İnsanoğlunun, Eski Yunan efsanelerinde Prometheus, Musevilerin efsanelerinde de Yehova tarafından yaratıldığı söyleniyor. Çin masallarına göreyse, insanlar Nüwa adında insan vücutlu ve ejderha kuyruklu bir tanrıça tarafından yaratılmıştır. Büyük kahraman Pangunun gökyüzünü ve yeryüzünü birbirinden ayırmasından sonra Nüwa gök ve yer arasında gezmeye başlamış. O zamanlarda yeryüzünde dağlar ve nehirler oluşmuş, çeşitli hayvanlar yaşamaya başlamış, ancak insanlar henüz ortaya çıkmamış. Nüwa, konuşabileceği birine rastlamadığından çok yalnızlık hissetmiş ve ne yapıp edip hayvanlardan daha üstün olan bir canlı yaratmaya karar vermiş. Nüwa, bir gün Sarı Nehirden geçerken, kendisinin suya yansıyan görüntüsüne çok sevinmiş ve nehir yatağındaki çamurla kendisine benzeyen şekilde insanlar yapmaya başlamış. Çok geçmeden Nüwanın elinden birçok insan biblosu çıkmış, ancak Nüwa onlara kuyruk yerine, iki bacak vermiş. Nüwa, bunlara nefes verdiğinde biblolar ayaklarıyla yürüyebilen, konuşabilen, akıllı canlılar haline gelmişler. Nüwa, onları insan olarak adlandırmış. Doğada bulunan ve savaşmayı seven erkek unsurunu içeren Yang nefesini alanlar erkek, doğada bulunan yumuşaklık unsurunu içeren Yin nefesini alanlar da kadın olmuşlar. İnsanların yeryüzünü doldurmalarını isteyen Nüwa, daha kolay bir yol bulmuş ve hasırdan yapılan kalın bir ipi nehir dibine koymuş ve ipin ucunun tamamen çamura batmasını beklemiş, ipi nehirden çıkarmış ve yeryüzüne salmış. İpten düşen çamur parçaları birer insan haline dönüşmüş ve Nüwa bu yöntemle yeryüzünü insanlarla doldurmuş. Nüwa, insanların sürekliliğini sağlamak için bir erkek ve bir kadından oluşan çiftler yapmış ve nesillerini sürdürmelerini sağlamış. İnsanoğlu işte böyle üreyip gitmiş... Alıntı