Her Aşk Ölümü Tadacak Kimileri kaybolur unutulur hatta sesi bu şehirde Bir gidenle, bir kalanın bilinir hikayesi Kimileri hayattan mutlu sonlar çalar bu şehirde Kiminin de bizim gibi yarım kalır hikayesi Bir hüzün şehri ayırdı bizi Ve bu son olmayacak Gözyaşıyla beslediği Her aşk ölümü tadacak Ne dualar kurtarır bizi artık ne de zaman Unutabilmek gerek bazen ağlamadan Ne yeni bir aşk avutur bizi ne de geçmişin izi Kabullenmek gerek bazen yenilgiyi Bir hüzün şehri ayırdı bizi Ve bu son olmayacak Gözyaşıyla beslediği Her aşk ölümü tadacak Hayat Bu İşte Bazen ben de terk edip gidebilsem keşke diyorum İçimde bir İstanbul var ondan vazgeçemiyorum. Belki sen de bir gün geçersin diye köprülerinden Yakıp yıkamıyorum, koparıp da atamıyorum içimden Hayat bu işte; Kanatlanıp gitmek dururken Dört duvar içinde hapsolursun Yaşamak için bir neden ararken Ölmek için bulursun Söyle, taşı toprağı altın olmuş kaç yazar? Delik testi umutlarım, akar altından azar azar. Söyle, neye yarar yaşamak altın bir kafeste Bir yanım seni beklerken, diğeri bekler ölümü ağır ağır Hayat bu işte; Kanatlanıp gitmek dururken Dört duvar içinde hapsolursun Yaşamak için bir neden ararken Ölmek için bulursun Cevapsız Sorular Birden ay ışığını kesti Bir de sen çok değiştin Yaşananlar hiç yaşanmamış gibi Söylenenler hiç söylenmemiş gibi Bir de sen karşıma geçtin “Başka biri var, biri var” dedin İnanamadım bittiğine İnanamadım gittiğine Ne sen baktın ardına ne ben, Hep ayrı yollarda yürüdük Sustu bu gece karardı yine ay Kaldı geriye cevapsız sorular Uyandığında onu ilk kim görecek Bıraktığım düşü kim büyütecek Her sabah kaybolup giden bir rüya gibi oldun artık Geceleri beni bekleyen gündüzlerimi zehir eden Ne sen baktın ardına ne ben, Hep ayrı yollarda yürüdük Sustu bu gece karardı yine ay Kaldı geriye cevapsız sorular Uyandığında onu ilk kim görecek Bıraktığım düşü kim büyütecek Hepsi bir nefes Ey kör anla bu yer bu gök boş Bırak onu bunu gönlünü hoş tut hoş Şu durmadan dağılan alemde Hepsi, hepsi bir nefestir Gerisi boştur boş Dünya ne verdi ki baksana; hep acı, hep dert Boşver dünde kalsın o acılar dinecek bir gün elbet Yıllar günler gibi akmaya başladığında Kaldır kadehini sen de şairin satırlarına Şu üç günlük dünyada Ey kör anla bu yer bu gök boş Bırak onu bunu gönlünü hoş tut hoş Şu durmadan dağılan alemde Hepsi, hepsi bir nefestir Gerisi boştur boş Dünya ne verdi ki baksana; hep acı hep dert Ama ne acı kalacak ne de dert perde kapanınca Zevk almayı öğrenmek gerek çok geç olmadan Kaldır kadehini sen de şairin satırlarına Şu üç günlük dünyada Ey kör anla bu yer bu gök boş Bırak onu bunu gönlünü hoş tut hoş Şu durmadan dağılan alemde Hepsi, hepsi bir nefestir Gerisi boştur boş Tek Yön Seçtiğin Tüm Yollar Hani ağlamak gelir içinden ama akmaz yaş Hani çığlığın kalır içinde, ölür yavaş yavaş Hani gözlerin, hani gözlerin kağıtlara dalar, bomboş bakar Yazmak gelir içinden ama yazamazsın Umursamazlık bir hastalık gibi sarar kalemini kurtulamazsın Ve anlarsın … Bedenin özgür kalsa neye yarar? Acıtır ruhunu içinde kalanlar Dönemezsin artık geriye, Tek yön seçtiğin tüm yollar Hani ansızın kaçar gidersin bütün dostlardan Hani gün gelir,uzaklaşırsın bütün aynalardan Hani gözlerin, hani gözlerin uzaklara dalar, suskun bakar İçinde kalanları anlatamazsın O suskunluk bir hastalık gibi sarar vücudunu kurtulamazsın Ve anlarsın… Bedenin özgür kalsa neye yarar? Acıtır ruhunu içinde kalanlar Dönemezsin artık geriye, Tek yön seçtiğin tüm yollar Uryan Geldim Bir gece vakti ansızın