''Msn Türkçe'' si Sözlüğü lazım,nerede satılır,bilen var mı?

'Serbest Kürsü' forumunda Zuzu tarafından 9 Eki 2009 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. Zuzu

    Zuzu <b> " inatçı zuzu " </b>

    Sevemedim gitti şu yazmayı..Yok anlatamadım,yazarak iletişim kurmak dedikleri şeyden bahsediyorum.Yüzyüzeyken bile ''anlayamama'' ve'' anlatamama'' sıkıntısı çekerken insanların bir çoğu,yazı yoluyla nasıl iletişim kurabiliyorlar,şapka çıkartmak lazım önlerinde vallahi..

    Sıkıntım ağırlıklı olarak (bana göre en duygusuz iletişim aracı) msn dedikleri şey...''Sen sevmek istemiyorsun,takıntılısın''diyor arkadaşlar,hak veriyorum.''Şayet 3-5 parmak ve bir klavye ile tüm duyguları isade edeceksek,yaradan bize neden bir ağız,dudak,ses telleri verdi diyorum'';''offf biraz çağdaş ol'' cevabını alıyorum.İşte konuşarak dahi iletişim kuramadığım arkadaşlarımla,msn denen denen program başında iletişim kurmam bekleniyor...''Olur,görürsem söylerim bir ara'' diye kestirip atıyorum uzun bir süre.

    Hani sevmemek,biraz da anlamamakla birleşince,ama benim kaçış yollarımın tümü kapanıp,artık bahane bulamaz hale gelince,anlayan biri geliyor,kuruyor msn programını,alıyor bir msn hesabı, veriyor elime.''Hadi kolay gelsin abla'' deyip gidiyor.Her gün bilmem kaç tane site gezip,okunabilecek ne varsa tozunu attıran bendeniz,bilgisayarın başımda aptal aptal bakıyorum açık olarak önümde duran sanal laf ebesine...

    Aradan günler geçiyor,benim msn listesine tanıdık isimler ekleniyor.İşte ondan sonra kopuyor kıyamet,cep telefonu ve ofis telefonu faturam ikiye katlayıver bir anda..

    Nasıl mı?

    Anlatayım...

    Hani ''zaman çok kıymetli,onu dikkatli harcamak lazım,gitti mi bir daha geri bulunmuyor'' nağmeleri altında,ne hikmettir bilinmez,ofise ya da evine girdiği anda çeketlerini çıkarmadan önce msn açan zat-ı muhterem arkadaşlarım,msn başında harcadıkları zamana acımazlar da,kelimeleri tam,açık ve anlaşılır biçimde yazmayı zaman kaybı olarak görürler ya...Benim gibi ''msn dili'' bilmeyen insanlarda,yarım yamalak gelen cümleler karşısında,''anlamadım?''yazınca ''gelmedi mi yazdıklarım''diye aynı metni kopyalayıp geri yollarlar ya...Hani bir daha ''anlamadım'' yazıp,salak pozisyonuna düşmek yerine,alıp eline telefonu,''ne anlatmaya çalışıyorsun sen ya?'' demek daha kolay geliyor.E tabii doğal olarak bu da telefon faturalarına yansıyınca,hesapta bu en ucuz iletişim yolu,bana 3 katı maliyete patlıyor...Hani bilsem şu ''msn türkçesi'' sözlüğü nerede satılıyor,bakmayacağım kaç para olduğuna,alıp çalışacağım.Boşa dememişler ''bir lisan,bir insan'' diye,harbiden ''yarım'' biri gibi hissediyorum kendimi...

    ''Türkçe''yi konuşmayı ve yazmayı nasıl öğrendiğimi hiç hatırlamıyorum.İngilizce öğrenirken zorlandığımı da hatırlamıyorum,ama yaşlandığım için midir nedir,''msn türkçe'si''ni öğrenecem diye anam ağlıyor,yaşadıklarımı birine anlattığımda da attığı kahkahalar ciddi ciddi sinirimi bozuyor.

    Bir de şirin(!) tarafı var msn in...Henüz büyük insan dilini anlamayan ben,bir de şirin çocuk yazışmasıyla karşı karşıya gelince,(farz-ı misal,''yok'' yazmak yerine ''cık'' yazınca arkadaş,''garanti bu bana çık demek istedi' diye yorumlayıp kapatıveriyorum msn i ya da ''kendine iyi bak yazmayı'' beceremeyip ''kib'' yazan birine,''kiplerden bahsetmek istiyor'' düşüncesiyle,''e hani kapatıyorduk,şimdi ne alaka fiil çekimlerine girdin ki sen?''diye sorabiliyorum) ortaya öyle şeyler çıkıyor ki,yazan ayrı eziyet çekiyor,okumaya çalışan ben daha büyük eziyet çekiyorum.

