Ordu

'Karadeniz Bölgesi' forumunda Uygu tarafından 24 Eyl 2012 tarihinde açılan konu

  1. Uygu

    Uygu New Member

    Doğanın tüm güzelliklerinin cömertçe sergilendiği bir belde olan Ordu, deniz turizmi imkanları bakımından Doğu Karadeniz bölgesinde en şanslı il durumundadır. Bölgenin en temiz kumu ve bölgenin en uzun kıyı şeridine sahiptir. Kıyı şeridinde, birbirinden güzel koylar, doğal ve sağlıklı plajlar ve çeşitli mesire yerleri mevcuttur.


    Ordu ili, Türkiye'nin Orta Karadeniz Bölgesi'nde yer alan, doğusunda Giresun, batısında Samsun, güneyinde Sivas ve Tokat illeri ile komşu bir şehirdir.Bu sınırlar içinde Karadeniz Bölgesi'nin 3. büyük şehri olan Ordu ilinin yüzölçümü yaklaşık 6001 kilometre kare, nüfus yoğunluğu 138’dir. merkez nüfusu ise (2008) 134.005'dir.İlçelerler birlikte toplam nüfusu ise 715.409'dur.






    O
    rdu ili 37-38 derece doğu meridyenleri, 40-41 derece kuzey paralelleri arasında yer almıştır. Doğu' da Giresun, Batı' da Samsun, Güney' de Sivas ve Tokat, Kuzey' de Karadeniz ile çevrilidir. Karadeniz Bölgesi'nin, Doğu Karadeniz bölümünde yer almaktadır. İlin kuzeyini Kuzey Anadolu dağlarının kıyı sıraları kaplamaktadır. Kıyılara yakın tepelerle başlayan bu dağlar içeri doğru gittike yükselir. Ordu, Giresun ve Sivas ilinin birbirlerine komşu olduğu kesimde 3.000 m yi bulur. İlde tipik Karadeniz iklimi görülmektedir. Ancak arkadan geçen dağ yükseltilerinin azalmasıyla Doğu Karadeniz'e göre daha az yağış almaktadır. Kışın donlu günlerin sayısı bir iki günle sınırlıdır. İlçenin yükseltilerine 6 ay kar yağmaktadır.



    İlin sorumluluk sahası ise 115 km. genişlik, 62 km. derinliğindedir. Kıyı 60 mil uzunluğunda olup küçük koy ve körfezleriyle de deniz araçlarının kolaylıkla barınabilecekleri yer ve plajlara sahiptir.İlin alanı 6001 km2 dir. 1997 nüfus sayımına göre il genel nüfus 858.576 olup, kilometre kareye 14.3 kişi düşmektedir.
    Güneyden denize doğru akan Turnasuyu, Melet ırmağı, Akçaova Deresi, Ilıca Deresi, Bolaman Irmağı, Elekçi Deresi, Curi Deresi, Çeviz Deresi ve Akçay Deresi araziyi derin vadiler halinde bölmektedir.



    A
    rası 60-70 derece meyillere varan genellikle dik ve kesik tepelerden oluşmuştur. Ilıman bir iklime sahip olan Ordu, başta fındık olmak üzre patates, soya fasulyesi, arıcılık, deniz ve hayvan ürünleri konusunda yurdumuzda ilk sıraları teşkil etmektedir. İlin ekonomik yapısı her türlü sanayiye cevap verebilecek niteliktedir. Fındık üretimi ilin ticari hayatında önemli bir rol oynamakta ve büyük bir döviz girdisi sağlamaktadır. Fındıktan başka her türlü sebze ve meyvenin dışında tarla ürünllerinden arpai buğday, bakla, çavdar, İlimizin yüksek kesimlerinde yetiştirlmektedir. İlin alçak kesimlerinde ise genellikle her türlü sebze ve meyve (ayva, armut, kiraz, dut, vişne, incir, kivi ve ceviz gibi) yetiştirilmektedir. Bugün bilindiği gibi 18 ilçe, 65 Belediyesi ve ayrıca 508 köyü bulunmaktadır. Sahilden itibaren güneye doğru yükselerek derin vadiler meydana getirmek suretiyle uzanan Karedeniz sıra dağları engebeli yüzey şekillerini oluşturur.



