We're like brothers. (Kardeş gibiyiz.) He's my closest friend. (O benim en yakın arkadaşım.) She's my best friend. (O benim en iyi arkadaşım.) She's like a sister to me. (O benim bacım gibidir.) We're the closest friend. (En yakın arkadaşlarız.) We're pretty tight. (Oldukça yakınız.) He's a dear friendb. (O değerli bir arkadaştır.) What a character! (Ne tip ama!) Ahmet is one of a kind. (Ahmet türünün tek örneğidir.) We're cut from the same cloth. (Aynı hamurdan yoğrulmuşuz.) We're like two peas in a pod. (Tıpatıp birbirimize benzeriz.) May I join you? (Size katılabilir miyim?) Mind if I join you? (Size katılmamda bir sakınca var mı?) Care to join us? (Bize katılmak ister misin?) Is this seat taken? (Bu sandalye boş mu?) Could I buy you a drink? (Size bir içki alıyım mı?) What are you drinking? (Ne içersiniz?) Would you like to dance? (Dans edermisiniz?) Could I have the next dance? ( Bir sonraki dansı bana lütfeder misiniz?) What's your sign? (Burcunuz nedir?) Do you come here often? (Buraya sık sık gelir misiniz?) Do you have a light? (Ateşiniz var mı?) Need a lift? (Sizi arabayla bırakayım mı?) Are you going my way? (Yolumuz aynı mı?) Going my way? (Yolumuz aynı mı?) Where have you been all my life? (Şimdiye kadar nerelerdeydiniz?)