Paradokslar

Discussion in 'Felsefe-Psikoloji-Sosyoloji' started by Uygu, Sep 23, 2012.

  1. Uygu

    Uygu New Member

    Paradoks sözcüğü Yunanca“Para : İleri” ve “Doxa : düşünce, inanış” sözcüklerinin birleşmesi sonucu oluşmuştur.

    [​IMG]


    'Çok mantıksız görünen, aslında çok mantıklı bir akılyürütmedir;lakin döngüseldir.

    Tarihte bilinen ilk paradoks örneklerini Epimenides vermiştir. Giritli olan Epimenides:''Bütün Giritliler yalancıdır.''
    diyerek bizi çelişkiye götürür.
    Şöyle ki :Eğer gerçekten Giritliler yalancı ise kendisi de Giritli olduğu için o da yalancıdır.Yani söyledikleri yalandır.
    Bu cümle yalan ise doğrusu şu olmalı:
    ''Bütün Giritliler doğrucudur,doğru söyler.''
    O halde söylediği doğrudur.Yani bütün Giritliler yalancıdır!


    [​IMG]

    Paradoks, görünüşte doğru olan bir ifade veya ifadeler topluluğunun bir çelişki yaratması veya sezgiye karşı bir sonuç yaratmasıdır. Çoğunlukla, çelişkili gözüken sonuç veya sonuçların aslında çelişkili tarafları vardır.

    Paradoks teriminin karşılığı olarak Türkçe'de yanıltmaç, çatışkı ve çelişme sözcükleri de kullanılmaktadır.

    Ayrıca kendi içinde çelişen veya tam tersi şekilde sonuç olarak doğru olan fakat absürd veya çelişkili gözüken bir ifadeye (veya ifadelere/ifadeler bütününe) de paradoks denmektedir. Kökleşmiş inanışlara aykırı olarak ileri sürülen düşünce olarak da tanımlanabilir.

    Kökende sözcük 'kabul görmüş bir düşünceyle çelişen, karşıt bir ifade' anlamında kullanılırken, bugün bu anlamdan ziyade yukarıda belirtilen felsefi ve mantıki anlamda kullanılmaktadır.

    Paradokslar ilginçtir,öğreticidir,şaşırtıcıdır,zihni açar.

    [​IMG]


    Socrates'in Paradoksu:
    ''Bildiğim tek şey hiç bir şey bilmediğimdir.''


    [​IMG]


    Yoksul bir genç avukatlık yaptıgında ilk davayı kazanması durumunda parasını vermek üzere bir sofisten hukuk dersleri alır. Dersler biter uyanık ögrenci avukatlık yapmayacagını bu yüzden hocasına para yerine havasını alacagını söyler.

    Bunun üzerine hoca ögrencisini mahkemeye verir.

    Hoca davasını şöyle savunur:

    Eger davayı ben kazanırsam, davayı kazandıgım için özel ders ücretlerini almaya hak kazanırım. Yok eğer davayı kaybedersem, öğrencim ilk davasını kazandıgı için aramızdaki sözleşmeye göre ücretimi almaya hak kazanırım.

    Uyanık öğrenci hocasını hocasının mantıgıyla vurur:

    Eger davayı ben kazanırsam, davayı kazandıgım için özel ders ücretini vermekten kurtulurum. Yok eger davayı kaybedersem, ilk davamı kaybettıgım için aramızdaki sözleşmeye göre özel ders ücretini vermekten kurtulurum.


    Sizce davayı kim kazanmıştır ?


    [​IMG]

    II. Murat'ın Dilemması

    Sultan II. Murat 1444 yılı Ağustos'unda tahtı 12 yaşlarındaki oğlu II. Mehmet'e (daha sonra Fatih Sultan Mehmet olacak) bıraktı. Tahta bir çocuğun geçtiğini öğrenen İtalyan, Alman, Lehistan (şimdiki Polonya), Macaristan, Sırp ve Ulahlardan müteşekkil yeni bir Haçlı Ordusu Eylül'de savaş ilan edip Varna'ya kadar geldi. Bunun üzerine II. Mehmet Manisa'ya çekilen babası II. Murat'a bir mektup gönderdi:

    Padişah biz isek, size emrediyoruz, gelip ordunun başına geçiniz; yok siz iseniz gelip devletinizi müdafaa ediniz.

    Sultan Murat derhal Edirne'ye gelerek tahta yeniden oturdu ve 10 Kasım 1444'te Varna'da Haçlılarla yapılan savaşta ordunun başında bulundu. Haçlılar bozguna uğradı.


    [​IMG]


    Yalancı paradoksu

    "Şimdi yalan söylüyorum."

    Bu önermenin doğruluk değeri nedir?
    Yani "şimdi yalan söylüyorum" derken doğru mu söylüyorum yoksa yalan mı söylüyorum?
    Düşünecek olursak

    Bu önermenin doğru olduğunu varsayalım. Öyleyse yalan söylüyorum. Ancak önermenin doğru olduğunu varsaymıştım öyleyse çelişkiye düştüm
    Bu önermenin yalan olduğunu varsayalım. O zaman bu cümle doğru olmalıdır. Gene bir çelişki.



    Elinizde bir kart olduğunu düşünün. Kartın bir yüzünde şu yazsın:
    “Bu kartın diğer tarafında yazan cümle doğrudur.”
    Kartın diğer yüzünde ise şu yazsın:
    “Bu kartın diğer tarafında yazan cümle yanlıştır.”

    [​IMG]


    Bir adam ,saçları döküldüğü için doktora gider.Doktor teşhisi koyar.
    Stres!Ama adam saçları döküldüğü için strese girmektedir.Strese girdikçe daha da fazla dökülmektedir.Daha da fazla döküldükçe stresi aynı hızla artmaktadır.


    [​IMG]


    Timsah Paradoksu:
    Bir annenin elinden çocuğunu kapan timsah, çocuğa ne yapacağını annenin bilmesi durumunda çocuğu vereceğini söyler. Anne, timsaha çocuğunu yiyeceğini söyler, böylelikle meydana gelen paradoksal durum sonucunda çocuğunu kurtarır.

    Şöyle ki, timsah çocuğu yiyecekse anne timsahın ne yapacağını bilmiş olacak ve timsah çocuğu teslim edecek ancak çocuk teslim edilince anne timsahın ne yapacağını bilememiş olacak; timsah çocuğu yemeyecekse anne bilemediğinden çocuğu yiyecek ama o zaman anne timsahın yapacağının bilmiş olacak ve bu yüzden yememesi gerekecek.
    Kısaca, bu iki durumda da timsah çocuğu ne yiyebilir ne de yiyemez.

    Alıntı
     

Share This Page