    S
    osyal Yaşam


    Örf ve Âdetleri: Ordu ve çevresinde eski çağlardan bu yana birçok millet ve kültür hâkim olmuşsa da, 1071 Malazgirt Zaferinden sonra devamlı Türkmen boyları gelerek 12. asırda tamâmen Türkleşmiştir. Çepni Türkmenlerinin kurduğu Hacıemiroğlu Beyliği buraya hâkim olduğunda bölgenin çoğunluğunu Türkmenler teşkil ediyordu. 1877-1878 Türk-Rus Harbinden sonra Kırım ve Kafkasya’dan gelen kalabalık Türk topluluğu da bu bölgeye yerleşti. On ikinci asırdan bu yana Ordu ve çevresinde Türk-İslâm kültürü hâkim olmuştur.


    [​IMG]

    M
    ahallî Kıyâfet


    Kadınlar başa çember veya yaşmak örterler. Gövdeye içlik denilen bulûz ve onun üstüne cepken, alta şalvar giyilir. Üzerinde peştemal bulunur. Erkekler başlarına “Kabalak” denilen bir başlık sararlar. Uzun kollu içlik ve üzerine avcı yeleği, bundan sonra da aba giyilir. Pantolonun yerini zıpka, ayakkabının yerini sapuk denilen yarım çizme alır. Abayı belden kemerle sararlar.




    Halk Oyunları


    Halk müziği Karadeniz bölgesi ile İç Anadolu’nun kuzey kısmının özelliğini taşır. Mahallî halk oyunlarının cinsleri; Samak, horon, halay ve Kafkasya oyunlarıdır. Başlıca oyunları ise, horon, dik horon, düz hava, karşılama, mendil oyunu, millî horon, düz hava, karşılama, mendil oyunu, millî horon, boztepe horonu, sarı kız, sürümek, zamak ve kol oyunudur.







    Mahallî Yemekler: Hamsili pilav, karalahana çorbası, karalahana sarması ve Ünye pilâvı, hamsi tava, hamsi buğulaması, içli hamsi, pancar sarması, mısır çorbası, çerkez tavuğu, tirmit (mantar), yumurtalı sakarca ve yağlıdır.

    Eğitim:Okur yazar nisbeti% 75 civarındadır. İlde 28 anaokulu, 1088 ilkokul, 108 ortaokul, 12 meslek ve teknik ortaokul, 19 lise, 23 meslekî ve teknik lise vardır (1993). Yüksek okul olarak sâdece Meslek Yüksek Okulu vardır.

    Ordu ili karakucak güreşinde ve çeşitli spor dallarında şampiyonlar yetiştirmiştir.

    [​IMG]

    Coğrafi Bilgiler


    Ordu il toprakları çok dağlıktır. Ovalarının miktarı sadece % 0,5’tir. % 83,5 dağlık ve % 16’sı platolardan meydana gelir.

    Dağlar: En önemlileri Canik ve Karagöl Dağlarıdır. Canik Dağları Karadeniz’e ve güney sınırına paralel olarak uzanır. Karagöl Dağı ise Ordu-Giresun sınırında yer alır. Karagöl Dağı 3105 m, Göndeliç Tepesi 2789 m, Seyir Tepesi 2103 m yüksekliğe sâhiptir. CanikDağları üzerinde Gürgentepe Geçidiyle Haçbeli Geçidi bulunur. Bu geçitlerle Ordu Sivas’a bağlanır. Canik Dağlarından çıkan ve Karadeniz’e dökülen sular bâzı plato ve yaylalar meydana getirmişlerdir. Bâzı yerleri 2000 metreyi geçer. Yaylalar bitki örtüsü bakımından zengindir ve küçükbaş hayvancılığa müsâittirler.

    Çambaşı, Keyf Alanı, Perşembe, Düzdağ, Yedigöz ve Güllüyazı başlıca yaylalarıdır.

    Ovalar: Ordu ilinde geniş ova yoktur. Kıyıda ve akarsu boylarında bâzı düzlükler vardır. Bu düzlükler ise çok verimlidir.

