Mitoloji Midas'ın Kulakları

'Tarih' forumunda Uygu tarafından 23 Eyl 2012 tarihinde açılan konu

  1. Uygu

    Uygu New Member

    Gelene (Kalainai) krallığında Marsyas isimli bir genç pınarın (SUCIKAN) etrafında dolaşırken bir flüt bulur. Günlerce uğraşarak flütü çalmayı öğrenir. Aslında bu flüt tanrıca Athena’nindir.

    Athena flüt çalarken yüzünün çirkinleştiğini sudaki yansımalardan görerek, flütü buraya fırlatıp atmıştır. Marsyas o kadar güzel çalmayı öğrenmiştir ki herkes onu dinlerken kendinden geçmektedir. Ünü kısa surede tüm çevreye yayılmış ve herkes onu dinlemek için akın akın Gelene’ye gelmektedir. Derken şöhreti tanrı Apollon’un kulağına gider. Apollon’da Marsyas gibi müziğe düşkündür ve lir çalmakta çok ustadır. Kimse onunla yarışmaya cesaret edemez.

    Tanrı Apollon , Marsyas’in müzikteki şöhretini kıskanmaya başlamış ve onu herkesin önünde yarışmaya davet etmiştir. Yenen yenilene istediği cezayı verebileceğini belirtmiştir. Yarışma yeşil cayırlarla süslü TMOLOS daği eteklerinde yapılır. Üç kişilik jüri heyetine kral Midas başkanlık eder. Apollon lir’iyle tanrısal ezgiler çalarken sanat ve su perileri olan muz’ler ona koro halinde eslik ederler.Marsyas flüt çalmaya başlayınca tanrı Apollon’dan aşağı kalmamış çok güzel ezgiler çalmıştır.

    Halk Marsyas’i çılgınlar gibi alkışlayıp, tempo tutmuştur.jüri kararını açıkladığında Kral MIDAS adil davranarak oyunu Marsyas’e vermiş, Fakat Marsyas yarışmayı kaybetmiştir.tanrı Apollon MIDAS’in oyunu Marsyas’e verdiğini görünce çılgına dönmüş ve Marsyas’in derisini yüzdürerek su kaynağındaki mağaraya asılmasını emretmiştir.

    Tanrı Apollon Kral Midas’a dönerek “Sen benim Lirimin sesini dinlemekten acizsin. Duymayan o kulaklarını eşekkulakları gibi yapayımda gör ” demiştir.

    Bir sure sonra Kral MiDAS’in kulakları eşekkulakları gibi olur. Bundan utanan kral başına özel bir şapka yaptırır.Bu sırrını sadece berberine söyler. Onu da ölümle tehdit ederek kimseye söylememesini sağlar.Berber uzun sure bu sırrı saklamış ama dayanamamıştır.

    Bir gün su kenarına giderek düşünmüş, bağırmak istediği halde korkusundan bir duyan olur diye bağıramamıştır.Suyun kenarına bir çukur acar çukura eğilir ” Kral Midas’ın kulağı eşek kulağı gibi” der ve çukuru kapatır.Böylece berber biraz olsun rahatlamıştır. Aradan uzun zaman geçer,çukurun üstünde kamışlar biter.

    Rüzgarlar estikçe onlardan fısıltılar gelmeye baslar.

    ”KRAL MIDAS’IN KULAKLARI EŞEKKULAKLARI GİBİ”

    diye etrafa yayılır.

    Böylece bu sırrı bütün halk öğprenir.


    Alıntı
     

Bu Sayfayı Paylaş