Göçmen kuşlardır leylekler. Her bahar Avrupa'ya gelir, yaz sonunda tekrar Afrika'ya doğru yola çıkarlar. Ama bu yıl geri dönmeyecekler.. Louis Antioche'un kayıp leyleklerin sırrını çözmek için çıktığı yolculuk kısa sürede kabusa dönüşür. Parçalanmış cesetler, nereden çıktığı belli olmayan katiller... Arayışı onu, Bulgaristan'daki Çingene mahallerinden işgal altındaki toprakların güneşte kavrulan kibutzlarına, Orta Afrika Cumhuriyeti'nin balta girmemiş ormanlarından Kalküta'nın araka sokaklarına kadar götürecektir. Hatta cehenneme kadar... Sınır tanımayan bir hayal gücü, kusursuz bir kurgu, tüyler ürpertici şiddet sahneleri, nefes nefese bir gerilim. Jean-Christophe Grange'yi bu tarzın zirvesine çıkaran, Kızıl Nehirler'i dünya çapında bir başarıya ulaştıran bu nitelikler, Leyleklerin Uçuşu'nda da var. Korkutucu bir yolculuk, şaşırtıcı bir kitap! "Kızıl Nehirler ve Taş Meclisi'ni okudum. İnanıyorum ki biz polisiye roman yazarları çok sağlam, sıkı, sarkmayan, soluk soluğa okunan bir kurguyla, edebiyatın temel işlevi olan insan benliğine yolculuğu gerçekleştirebiliriz." Ahmet Ümit Hidden Content: You must reply before you can see the hidden data contained here. benim okurken yarım bıraktığım bir kitap umarım sizlerde beğenirsiniz... Leyleklerin göç mevsiminde geçtikleri yerleri takip eden bir kişinin hikayesi ve Türkiye'den de geçiyordu belki ilginizi çeker... ALINTIDIR
Leylegi havada gördümmm Ilk mesaj benden Gönlüne saglik:gül::gül: Gerilim dolu bir kitap, okuyup bakalim nelerle karsilasacagiz...
Farklı tarzda paylaşımın ve emeğin için çok teşekkür ediyorum. Aynı yazardan 3 kitap, aynı zamanda hem de. Bu gerçekten de farklı bir paylaşım olmuş.
her ne kadar yazarin tarzini - siddet ögelerine ragmen- sevsemde, leylekli kitabiyla ilgili seninle ayni fikirdeyim...sonuna zorla gelmistim ne yazik kiff: eline saglik...