    A
    karsular:
    Kıyı dağlardan çıkarak Karadeniz’e dökülen pekçok akarsu vardır. Bunların çoğu kısa ve düzensiz akışlı, yağış mevsiminde taşan akarsulardır. Büyük akarsuları ise 160 km uzunlukta Melek Çayı, 60 km uzunlukta Bülbül Deresi ile bunların arasında akan Çivil Deresidir. Bulaman Çayı, Turna Suyu, Akçay ve Elekçi Deresi ve daha birçok irili ufaklı akarsu vardır.


    Göller: İl topraklarında büyük göl yoktur. Sâdece buzul göller vardır. Karagöl Dağının 3000 m yükseklikteki krater gölü, 15 km uzağındaki Ulugöl ve Fatsa yakınındaki Gaga Gölüdür.





    Ekonomisi


    İlin ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayanır. Faal nüfûsun % 80’i tarım sektöründe çalışır. Son senelerde sanâyi de gelişmiştir.

    Tarım: Ordu ilinde ekime müsâit topraklar çok azdır. Fakat iklimi yumuşak ve yağış boldur. Ekilemeyen yamaçlara fındık ağacı dikilir. Ordu’da tarım fındık demektir. Fındık aslında bir orman ağacıdır. İl dâhilinde fındık ağacı sayısı 100 milyona yaklaşmaktadır. Bunlardan ortalama 80.000 ton fındık elde edilir. Fındığın yetiştiği bölgeler; merkez ilçe (Ordu), Fatsa, Ünye, Ulubey ve Perşembe ilçeleridir. Fındıktan sonra yetişen diğer tarım ürünleri mısır, patates, fasulye, soya, buğday ve arpadır. Bunların dışında turunçgiller, çay, lahana ve barbunya da yetişir.

    1970’te sâdece bir harman makinası bulunurken 1985’te 7.000’e yaklaşmıştır. Arâzi engebeli olduğu için traktör sayısı azdır. Türkiye’de en çok fındık Ordu’da yetişir. Türkiye’deki fındık ağaçlarının dörtte biri bu ildedir. Ordu’nun tombul fındık cinsi bütün dünyâda meşhurdur. Dışarıya satılarak döviz temin edilir. Fındık, Ordu ilinin her şeyidir. Senelerce önce sâdece sâhil bölgesinde fındık yetişirken bugün yüksek bölgelerde de yetişmeye başlamıştır.

    Hayvancılık: Ordu ilindeki yaylalar hayvancılığa elverişlidir. Aybastı, Gölköy, Mesudiye ve Korgan ilçelerinde hayvancılık çok gelişmiştir. En çok koyun ve sığır beslenir. Arıcılık gelişmiştir.




    B
    alıkçılık oldukça ileri durumdadır. En çok avlanan balıklar hamsi, istavrit, kefal, mezgit, kalkan ve barbunyadır. Ayrıca kara sularında bol miktarda palamut, torik, zargana ve uskumru bulunur.


    Ormancılık: Ordu ili orman bakımından çok zengindir. İl topraklarının % 41’i ormandır. Ormanlarda lâdin, köknar, kayın, meşe, gürgen, kızılağaç, kestane, kavak, sarıçam ve Akçaağaç bulunur. İl dâhilinde 200 bin hektar orman ve 50 bin hektara yakın fundalık vardır. Senede ortalama 250 bin m3 sanâyi odunu ve 125 bin ster yakacak odunu elde edilir. 122 köy orman içinde ve 145 köy orman bitişiğindedir.

    Mâdenler: Ordu ili mâden bakımından zengin sayılmaz. İl dâhilinde kurşunla karışık çinko, bakır, kil ve Aybastı ile Gölköy arasında linyit yatakları vardır.





    S
    anâyi:
    Ordu ilinde sanâyi 1970’ten sonra gelişmiştir. On ve daha fazla işçi çalıştıran sanâyi işyeri sayısı 120’yi aşmış olup, bunun 35’i fındığı kabuğundan ayırarak iç fındık hâline getiren fabrikalardır. Fındığı işleyerek, iç ve dış pazarlara süren en modern tesis, Sagra Tesisleridir. Diğer sanâyi kuruluşları lastik ve ayakkabı fabrikası, yem fabrikası, un fabrikaları, balık yağı fabrikası, soya yağı fabrikası, çimento fabrikası, tuğla fabrikaları, kereste fabrikaları, tel çivi fabrikası ve gemi atölyeleridir.