fark ediverdim yalnızım Fark ediverdim, kendime geldim, gerçegi gördüm anladım Bir gece vakti ansızın yavaşça kalktım uyandım Vurdum kendimi, vurdum yollara, ovaları, dağları ben astım Arkama dönüp bakmadan, kendime sorular sormadan Geceleri köyleri, kentleri geçtim, yürüdüm durdum güneş dogmadan Bir gece vakti ansızın fark ediverdim yalnızım Fark ediverdim, kendime geldim, gerçegi gördüm anladım Üryan geldim yine üryan giderim Var mı elde ölmemeye fermanım Azrail gelmiş can talep eyler Var mı, var mı ölmeye dermanım ? Herkes kendine taparken sıkılıp durdum aynı bedenden Kimimize düşman kimimize dostken ölümden bile korkmadım Attım kendimi yabancı kollara, inanıp durdum bos dualara şeytanı haktan, düşmanı dosttan, hayrı da serden ayıramaz oldum Bir ömür sürdü hayallerim ama bir geceye sığdı tüm hüsranım Aklımı fikrimi çelemedi yalanlar, asla yoldan çıkmadım Bir gece vakti ansızın fark ediverdim yalnızım Fark ediverdim, kendime geldim, gerçeği gördüm anladım Üryan geldim yine üryan giderim Var mı elde ölmemeye fermanım Azrail gelmiş can talep eyler Var mı, var mı ölmeye dermanım ? Beni Benimle Bırak Al bu dünya, al senin olsun Benim hiç gözüm yok, hepsi senin olsun Ama son bir dileğim var senden su gay bana dünyada Varını, yoğunu al, hepsini al da... Beni benimle bırak Beni benimle bu cehennemde Ruhum senden çok uzak Yabancıyım senin cennetine Al bu dünya, al senin olsun Ne olur benden artık uzak dur Bir günahım varsa işlediğim, o benim borcumdur Sen varını yoğunu al, hepsini al da... Beni benimle bırak Beni benimle bu cehennemde Ruhum senden çok uzak Yabancıyım senin cennetine Dünyanın Sonuna Doğmuşum Naber bak, bende dert yok tasa yok Mutluyum artık bir beynim yok Dikmişim ekrana gözlerimi Başka da bir ihtiyacım yok Kişisel neyim kaldı ki bir iletim olsun Tıklana tıklana her şeyim ortada Atın ölümü arpadan olsun Her yiğit gibi benimki de meydanda Tıklama konusu ayrı bir dava Mahkemelerde görülüyor hala Namusu bacak arasında ararım Dişi sinek bile görsem laf atarım Çakma makma, üçe beşe bakmam Önüm, arkam, sağım solum markam Bana pastamı verin, ekmeğe gerek yok Ben tüketmeden var olamam Ayna, ayna hadi söyle benden daha gamsızı var mı? Ayna, ayna hadi söyle benden daha arsızı var mı? Dünyanın sonuna doğmuşum Ya da ölmüşüm de haberim yok İyi bilirdik derler elbet ardımdan Bundan büyük bir yalan yok Yok, bundan büyük yalan yok Bana dokunmayan yılan bin yaşasın Dedikodu yapar, keyfime bakarım Ağzımda sakız, elimde çanta Fink atarım kaldırımlarda Bağlanmaya sonuna kadar karşıyım Ama dizilerimden beni ayırmayın Değişir dünyam bir tuşla uzaktan Elimdeki kumandam hayatıma kumandan Yeni bir kart verdi bugün bankam Puanlarım artık en büyük kankam Olmasa da cebimde beş kuruş para Cebimdeki telefon on numara “Bak kızım, yedi kocalı Hürmüz gibi dolan Ama ailemizin kızı gibi davran, Seni alacak biri de bulunur elbet En kolay parayı hep sen kazan” Ayna, ayna hadi söyle benden daha gamsızı var mı? Ayna, ayna hadi söyle benden daha arsızı var mı? Dünyanın sonuna doğmuşum Ya da ölmüşüm de haberim yok İyi bilirdik derler elbet ardımdan Bundan büyük bir yalan yok Yok, bundan büyük yalan yok Sıkıldım çok, her dakika düşünmekten üzülmekten Artık yok, kalmadı gücüm düşmekten yenilmekten Pişmanım erken vazgeçmekten kendimden Bu alem geçmiş kendinden Ne gelir elden? Alışırım Gözlerimi Kapamaya Tertemizdi sanki dünya gözlerimi açtığım anda Hiç düşünmeden inandım masal tadında yarınlara Yalanlar ortasında kaldı tüm çocukluk anılarım Çizgi romanların