Nerede Bulabilsem Seni - Cahit Zarifoğlu

Discussion in 'Ünlü Şairlerden Şiirler' started by zipper, Jul 1, 2013.

  1. zipper

    zipper quae nocent docent

    Yetişip dizüstü düşebilsem eteklerine
    Karanlık basmadan
    dünyayı kapatan karanlık
    Elimizde kılınç
    ben ince işler ustası musa
    kardeşim ya ki heybem
    değişince kubbeli evim
    girdabım -
    tövbem
    kapımın önünde akan ırmak
    en zengin denizcisi incilerin -
    uzak şarklara yollanan elçilerin

    Kelimeler
    okyanusla yarenliğe dalıp
    çoluk çocuğu unutacak kadar bol ve bereketli
    binlerce yılçün kurulmuş
    bir zemberek içimizde
    ağzımıza boşalttı onca sözden
    Birinin heybeti ve lezzetinden
    Damağımız çatlamakta

    ya ani karanlık
    'inanana rahmet
    inançsıza esef' olan

    (Hiçistanda
    Bir rüzgâr belirmiş
    Kulağımıza gelir-
    Bir ey muhalif rüzgâr ki oyropeiş örneği
    Hafifçe terli bedenin krondeli
    Göz dikmiş duyduk ki
    Meni yataklara bile)

    /Japonya büyür büyür bir gün
    Toprağını denize yayarak
    Peygamber sözüne ordan hizmet olur/

    Kucak açanlar kadar geniş istekli
    Göçüp gelenler kadar hafif
    az'la doyan yük olmadan

    Ve başlar
    Kimin yüreği daha yüce yarışı
    Musa kardeşim ağlamaktan mı
    Okumaktan az uyumaktan mı
    Kan gölü gözlerin

    Her an karanlığını giyinecek gibisin
    Ne kadar uzun sürüyor
    Ta içinden gözlerine gelmesi dikkatin

    Karnın ne kadar küçük ve içerde
    İnce belin-
    Fazla kabarık değil kemiklerinden etlerin
    Biliyorum ancak sen
    Bu kadarla yetindikçe ve ekmeği
    Böyle mübarek tutukça
    doyar karnı çinin hindistanın amerikanın
    Sen olabilirsin çaresi

    Su içinde susuzluk hissinden ölen kimselerin
    Musa kardeşim haya'dan mı
    boyuna posuna güzelliğine rağmen
    hafifçe kıvrık omuzların
    hafifçe eğik başın
    Hele terazi tutuşun
    zarif
    sapasağlam
    ve artık
    en insansız çölde
    tek başına kalsa bile
    eğilmezken adalen bile
    yine de
    Bir nebzesini yutsa yüreğindeki tartarkenki dikkatin
    İkiye yarılır bir su aygırı

    Ve çocuklar tuz yalarken çocuk avuçlarından
    NEREDE BULABİLSEM SENİ
    Baba bıçağını ağır ağır çekerken
    YETİŞİP
    Ana dalgın ve Su dibinde yürür gibi
    DİZÜSTÜ DÜŞSEM ETEKLERİNE
    Ana dalgın ve su dibinde yürür gibi
    üzüm tiyekleri ceylan dolu etekleri

    1
    Çocuklar
    Kurtulamazlar yanaklarına konan yaradan
    Olmadık anda bırakılırlar
    Sonra
    Nice sonra
    Hatta bazen karanlıklarına uzanırlarken kadar sonra
    Üzerinde gözyaşı izleri
    Senelerin izleri ile yol yol kalmış yanakları
    Mahzun yayılır
    Ancak görünür güzel dişleri

    Ve 'kuşlar da kaderle uçar'

    Cahit Zarifoğlu
     

Share This Page