    Ulaşım: Ulaşım kara ve deniz yolu ile sağlanır. Ordu, Doğu Karadeniz illerini birbirine bağlayan ve kıyıya paralel olarak uzanan devlet kara yolları üzerindedir. İl dâhilinde 325 km devlet yolu ve 400 km il yolu bulunur.

    Ordu’da 78 m boyunda 9 m eninde bir balıkçı barınağı adı verilen “çekek” vardır. Buraya 30 balıkçı teknesi yanaşır. Vapur iskelesine aynı anda iki büyük gemi, 6 büyük ve 10 küçük motor yanaşır. Yük taşımaya müsâit değildir. Ordu ihraç ettiği fındığını Giresun limanı ile sevk eder. Perşembe ve Fatsa ilçelerinde birer motor iskelesi ve birer balıkçı barınağı, Ünye’de sâdece iskele vardır.


    Tarihçesi

    Ordu ili topraklarında bilinen ilk yerleşmelerin tarihçesi M.Ö. VII. Yüzyıl’a kadar gitmektedir.İl merkezinde bilinen ilk yerleşme yeri, Kirazlimanı Mezarlığı yanındaki Bozukkale (Kotyora)dır. M.Ö. IV. Yüzyıl’da İran taraflarından savaştan dönerken Kotyora’ya uğrayan Yunalı komutan Ksenophon, burada yerleşik bir kavimle karşılaştıklarını ve 45 gün kaldıktan sonra yollarına devam ettiklerini belirtir. (Anabasis, MEB Y.1962)

    Kotyora küçük bir koloni idi. Burası, M.Ö. II. Yüzyıl’da Pontus Kralı I.Farnak zamanında boşaltılarak halkı Giresun’a nakledilmiştir.

    M.Ö. 675’lerden itibaren Ordu’nun içinde bulunduğu Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi’ne sırayla, Kimmerler, Miletliler, Persler, Makedonyalı İskender ve komutanları hakim olmuştur. Bundan sonra yöreye, yaklaşık 3,5 asır yaşayan Pontus Devleti (M.Ö.280-M.S. 63) hakim olmuştur. Bu devleti Roma İmparatorluğu ortadan kaldırmıştır.




     
  2. Uygu

    Uygu New Member


    K
    otyora’nın Grekçe’de Dağ Eteği anlamına geldiğini söyleyen bazı tarihçilerin aksine Prof. Dr. Necati DEMİR, Kotyora kelimesinin aslının Kut Yöresi olduğunu, burada Kut Türklerinin yaşadığını, bu ismin sonradan dönüştürüldüğünü iddia eder. Aynı bilim adamı, makalelerinde Bolaman isminin de Pontpolemenyum’dan gelme değil, Balaban Türklerinden gelme bir kelime olduğuna yer vermektedir. Ordu yöresinde yaşayan kaimlerden Halipler madencilikte ileri gitmiş olup, Ordu topraklarında demir madeni başta olmak üzere bazı madenleri işlemişlerdir.

    Yunan tarihçisi Ksenophon (doğumu M.Ö.431) nun, Onbinlerin Dönüşü adlı eserine göre Orta ve Doğu Karadeniz bölgesinde (tabii Ordu topraklarında da) M.Ö. 400 yılında, Kolhlar, Driller, Mossinoikler, Halipler ve Tibarenler gibi Yunan asıllı olmayan kavimler yaşamaktaydı.

    Fatsa merkezde bulunan tarihi Cıngırt Arkeolojik Yerleşmesi’nin , M.Ö. bu coğrafyada hüküm süren Pont Polemenyum krallarının cariyelerinin mesire yeri olduğuna dair kayıtlar mevcuttur.

    Keza, Perşembe ilçesi sınırları içinde deniz kenarında bulunan ünlü Yason Burnu’nun çok eski zamanlara kadar insan yerleşmesine sahne olduğu bilinmektedir ki, dünyaca ünlü Argonot Efsanesinin geçtiği mekânlardan biri de bu yöredir.