    Her bir şeyin tüketimini büyük bir hızla yapan bir toplum olarak namımız almış başını giderken,''hyr,tskkr,tşk,vt,yrm yk''gibi,arada sesli harf olması gereken yerlerde,tasarruf politikası izleyip,sesli harfleri kullanmayanları gördükçe gözlerim yaşarıyor(!) resmen...

    Ben hali hazırda,bu dilin ana hatlarını bile öğrenmeyi beceremezken,''atı alan üsküdarı'' geçmiş misali,millet envayi çeşittie küfürün üretimini bitirmiş,ithalat-ihracat durumuna geçmiş de,benim haberim yokmuş.Bir zamanların ''üniversitelilerin oyunu'' diye adlandırılan bir kağıt oyunu oynarken adı bende saklı sitelerin birinde,site donup ben kağıdı atamayınca,arkadaş ''alfabenin ilk harfiyle,türk alfabesinde olmayan bir harfi birleştirip'' ''küfür'' niyetine sunuyormuş da önüme,bendeniz bir türlü kağıdı atamadığım için,o ''at'' yazmaya çalışıyor zannedip,''bir dakika müsade edin,bende atmak istiyorum,ama olmuyor'' diye parçalayıp duruyormuşum kendimi...

    Hayır,kesinlikle kabul etmiyorum;ben, ''aptal biri'' değilim.''Algılama'' ya da ''anlama'' sıkıntısı yaşayan biride değilim.''İnsan''ım,iletişim kurmak için ''sesler''i,''beden dili''ni ve ''duyu organları''nı,hatta ve hatta bir çok insanın yapmayı beceremediği,''gülümseme''leri en cönert ve en doğru şekilde kullananlardan biriyim...Teknolojiyi oldukça yakından takip eden ve gerekliği olduğu her fırsatta hayatının içine her şekliyle
    sokan biriyim.''Anlamadığı şeyi sevemez ve hayatına sokamaz insan''mantığından çıkarak yola,karşıyım msn ve türevlerine.Ama madalyonun bir de diğer bir tarafı var ki-ve ister kabul edin,ister etmeyin-,eğer ben bu anlaşılmazlıkları yaşıyorsam,bu benim değil,bana anlatmak istediklerini anlatamayan insanların hatasıdır...

    Dünya yüzünde bütün konuşulan dillerin bir alfabesi,alfabelerin harfleri,harflerin heceleri,hecelerin kelimeleri,kelimelerin de oluşturduğu cümleleri vardır.Ve unutulmaması gereken en büyük gerçek,okuma ve yazmak,dünya yüzünde sadece ''insan''a kazandırılmış bir meziyettir.Harflerin iktisatlı kullanılması gibi bir şey olamaz.Yarım kurulan cümleler,anlamsız birer hece olmaktan öteye gidemez.Konuşma diliyle,yazma dilini bile ayırmamız gerekirken,bunları bile yanlış kullanıyorken,''hayır'' ı günlük hayatında 3 sessiz harf,''hyr'' olarak telaffuz eden birinin var olmadığını bilerek,''o halde neden bu şekilde yazıyorsunuz ki'' diye sormaktan alamıyorum kendimi...

    Yaşımız,cinsiyetimiz ya da toplumda ki konumumuz ne olursa olsun,birbirimizden fazlasıyla etkilenen ve bilinç altında taklit eden bireyler olduğumuzu unutmama ve birbirimize doğruları öğrettiğimiz bir toplum olduğumuz zaman en güzel şeylere sahip olabileceğimiz gerçeğini hatırlama ve hatırlatmaya,ilk önce dilimize sahip çıkarak başlama zamanı gelmedi mi sizce de?


    (Gülümse/Ocak/2007)

     
  2. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Hala sevemeyenler var..
    Sevinmek gerek bu duruma.
     
  3. Zuzu

    Zuzu <b> " inatçı zuzu " </b>

    Aslında nefret ediyorum ama bende alıştım bu tekdüzeliğe..Kısaltmalar benim hayatımda da mevcut olmaya başladı..
    Biran önce el atmalıyım sanırım bu duruma..
     

Bu Sayfayı Paylaş