dışında bir kahraman bulamadım Toz pembe olmasaydı keşke tüm rüyalarım Hep sorular sordum ama cevaplarını alamadım Hep yalan söylenmiş hep yalan Kavuşamadı hiç ayrılanlar, masallar gerçek olmadı Aşık olduğum sokaklarda kimseler konuşmadı Ama şehir hiç susmadı hep ağladı hep ağladı... Son bir umut verse biri Ve güzel olacak bir gün her şey dese Ben inanırım belki de bu yalana Ben de alışırım gözlerimi kapamaya Bir yol görünse uzaklarda ışıklar altında son bulan Melekler alsa beni götürse karanlığa teslim olmadan İşkence gördü asfaltlar, çatlaklarına kan doldu Yıkıntılar arasında kaç çocuğun hayalleri kayboldu? İnsan neden kendini unuttu neden kendinden oldu? Hangi yolda kaç kişi bir hiç uğruna canından oldu? Hep yalan söylenmiş hep yalan Ayrılanlar hiç kavuşmadı, dinlediğim masallar hiç gerçek olmadı Kimse sandığım kadar masum kalmadı, savaş durmadı ölüm azalmadı Son bir umut verse biri Ve güzel olacak bir gün her şey dese Ben inanırım belki de bu yalana Ben de alışırım gözlerimi kapamaya Sessizlik Sona Erdi Bilin bakalım bu laflar kime yazıldı, şu üç yılda kimler kaşındı Sabrımız fazlasıyla sınandı, Manga geldi kimler dağıldı Sessizlik sona erdi beyler, çok konuştu bu çirkefler Başımıza otorite kesilene kadar adam olmayı öğrensinler Dost dediğimiz adamlar gelmiş artistlik yapıyor bize şimdi Bir de öğrendik ki arkamızdan konuşur olmuşlar… Gibi Bahçesinde kahpelik yaptılar, sızladı Sinan’ın tüm kemikleri Nerede okutursan okut sen değiştiremezsin eşeği Hadi söyleyin siz de bizimle Zıplayın şimdi bizimle Duysun herkes şu alemde Manga geri geldi Ağzı olan konuşur oldu lan ülkede televizyon şenlik gibi Ama bazılarına hiç yakışmadı, tek kurtuluşları magazin mi? Ona buna laf atarak kendini tatmin eden bir nesil türedi Kopyala yapıştır her şeyi, iyi de insan aklı bu kadar aciz mi? Beş para etmez muhabbetler üstüne kurulmuş şu dünya sanki Herkes dünyalı değil bu gezegende bak yeryüzü çok kirli Bahçesinde kahpelik yaptılar, sızladı Sinan’ın tüm kemikleri Nerede okutursan okut sen değiştiremezsin eşeği Hadi söyleyin siz de bizimle Zıplayın şimdi bizimle Duysun herkes şu alemde Manga geri geldi Evdeki Ses Evdeki ses, evdeki ses bam bam Sene 2009, şamataya devam Mikrofonda Alper Ağa, yanımda Manga Hadi, hadi durma, hadi zıpla Evdeki ses, evdeki ses bam bam Mikrofonda Ferman, ter akıyor sırtımdan Kolay değil böyle rapte yerinde durmak Zıplamak, hoplamak, çılgın gibi bağırmak İçimden geliyor vahşice kudurmak İyi dinle gerçekler şimdi başlayacak Uzun lafın kısası Ankara’da başladı Melez bir manita yanıma yanaştı Timberland ayakkabı, ceketi de Karlhart Bırak bu ayakları hepsi bayat Biraz laklak, şamata ve gürültü Anlayın artık, Ferman işi götürdü Sana mı gidelim, yoksa bana ? Komşular görmesin, söyler hemen anama Bir gecelik aşkta yirmi beş pozisyon Fanfinifinfon seksi don Bir, iki, üç, dört round sonra Manita oldu mafiş, ben ise bomba Bunca heyecana vallahi ki pes Tez katıl bize sen de evdeki ses Evdeki ses, kes stres yaratma Hepimiz eğlenmeye geldik buraya Bir, iki, ses kontrol, mikrofon elimde Yaklaş çekinme, hele bir beni dinle Beni adım Alper ama bana “Ağa” derler Söylediğim sözler tır gibi ezer geçer Aynı boks maçına benzer İlk round da nakavt ve galip Alper Karakan bomba gibi, “niye” diye sorma Duyuyorsun işte direnme boşuna Hoşuna gidiyor işte, boşuna inkar etme Al sana Karakan ve Manga’dan bir hediye İleriye bak, geçmişe kafa takma Bağır, çağır, tepin, zıpla, atla İyice bir terle, iç bir soğuk ayran Bizim gibi delilere her gün bayram