Oğuz Atay - Tutunamayanlar

'Kitap tanıtım' forumunda sha. tarafından 9 Ara 2009 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    [​IMG]


    Tutunamayanlar, Türk edebiyatının en önemli eserlerinden biridir. Berna Moran, Oğuz Atay'ın bu ilk romanını "hem söyledikleri hem de söyleyiş biçimiyle bir başkaldırı" olarak niteler. Moran'a göre "Oğuz Atay'ın mizah gücü ve duyarlığı ve kullandığı teknik incelikler, Tutunamayanlar'ı büyük bir yeteneğin ürünü yapmış, eserdeki bu yetkinlik Türk romanını çağdaş roman anlayışıyla aynı hizaya getirmiş ve ona çok şey kazandırmıştır. "Küçük burjuva dünyasını ve değerlerini zekice alaya alan Atay, "saldırısı tutunanların anlamayacağı, rededeceği türden bir romanla yazar


    Liste Fiyatı: 33,00 TL.

    Yayın Yılı: 2009
    724 sayfa
    3. Hm. Kağıt
    13x19 cm
    Karton Kapak
    ISBN:9754700114
    Dili: Türkçe


    ...


    "...insanların yalan söylemesi için bir gerekçe görmediğinden, onlara inanmakta güçlük çekmiyordu. insanlara inanmadan onlarla birlikte olmanın mümkün olmadığını sanıyordu. insanlara inanmadığı zaman onlardan kaçıyordu. söylenenlere inanmadığı zaman, inanır görünmenin, insanlara ihanet etmek olduğunu düşünüyordu ve bu ihanetinin anlaşılmaması için, ortalıkta görünmemeyi tercih ediyordu. insanları, metin gibi bayağı bulduğu zaman kendinde de aynı bayağılığın bulunduğunu, başka türlü o insanlarla birlikte olamayacağını hissediyordu. metin de, yalanlarına bu kadar kolay inanan bir insan olduğu için, selim'i küçümsüyordu. selim'in ilerde baş kaldırmasını önlemek için, onun kişiliğini göstermek istediği anlarda cesaretini kırarak gelişmesini engelliyordu. selim, kendisi gibi yalanlar bulup söyleyemiyordu. bu nedenle metin, selim'le birlikte bulunmaktan çok hoşlanmıyordu. selim, insanın yaratıcı hayal gücünü öldürüyordu. kambu duruşu, dağınık saçları ve ütüsüz elbisesiyle selim, insanı can sıkıntısı ve ümitsizliğe sürüklüyordu. insan ona bakınca, geçici bir süre kendinden memnun oluyordu; fakat sonunda canı sıkılıyordu.

    selim de can sıkıcı ve hayal kırıcı görünüşünün, insana yeni heyecanlar ilham etmeyen pısırıklığının farkındaydı. her gece yatakta bu durumdan kurtulmak için allah'a yalvarıyordu: omuzları biraz daha genişleyemez miydi? gittiği partilerde bir kenarda oturup surat asmamak için acaba ona dans öğretilemez miydi? allah, selim'e dans öğretmeye pek niyetli görünmüyordu. her şeye kadir olduğu halde böyle küçük işlerde bile kullarına yardım etmiyordu. üstelik bu işlerde metin'i memur ediyordu ve metin de selim'in beceriksizliğiyle alay ediyordu: selim'in hiçbir şey öğrenemeyeceğini söyleyerek gülüyordu. selim ise, kendini metin'e beğendirmek için çırpınıyordu. bir yandan da allah'a başvurmayı ihmal etmiyordu: çok zayıftı, biraz daha kuvvetlenemez miydi? metin, izci kampında trampet çalıyordu, selim de trampet bölüğüne lınamaz mıydı? allah susuyordu..."



    Bize öğretilen her söze kandık
    ‘Yasaktır’ ‘Memnudur’ dendi, inandık
    Hep ‘Girilmez’ levhasına aldandık
    Bu tutulan, yanlış yol gelir bize



    Hayat düşünceleri tutan bir hapishanedir. İnsan can sıkıcı bir saç demetidir. Ben de akılsız bir robotum..



    "Kendi önsözümü yazacağım.Olmayan romanların yazarı Selim Işık için
    önsözler yazacağım.Her önsözde,okuyucunun karşısına değişik bir
    kişilikle çıkacağım.Bin yazar kadar,on bin yazar kadar güçlü olacağım
    böylece.Bazı önsözlerde başarısız bir yazar olacağım:ilk eserimin
    ilgi görmemesi üzerine ümitsizliğe kapılarak intihar ediceğim.Bazen
    de,o kadar meşhur olduğum halde anlaşılmamış olmanın ıstırabını
    duyacağım gene:insanlardan kaçacağım."​
     
    periza bunu beğendi.
  2. mahir27

    mahir27 New Member

    link nerde
     
  3. Kitaparkasi

    Kitaparkasi New Member

    Çok güzel kitaptır, bir de Ahmet HamdiTanpınar'ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü o da çok güzeldir
     
  4. kızılgedik

    kızılgedik Active Member

  5. aleynaçınar

    aleynaçınar New Member

    tesekkürler
     
  6. periza

    periza Well-Known Member

    Teşekkürler
     

Bu Sayfayı Paylaş