    İl Merkezine 13 km. uzaklıkta olan ve bu gün bir turizm merkezi haline getirilen tarihi Kurul Kaya Yerleşkesi’nin de tarihçesi 2.000 yıl öncesine kadar iner.





    G
    ölköy kalesi de çok eskidir. Bu kale, Pers Kralı Dara(Daryüs) tarafından M. Ö. V. Yüzyıl’da yaptırılmıştır.


    Çambaşı Yaylası da, insanların çok eski tarihlerden beri yaşadığının izlerini taşımaktadır.Burada, M.Ö. ki çağlarda yaşayan insanların madencilik yaptığına dair izlere bu gün bile rastlanmaktadır.

    Ulubey Çubuklu, Mesudiye Meletios ve Ünye Kalesi gibi tarihi kaleler, 2.500 yıl öncelerinden kalmadır.Bu gibi yerleşmelerin onlarcasının bulunduğu Ordu topraklarının ne kadar eski çağlardan beri insan yerleşmesine mekânlık yaptığı anlaşılmaktadır.

    Türklerin Ordu’ya gelişlerine kadar (14. Yüzyıl) yörede, Roma ve daha sonra da Trabzon Rum Devleti (1204-1461) hâkimiyet kurmuştur.



    T
    ürklerin Ordu’ya Yerleşmeleri



    Türklerin (Oğuzların Çepni kolu) Ordu topraklarına ilk girdiği nokta, Aybastı Perşembe Yaylasıdır. 1105 tarihinde yaz aylarında burada Danişmendoğlu Beyi Emir Danişmend Gazi komutasındaki 6 bin kişilik bir ordu ile Trabzon Devleti’nin 70 bin kişilik büyük gücü arasında çok şiddetli bir savaş olmuştur.

    Sayıca çok üstün olan düşman ordusu karşısında yiğitçe mücadele eden bu küçük Türk ordusu, büyük kayıplar vererek çekilmek zorunda kalmıştır. Yaralı olarak kurtulan Danişmend Gazi, Danişmendli Beyliğinin başkenti Niksar’a götürülmüş ve bir süre sonra vefat etmiştir. Türbesi Niksar’dadır.





    O
    nun komutanlarından olduğu sanılan Emir Kümbet’in türbesi ise bu yaylada bulunan ve o savaşta şehit olan askerlerin bulunduğu mezarlıktadır.


    Prof. Dr. Bahaeddin Yediyıldız’ın araştırmalarına göre, Ordu Türkler tarafından ancak 14. Yüzyıl’ın sonlarında feth edilmiştir.

    “…Önce Niksar’ın doğu taraflarındaki bölgede kurulmuş olan Hacı Emir Beyliği, faaliyetlerini 14. Yüz yıl sonlarında doğuya doğru geliştirmiş ve bu Türk beyliğinin en büyük beylerinden birisi olan Süleyman Bey,1396-97’de Giresun şehrini zapt etmiştir. Süleyman Bey’in bu fethiyle birlikte, bölgeye, Çepni, Döğer, Eymir, Karkın, Alan-Yutlu, Bayındır, İğdir gibi Oğuz boyları gelip yerleşmişlerdir. Bu boyların hatıraları bölgede hala yaşamaktadır. Bundan çok kısa bir süre sonra yine aynı Bey tarafından, Ordu toprakları feth edilmiştir.”

    Adı geçen Beyliğin Ordu topraklarındaki başkenti, günümüzde Mesudiye’nin bir köyü olan Kaleyköy idi. Burada, Hacı Emiroğulları tarafından yapılan ve artık harabeye dönüşen bir kale ve kalenin yakınında da büyük bir tarihi mezarlık bulunmaktadır. Bu mezarlıktaki üç adet kümbetin Hacı Emir Beylerine ait olduğu sanılmaktadır.

    1270’li yıllarda buralarda yaşayan Hacı Emiroğlu Beyliği, ancak 130 gibi yıl çok uzun bir zaman sonra, Ordu merkeze 4 km. uzaklıkta Ulubey yolu üzerinde bulunanEskipazar’a gelmişler ve burayı şenlendirmişlerdir.


