Resimde Ana ve Ara Renkler

'Güzel Sanatlar' forumunda Uygu tarafından 26 Eyl 2012 tarihinde açılan konu

  1. Uygu

    Uygu New Member



    İnsanların uzun yüzyıllar boyunca sırrını çözemeden seyrettikleri Gökkuşağını ilk inceleyen İngi*liz fizikçisi Isaac Newton oldu (1642-1727).

    Güneş ışığını parçalayıp içindeki renkleri birbirinden ayır*maya çalışan Newton bir odayı iyice kararttıktan son*ra pencereye açtığı yuvarlak bir delikten güneş ışı*ğını süzdü ve bu ışığı bir billur prizmadan, dört cep*heli piramitten geçirerek beyaz perdeye aksettirdi. Güneş ışığını parçalayan prizma, bu ışığın yedi ren*gini yukardan aşağıya, tıpkı Gökkuşağında olduğu gibi, perde üstüne sıraladı. Newton, böylelikle renk teorisinin, renk biliminin: temelini atmış oldu.

    Daha sonra Fransız Marie-Eugene Chevreul (1786-1889) ve Alman Hermann de Helmoltz (1821-1894) renk üstündeki araştırmaları derinleştirerek, bugünkü bilimi meydana getirdiler.

    Şimdi Newton, Chevreul ve Helmoltz'un buluşla*rını özetleyerek renk teorisinin ana çizgilerini belir*telim.

    Prizmadan geçen ve "Solar Spectrum" diye ad*landırılan renk kuşağındaki renkler şunlardır: Kır*mızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, mor.

    Bu altı rengin üçü "ana renkler" olarak; Sarı, Kırmızı ve Mavi'dir. Öteki üç renk ana renklerin bir*biriyle karışımından çıkar. Örneğin:Sarı + Mavi — YeşilSarı + Kırmızı — Turuncu
    Kırmızı + Mavi — Mor

    Güneş ışığının altı rengi, öte yandan, iki gruba ayrılır. Birinci grup sıcak renkler, ikinci grup soğuk renklerdir.

    Sıcak renkler; Kırmızı, Sarı, Turuncu, so*ğuk renkler; Yeşil, Mavi, Mor'dur.

    Gerek fizik bünyeleri, gerekse uyandırdıkları tepki bakımından böylece iki gruba ayrılan sıcak ve soğuk renkleri inceleyelim.

    Sıcak renkler, yani Kırmızı, Sarı ve Turuncu hava içinde titreşimi -radyasyonu- kuvvetli olanlardır. "Radyasyon" bakımından soğuk renklerden çok üs*tün olan sıcak renkler, uzaktan görünür, belirirler. Sıcak renklerin hemen gözü çeken, gözü kamaştıran özellikleri vardır. Bunların yanında Yeşil, Mavi, Mor gibi fizik titreşimleri zayıf olan renkler durgundur, dinlendiricidir. Rahatlık etkisini uyandırırlar. Şu de*mek ki, sıcak renkler dinamik, soğuk renkler statiktir.

    Renkleri tabiat olaylarının mihengine vurduğu*muz zaman, etkilerini daha iyi anlarız. Turuncu ve kırmızı, güneşin, sıcağın renkleridir. Bunlara sarıyı da katabiliriz. Kırmızı ateşin de rengidir. Buna kar*şılık, denizin, havanın -atmosferin-, yaprağın, çime*nin renkleri olan mavi ve yeşil çalkantıdan uzak, dur*gunluk, tatlılığın renkleridir. Mor'a gelince, o gün bi*timinin, atmosferin erittiği uzaklıkların rengidir

    Görülüyor ki. çizgilerin olduğu gibi, renklerin de tabiat gösterileri ile sıkı ilgisi var. Belli çizgilerin bizde uyandırdığı duygulara paralel olarak belli renk*ler de, bizde uyandırdıkları hâtıraların, imajların yardımı ile, ayrı ayrı etki kudretleri var.
    Güneş ışığındaki altı rengi böylece gözden geçirdikten sonra, bir soru kendiliğinden doğuyor:

    Si*yah, beyaz nedir? Bunları renk sayabilir miyiz?

    Newton çarkını çocuklar bile çevirir. Üstüne gök*kuşağının altı rengi sıralanmış bir çember, hızla çev*rildiğinde, griye yakın bir beyaz oluverir, o parlak, değişik renkler çarkın dönmesiyle yok olur. O hal*de beyazı fizik bakımından renk sayamayız. Siyaha gelince o, gecenin, renksizliğin sembolüdür. Güneş ba*tıp bütün renkler silince, siyah peydahlanır, siyahın egemenliği ortalığa yayılır. Demek ki, siyahı da renk*ten sayamayız.

    Gel gelelim, ressamların paletinde beyaz da, si*yah da vardır. Öyle olduğu için bu renkler de adlan*dırılmış ve onlara "Nötr-neutre", yani "tarafsız" de*nilmiştir. Siyahla, beyaz ve karışımlarından doğan açık ve koyu griler tarafsız renklerdir.

    Alıntı

     

Bu Sayfayı Paylaş