ben neye kalkışsam içimde terliyor zaman nereye gitsem otobanlar, çevre yolu ve bilumum yenilgi ilkel bir çığlık gibi tamtam dansına hevesli kalbim iliğimden akan merhametin sorumlusu kim kim bu eğnime dokunan intihar meraklısı genç kız binlerce talan ve nazla uyarıyor beni serçeler uykusu gelmiş sevgilim işte çerçevemde uyuyakalıyor bu rüyayı dikmeyin buradan görünmüyor fotoğraf beni yurdumu kucaklarken görmüşler, ne gam şiire kayan birkaç küfre rastlamışlar dilimde tüccarların terk ettiği kuyulara güneşten erken konmuş hırkam incecikti çocukluğum, incelikten öldü çiçek müminim bir gemiye söz verir gibi mümin hatırlarım, sonbaharı yapraklarla basmıştım ömrümü üzerime atacaklar yine benim geç kâğıdım nerde kaldı Allahım bu mevsimi bir çöplükte bulmuşlar dur durak bilmeden ranzadan düşen şu yağmuru da köprü altlarında kalbini teskin eden balici yalnızlığını da ekrana kilitlenmiş çocuğun çektiği ezayı anlatıyor bayan profesör bir takım reçetelerden bahsediyor habire kırmızı ışıkta durmayan kuşları niye anlatmıyor bayan profesör? daldığım yerden dönerken dilim sürçüyor irkiliyorum at sırtından dünyaya düşmüşüm gibi hiçbir yerde yokum bu ara yoklamada adamdan sayılmıyorum titremiyorum, terleyerek bedenimin sofrasına diz çöküyorum annemin çilesinden kaç evlat çıkarır yer kabuğu kaç kere aranabilir suratım yağmuru seyretmekten dediler öp merdivenin kırık basamağını dedim esvaplarım yaralı Allahım bu şiirler mühimmat kamyonu yeni vesikalıklar çekinmek için bir fotoğrafçıya uzun uzun kalbimi anlatayım Cengizhan Konuş İZDİHAM