    Eskipazar’ın, küçük bir kasaba merkezi olarak Hacı Emir Beyliği tarafından kurulduğu bilinmektedir.Burada bulunan iki hamam ve bir cami ile tarihi mezarlık, tamamı ile Türklere aittir.Bir zamanlar burada hareketli bir Pazar kurulduğu “Eskipazar” denmesinden de anlaşılmaktadır.

    19. Yüzyıl’da burada yörenin toprak ağaları arasında müthiş kan davaları meydana gelmiş, bunun üzerine Osmanlı Payitahtı tarafından Samsun’da bulunan Askeri birliğin komutanı Osman Paşa, yörede asayişi sağlamakla görevlendirilmiştir. Yöreye gelen bu komutan, kısa zamanda toprak ağalarını en şiddetli biçimde cezalandırmış ve toplumsal huzuru sağlamıştır.

    Ancak, bir nevi derebeyi olan bu büyük sülalelerin kanlı çatışmalarından gına getiren Eskipazar ve civarında yaşayan halk kitleleri, bölgeyi terk etmiş ve bir zaman sonra, burası tamamen boş kalmıştır.




    Ordu ANereden Gelmektedir?


    Ordu ismi, Türklerin bu bölgeye geldikleri tarihten itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Bazılarının iddia ettikleri gibi, Fatih Trabzon’u feth etmek için geçtiği yöremizde ordusu ile konakladığı için bu ad verilmemiştir. Zira Fatih, Erzurum üzerinden Trabzon’a gelmiştir.

    Yine, asayişi sağlamak için Samsun’dan gelen Osman Paşa’nın askeri birliğine dayandırılan rivayet de tümüyle yanlıştır.





    Y
    usuf Has Hacib’in “Kutadgu Bilig” adlı ünlü eserinde Ordu isminin manası, şehir, saray, başşehir, sahil şehri olarak geçer.
    Bu duruma göre, Hacı Emir Beyi İbrahim’in oğlu Bayram Bey tarafından kurulan Eskipazar’ın o günkü adı şöyledir:

    “Bölük-i Niyabet-i Ordu bi, ism-i Alevi” dir.

    Hemen belirtmek gerekir ki, buradaki alevi, bu günkü manasında kullanılmıyor, bir cemaat, bir sülale anlamında kullanılıyordu.Keza, Kaşgarlı Mahmud’un yazdığı çok tanınmış olan “Divan-ı Lügat’it-Türk” adlı büyük eserde, Ordu, bir yere yerleşmek, Hakan’ın yurdu, ordulanmak gibi anlamlara gelmekteydi.15. asır başında Eskipazar’da bu adla kurulan Ordu kazası, günümüzde de aynı adını korumaktadır.

    Resmi kayıtlarda Eskipazar yerleşmesinin adı, Bayramlı, Bayramlu mea İskefsir ve Milas, Behram Şah, Behramlı, Eyalet-i Behram, Ordu Bayramlu Eyaleti şeklinde geçmektedir.

    Ordu’nun hemen batısında, Hacı Emir Beyliği ile aynı çağda hüküm süren Taceddin oğulları Beyliği’nin de başkentinin adı da Ordu idi.




    O
    smanlılar Döneminde Ordu Yöresi



    Y
    ıldırım Beyazıd zamanında Osmanlı topraklarına dahil edilen ordu yöresi ile ilgili en doğru bilgiler, Osmanlı resmi kayıtlarında geçer.(Kimi tarihçiler bu tarihi 1427 olarak kabul ederler.)
    1455 tarihli Osmanlı Tapu Tahrir Defterleri’nde Ordu hakkında önemli bilgiler bulunmaktadır.

    Trabzon’dan 65 yıl önce Türk bölgesi haline gelen Ordu’da Türk olmayan (Rum ve Ermeni) etnik kökenlilerin oranı, Türk nüfusa göre çok düşük olarak belirtilmiştir.Gayri Türk olanların en yüksek olduğu 17. asır başlarında bile Türklere oranı sadece % 7,9’dur.






