Müjde Aklanoğlu-KÖR TALİH-14. part(2)

'Hikayeler, Efsaneler ..' forumunda Müjde Aklanoğlu tarafından 28 Eyl 2013 tarihinde açılan konu

  1. Arda bir adımda genç adamın dibinde bitti. Elinin tersiyle tokatlayıp, boynuna kolunu dolayıp kırmak istiyordu. Geniş omuzları tehditle yukarı kalktı. Sert yüzü heybetli duruşuyla ona hükmeden bir havası vardı. Gergin çenesini sıkarak kontrol altına alırken, başını hafifçe aşağı eğdi.” Onun hem işi, hem de tek özeli benim! Şimdi aramızın bozulmasını istemiyorsan uza!” dedi dik başlılıkla. Hazal’ı ise derhal telaşlı haliyle kendini çekerken oldukça düşünceli görüyordu. Cenk genç kıza şaşkınca bakınca, Hazal dişlerini sıkarak” Siz gidebilirsiniz Cenk Bey. Ayrıca nazik sohbetiniz ve dansınız içinde teşekkür derim.” Cenk hiç istemese de onların yanından ayrılırken,” Bir daha ki müzikte devam etmek isterseniz sohbete kaldığımız yerden ben buralardayım. Beklerim. “diyerek kulağının dibine fısıldadı ve hızla yanlarından ayrıldı.
    Ara derince iç gerdi. “Ne söyledi sana?” diye serçe sordu.
    Hazal işte şimdi bu adamın üzerine atlamak yüzünü paralamak istiyordu. Ona nasıl böyle davranırdı insan içinde. Arda genç kızın koluna dokunarak onu birkaç adım beriye çekip pistin dışına taşıdı. Hazal o sırada o sinirliydi ki, niyetini anlamak yerine ona öfkeyle bakıp gözlerini alayla parlatarak sesini hileyle yaydı. “Evlenme teklif etti, cevap bekliyormuş onu söyledi.” diyerek onunla dalga geçti koyulaşan mavilerini kısrak öfkeyle Arda’nın yüzüne dikerek.
    Başını usulca Hazal’a çevirdi ve afallamış ifadesinin yerini öfkeli bir tavır alırken dişlerini sıkarak “Saçmalamayı kes!” dedi. Ardından Arda gözkapaklarını hantalca kapatıp, gözlerini içinde kısacık bir süre tur attırdı. Ardından uzun kirpiklerini yanaklarının üzerine düşürerek kısıkça açtı. “Hazal… Sana düzgünce sordum, ne söyledi? Bir daha sormam gider onun ağzını burnunu kırarak öğrenirim.”

    Hazal derin derin solumaya başladı. Bedeni tuhaf bir titreşimle sarsıldı. Neden kıracaktı ki bu adam onun ‘ağzını’ ‘burnunu’? Öyle öfkeliydi ki nefes alış verisi göğüs kafesi her saniye biraz daha yüksekçe kabarıyordu. “Bu sizi ilgilendirmez. Her şeyi size söylemek gibi bir düşüncem yok. Ayrıca bu sizi neden bu kadar çok kızdırdı hem de şiddete eğilim verecek kadar anlayamadım? Kaba adam ne olacak! Siz kendini aşıyorsunuz artık bir dur deyin kendinize!”
     
    periza bunu beğendi.

Bu Sayfayı Paylaş