MEDUSA, yaşamına çok güzel bir genç kız olarak başlamıştır. O kadar güzeldir ki tanrıçaların kıskançlığını üzerinde toplamış, tanrıları da peşinde koşturmuştur. Tanrıça Athena ( Zeusun en çok sevdiği kızı) onu çok kıskanmaktadır özellikle. Denizlerin tanrısı Poseidon ise MEDUSAya hayrandır. Başı öylesine dönmüştür ki bir gün Athenanın tapınağında Medusaya zorla sahip olur. Bu durumu kendisi için aşağılayıcı bulan Athena, MEDUSAyı gorgon yaparak cezalandırır. Çok çirkinleşmiş, saçları yılana dönüşmüştür, yüzüne bakanlar taş kesilmektedir. MEDUSA insan olduğu için ölümlüdür. Gorgon yapma cezasını az bulur Athena ve Perseusla iş birliği yaparak MEDUSAnın başını kestirir. Başı kesildiği anda MEDUSAnın Poseidondan olma çocukları Pegasus ve Chrysar gövdesinden dışarı fırlarlar. MEDUSAdan sıçrayan kandamlaları Libya çöllerine düşer ve birer yılana dönüşürler. Perseus, MEDUSAnın kesik kafasını alır gider. Athena ise MEDUSAnın derisini yüzüp Aegisin markası yapar. İki damla kanını kral Erichthoniusa hediye eder. Bu iki damla kandan biri öldürücü zehirdir, diğeri ise panzehirdir, tüm hastalıklara deva olmaktadır. Alıntı
Didim’in en önemli sembollerinden biri olan Medusa ; Yunan mitolojisinde yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç Gorgona’ dan biridir. Bu üç kız kardeşten yalnızca yılan saçlı Medusa ölümlüdür ve kendisine bakanları taşa çevirme güçüne sahiptir. Bu sebeple Antik dönemde büyük yapıları ve özel yerleri kötülüklerden korumak için Medusa kabartmaları ve resimleri kullanılmıştır. Medusa’ nın hayatı hakkında mitolojide birkaç değişik rivayet bulunmaktadır. Bütün Medusa rivayetlerinde ortak nokta Medusa’nın Perseus tarafından başının kesilerek öldürüldüğü ve Medusa’nın kanından Kanatlı at Pegasos ve Khrysaor doğduğudur. Apollo Taınağında da Medusa figürleri kullanılmak istenmiştir, ne varki tapınağın inşaası bir türlü bitmediği için bir çok Medusa figürü yarım kalmış ve günümüze bu şekilde ulaşmıştır. Yinede en güzel işlenmiş ve koruna gelmiş Medusa figürlerinden birisi Didim Apollon Tapınağı bahçesinde girişde sağ tarafta bulunmaktadır. Tarihi zenginlikleri bakımından bir cennet olan ülkemizde etkileyici Medusa figürlerinden iki tanesi de İstanbul Yerebatan Sarnıçı’ da bulunmaktadır. Sarnıcın kuzeybatı köşesindeki iki sutunun altında kaide olarak kullanılan Roma Çağına ait iki Medusa başı bulunmaktadır. IV. yüzyıla ait bu başların hangi yapıtlardan alındığı bilinmemekle birlikte Genç Roma Çağına ait antik bir yapıdan sökülerek buraya getirildiği ve sarnıcın inşaatında salt sutun kaidesi olarak ihtiyaç duyulduğu için kullanıldığı araştırmacılar tarafından kabul görmektedir. Medusa başı eski Bizans’ta kılıç kabzalarına ve sutun kaidelerine ters ve yan olarak işlenmiş ve böylelikle kötülüklerden korunulacağına inanılmıştır. Yerebatan Sarnıcındaki iki Medusa başından biri ters diğeride yan olarak sütun kaidelerine yerleştirilmiştir. Burada bir kez daha dikkatinizi çekmek isteriz ki antik tarihi yapıları en hor kullanan ve en çok tahribatı veren topluluk Bizanslılar olmuştur. Bunun örneklerini Yerebatan sarnıçına getirilen Medusa başlarında, Milet’te , İasos da ve hemen hemen tüm antiklerde görmekteyiz. Alıntı