    1
    5. asrın ilk yarısında Ordu topraklarında 6.651 Müslüman Türk ve 526 Türk olmayan hane bulunmaktaydı. Rum ve Ermeni olan bu insanlar, Hıristiyanlık dinine mensuptular. Ki bunlardan 326 hane, Selçuklulardan beri Milas (Mesudiye) Hapsamana (Gölköy) topraklarında yaşamaktaydılar.
    Bu gün bile birçok yer ve eser ismi Türkçe olup, o günlerden kalmadır. Bir örnek olarak Ulubey kazasını verebiliriz. Ulubey,14. asırda bu günkü Kardeşler (Sevdeş) köyünü kuran ve yerleşen ve burayı bir nahiye merkezi haline getiren Sevdeş beyin unvanıdır.

    Ulubey’de hiçbir köy ismi Türkçe’den başka bir dilde değildir. Bahaeddin, Durak, Uzunmahmut, Eymür, Şuayp, Sayaca, Kadıncık (Hatuncuk),Ören, Hocaoğlu, Kızılen, Ohtamış ve daha onlarcası. Ordu ilinin neresine gidilirse gidilsin, Türkçe olmayan yer isimlerinin sayısı, iki elin parmağını geçmez.

    Tapu Tahrir kayıtlarından, Ordu yöresinin Selçuklu dönemindeki idari teşkilatının pek değiştirilmediği anlaşılmaktadır.

    Bölgenin yönetimi, Tımar beylerinin elindeydi.


    16.asırda bölgenin en önemli ve hareketli merkezinin Gölköy Kalesi olduğu bilinmektedir.

    O çağlardan 18. Yüzyıl sonlarına kadar Ordu bölgesinde şehircilik hemen hemen hiç yoktur. Hacı Emir beyliği tarafından kurulan Eskipazar (Bayramlu),bir süre sonra bu hareketliliğini yitirmiştir.

    1455’lerde Eskipazar’da 19 hanelik Cemaat-i Muhtelife denilen iş sahipleri ve zanaatkârlar bulunuyordu. Ayrıca kadimlik yurtlarında yaşayan ve vergi vermeyen 47 aile mevcuttur.

    Halkın hemen hemen tamamı çiftçilikle geçiniyordu. Bir örnek olması kabilinden söyleyelim ki,1520’den itibaren yöredeki vergi mükellefi çiftçi oranı % 96 civarındaydı.Daha çok arpa, buğday, mısır, kendir üretilmekteydi. Tam Çiftliğe sahip olanların sayısı 1613’de 14 idi. 1485 Tarihli Tapu Tahrir kayıtlarında Ordu bölgesinin adı “Vilayet-i Bayramlu me’a İskefsir ve Milas” tır.

    İskefsir, şimdi Tokat’ın bir ilçesi olan Reşadiye, o zamanlar Ordu’ya bağlıdır. Milas ise bu günkü Mesudiye’dir.Bulancak da o zamanlarda Kebsil adıyla Ordu’ya bağlı idi.

    Bölge, 22 adet idari birime ayrılmıştır. Bu birimlerden biri nahiye, dördü niyabet, ikisi nahiye-i niyabet, sekizi bölük, ikisi bölük-i geriş, ikisi niyabet-i geriş ve birisi de divandır.

    16. asırda Ordu, bütün Canik’in idare merkeziydi.

    1520’de, bölgenin tamamı, Kaza-i Canik-i Bayramlu adıyla birleştirilmiş ve İskefsir, Bayramlu (Ordu), Bazarsuyu(Bulancak) olarak üç kazaya ayrılmıştı.



    1
    548 yılında Ordu, Karahisar-ı Şarki (Giresun’un şimdiki ilçesi Şebinkarahisar) sancağına bağlıdır.
    Türkler, Anadolu’nun hemen her yöresinde olduğu gibi bizim bölgede de oba, oymak, boy gibi sosyal gruplara ayrılmıştı.

    Ordu Oğuzların bir kolu olan Çepni Türklerinin yerleştiği bölgedir. Yerleşmeler vadi boylarında gerçekleşmiştir.

    Bolaman Vadisi boyunca, Çamaş, Bolaman, Niyabet-i Satılmış (Aybastı) gibi ilçe ile köy arasındaki yerleşmeler ve köyler kurulmuştur.

