüze bulaşmış masal gibi yuvarlaktır dediler dünya yanlış ve uzundur anladım kalktım ben de yürüdüm bir sürü yanlış fotoğrafta zehir zehir çevirdiğim sayfanın kalbinden edindiğim leke mesela toydum ve hakir dedim dilerim sokak öldürsün sokağa seslenenleri sonra umur vurulunca bir kalbin ara sokağında sanki dünya iyileşmez anladım dünya ve doğu iyileşmez asla üç çizik attı kalbime doktor her sabah aç karnımla üç kere seni unutmalıyım sandım kalktım bıçak çektim dünyaya toydum ve korkunç hakir yine de kaldım kaldım ve sandım içimin canı yokmuş kapkara bir kelebeğe acilen kiralıkmış kalbim sonra sessizce alnından indim bıçak çektim dünyaya