    Melet Vadisi boyunca ise, iç kesimlerde Milas (Mesudiye), Alibeğce (Kabadüz), deniz kenarında Nefs-i Alevi Ordu, Bucak, İhtiyar, Şayiblü, Bedirlü, Ulubey ve bunlara bağlı köyler ve mezralar kurulmuştur.
    [​IMG]


    GEZİLECEK YERLERİ


    Doğal Güzellikler ve Plajlar

    Ordu ilinin yamaçlarına serildiği ve Türkülere konu olan Boztepe, Gülyalı ilçesinde doğal plajı ile Turnasuyu, Akkuş ilçesinde Küçükkertil, Fatsa ilçesinde Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen Gaga Gölü, Gölköy ilçesinde Ulugöl, Harçbeli, kış sporlarının yapılabileceği Aydoğan Tepesi, Ulubey ilçesinde Sayacabaşı önemli doğal güzellikleridir.

    Ünye ilçesinde Çamlık Çakırtepe, Uzunkum, Mesudiye ilçesinde Eriçok Tepesi, Zile Yaylası, Cüle Yaylaları, Perşembe ilçesinde Efirli önemli yayla ve mesire alanlarıdır.

    Yaylalar

    İlde geleneksel mevsimlik yaşama biçimi olan yaylacılık günümüzde hala canlılığını sürdürmektedir.
    Turizm merkez i ilan edilen Çambaşı Yaylası, Aybastı-Perşembe Yaylası, Mesudiye-Keyfalan Yaylası, Yeşilce-Topçam Yaylaları ve Akkuş-Argın Yaylası, ayrıca Cüle Yaylası, Aydoğan Yaylası, gerek doğal güzellikleri gerekse büyük yerleşim kapasiteleriyle Karadeniz Bölgesinin önemli mevsimlik rekreasyon alanlarıdır.

    COĞRAFYA

    Ordu, kuzeyinde Karadeniz, doğusunda Giresun, batısında Samsun, güneyinde Sivas ve Tokat illeriyle çevrilidir.

    Genel olarak dağlık olan Ordu İlinin önemli dağları Canik ve Karadeniz Dağlarıdır.
    Dağlar kıyıya paralel uzanır.
    Batıdan doğuya doğru yükseklikleri artan bu dağlar, akarsular tarafından kesilerek derin vadiler veya yaylalar meydana getirmişlerdir.
    Bu yaylalarda yüksek tepeler bulunur.

    Ordu'da tipik bir Karadeniz iklimi hakimdir.
    Kışlar serin, yazlar ılık geçer.
    Yılın hemen hemen bütün aylarında yağış vardır.

    NE YENİR

    Bütün karadeniz sahilinde olduğu gibi balık yemekleri tercih edilebilecek yiyeceklerin başında gelir.

    Ordu ilinin mahalli yemeklerinden Pancar Çorbası, Pancar Sarması, Melocan Kavurması, Sakarca Mıhlaması, Galdirik Kavurması, Keşkek, Tirmit (Mantar) Kavurması, Mısır Ekmeği, Turşu Kavurmaları, Su Böreği, Hamsi Tava, Hamsi Buğulama, Hamsili İçli Tava ve diğer balık çeşitleri önemli olanlardır.

    NE ALINIR?

    Ordu'da geleneksel el sanatı ürünlerine rastlamak mümkündür.
    Kilim, sicim, kolan, heybe, oyalı yazma gibi dokuma ürünleri yanısıra, ahşap eşyalardan baston ve sepet alınabilir.
    Müzik aletleri üretimi de yapılan Ordu'da klarnet ve kaval bulunabilecek müzik aletleridir.
    Yörede yetiştirilen fındık, hediyelik olarak alınabilir.


    MEŞHUR YERLERİ
    Paşaoğlu Konağı ve Etnografya Müzesini gezmeden,
    Çambaşı, Keyfalan ve Perşembe yaylalarını ve Boztepe'yi göremeden,
    Balık ve pide yemeden,
    Fındık ve fındık mamulleri, baston, oyalı yazma ile yakma resim almadan dönmeyin.


    Alıntı
     

Bu Sayfayı Paylaş